Havai fişekten vazgeçilemez mi?
Havai fişek gösterilerinin bir coşku, bir heyecan, bir sevinç dalgası oluşturduğu su götürmez bir gerçek.
Tuhaf bir yaşama sevinci aşıladığını bile söyleyebilirim.
*
Fakat gelin görün ki...
Kuş milletine büyük zarar veriyor bizi neşelendiren bu meret.
*
Bilim insanları defalarca açıkladı:
Havai fişekler...
Sesiyle, dumanıyla, ışığıyla...
Kuşları korkutuyor, kuşları sağır ediyor ve yaşadıkları şok sonucu kuşların ölümlerine bile neden olabiliyor.
*
Şu kadarını söyleyeyim:
2003 yılında New York’ta yeni yıl kutlaması için yapılan havai fişek gösterisinde yaklaşık iki bin kuş, panik içinde birbirleriyle çarpışmaları sonucu öldü.
*
Yok böyle zulüm yani.
Bir gün kuşlar, Alfred Baba’nın çektiği o meşhur “Kuşlar” filminde olduğu gibi mavi gökyüzünü bize dar etmeye kalkarlarsa hiç şaşırmayacağım.
*
Ayrıca dün Sakarya’da yaşadığımız acı olay gösterdi ki...
Havai fişek üretim yerleri, hiç tekin yerler değil.
Doğru dürüst denetlenemiyor, patlayıcılarla haşır neşir olmanın gerekleri yerine getirilmiyor ve sonuçta hepimizi derinden üzen kazalar yaşanıyor.
Sadece bizde de değil, dünyanın her tarafında durum bu.
*
Teklifim şudur: Gelin vazgeçelim şu havai fişek işinden...
Yaşama sevincimizi kuşların özgürce uçuşlarını izlemekle yaşayalım.
GÜZEL YAŞLANMAK DİYE BİR ŞEY VAR ÖZDEMİR BEY
MÜZİKTE çok güzel işlere imza attınız Özdemir Erdoğan.
Çok güzel şarkılar armağan ettiniz bize.
“Gurbet” adlı şarkınızı hâlâ zevkle dinlerim.
Adınız geçtiğinde bir saygı uyanır bende.
*
Durum buyken...
Zeki Müren hakkında yaptığınız o açıklamalar hiç yakıştı mı size?
Yıllar önce vefat etmiş kıymetli bir sanatçıya sataşmak... Hiç oldu mu yani?
Ne gerek vardı böyle bir şeye?
“Gündeme gelmek içindir” falan deniyor ama sizin gibi bir usta isim böyle gündeme geleceğine hiç gelmemeyi tercih etmeli.
Şahane bir müzik birikiminiz var, ne diye onu örseliyorsunuz ki?
*
“Güzel yaşlanmak” da bir maharet sanırım Özdemir Bey.
Herkes maalesef beceremiyor.
OZAN GÜVEN’İN AVUKATI CEM YILMAZ’DAN BİLE DAHA KOMİK
OZAN Güven’in avukatının yaptığı açıklama şöyle:
*
“Müvekkilimiz olay gecesi yaşadıklarının ve evde saldırıya uğramasının şokunu hâlâ atlatamamıştır. Fiziken ve ruhen travma yaşamıştır.”
*
İlk okuduğumda...
Ozan Güven’in saldırısına maruz kalan Deniz Bulutsuz’un avukatının açıklaması sanmıştım.
Ozan Güven’in avukatının açıklaması olduğunu fark edince...
Hem şaşırdım hem de güldüm.
*
Gülerken de şöyle dedim:
Cem Yılmaz’ın mizahını bile sollar bu...
BU TABİRLERİ İLK ÜÇ GÜN BEN DE DESTEKLEMİŞTİM
KRAL/Bulaş/Bir tık/Boş yapma/Efso/Candır/Merhaba arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz/Sıkıntı yok/Aynen/Naber hafız/Füze atsaydın.
‘MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLACAK?
ABDULLAH Gül mü? Ekrem İmamoğlu mu? Mansur Yavaş mı? Yılmaz Büyükerşen mi? İlhan Kesici mi? Özgür Özel mi?
*
Bilmiyorum, bilemiyorum.
*
Ama bildiğim bir şey var:
Bu top, dönüp dolaşıp yine Muharrem İnce’nin ayağına gelebilir.
*
“At fava bekle” mi diyorduk bir zamanlar bu tür durumlarda?
MERAK EDİLEN TEK SORU: PANDEMİ NE ZAMAN BİTER?
İŞİ bilenlerden öğrendiğim kadarıyla...
Tane tane yazıyorum:
*
- Eğer bitmeden kasıt... Ülke içinde tek bir vaka kalmamasıysa... Sonbahar sonuna kadar beklemek gerekebilir.
*
- Eğer bitmeden kasıt... Tüm yeryüzünde bitmesiyse... İşte buna bir ömür biçmek çok ama çok zor.
*
- Eğer bitmeden kasıt... Maske ve mesafe olayının bitmesiyse... Bunun eylül başı gibi söz konusu olabileceğini söyleyebilirim.
LİDERLERİN DİZİ ESPRİSİ YAPMASININ SAKINCALARI
- “Maşallah! Boş vakit çok” tepkisine maruz kalabilirler.
*
- “Siyasi parti liderliği amma da kıyak işmiş ha!” diyenler çıkabilir.
*
- “Ben bile vakit bulup iki bölümü üst üste izleyemiyorum” diye düşünenler olabilir.
*
- “Bir sezonu kaç gecede deviriyorlar acaba” diye merak edenler olabilir.
BANA MI ÖYLE GELİYOR?
- Bu yaz çok daha mı sıcak yoksa bana mı öyle geliyor?
*
- Maskeyle kıyafeti bütünleştirmek çok mu antipatik yoksa bana mı öyle geliyor?
*
- Athena Gökhan iyiden iyiye endazesini yitirdi mi yoksa bana mı öyle geliyor?
*
- Bu sene tatilin tadı pek çıkmıyor mu yoksa bana mı öyle geliyor?
*
- Doğu Perinçek bazen çıldırtmak için mi konuşuyor yoksa bana mı öyle geliyor?
