Paylaş
MERAL Akşener, doğalgazla ilgili olarak kuşku dolu bir açıklama yaptı. Söylediği şöyle bir şey:
*
“Bilemiyorum, gerçekten bulundu mu? Bulunduysa seviniriz. İnşallah Putin’in kıyağı değildir.”
*
Herhangi bir muhalif vatandaşımızın, doğalgazla ilgili kuşku duymasını anlarım.
*
Sonuçta sıradan muhalif bir vatandaşımız...
Duygularıyla hareket edebilir... İktidarın iyi bir iş yaptığına inanmak istemeyebilir... Konuyu araştırma / inceleme olanağına sahip olmayabilir... Sağda solda işittiği dedikodulara inanıyor olabilir... Falan.
*
Ama seçimden sonra ‘Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ olarak ülkeyi yönetmeye talip olan bir siyasi liderin, doğalgaz konusunda “Bilemiyorum, acaba bulundu mu?” demeye pek hakkı yoktur.
*
Koskoca bir partiyi yönetiyorsun, devleti yönetmeye talipsin, danışmanların var tonla, konuyu araştıracak olanaklara fazlasıyla sahipsin.
Göndersene bir danışmanını Filyos’a.
“Sayın danışmanım. Git, bir bak bakalım, bunlar gerçekten doğalgaz bulmuşlar mı? Yoksa Putin’in kıyağı mı bu?” desene.
*
Yalansa... Muhalefet lideri olarak yalanı ortaya çıkarmak senin görevin.
Çıkar yalanı ortaya, yık ortalığı, yürü buradan, “Yalan söylüyorlar” de, “Doğalgaz masal” de, “Putin kıyak yaptı bunlara” diye haykır da haykır.
Yalan değilse...
Ya susarak geçiştir.
Ya da “Valla bravo. Doğalgazı buldular, çıkardılar, evlere dağıttılar. Biz gelince bu çabaları sürdüreceğiz” de.
*
“İnşallah Putin’in kıyağı değildir” de nedir?
Halk TV yorumcusu musun sen? Tele 1 gazetecisi misin?
YARISI BİZDEN
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Yarısı bizden” adını verdikleri kentsel dönüşüm kampanyasının ayrıntılarını açıkladı.
*
Olay şu: Maliyetin yarısını devlet karşılayacak. 10 bin 500 lira taşınma yardımı yapılacak. Aylık 5 bin 250 lira kira yardımı yapılacak.
*
İstanbul’u deprem tehlikesinden kurtaracak tek bir yol var: Kentsel dönüşüm. Başka yolu yok. Umarım bu kampanya, vatandaşın kentsel dönüşüme yönelme arzusunu arttırır.
TİNY HOUSE OLAYINI EN İYİ YAŞAYAN BİLİR
KAFAMDA epeydir şöyle sorular var:
*
Tiny house olayı... Zor mu? Kolay mı? Ben de yapabilir miyim? Pahalı mı, ucuz mu? Böyle bir şeye kalkışsak bizi neler bekler?
*
Dünkü Hürriyet’te bu konuda yapılmış enfes bir röportaj yer alıyordu.
*
Gülnur ve Erdinç Karataş çifti, tiny house denilen olayı baştan sona yaşamışlar. Kuzey Ege’de bir arsa almışlar, arsanın üzerine de bir tiny house kondurmuşlar.
Ve Hürriyet okurları için 10 maddede olayı şahane biçimde özetlemişler.
*
Özetin özetini ben şöyle çıkardım:
*
BİR: Alacağınız arsanın yola cephesi olsun. İKİ: Su konusu önemli. Suya erişime fazlasıyla dikkat. ÜÇ: Elektrik konusu da su kadar önemli. DÖRT: Arsayı aldın, iş bitmiyor. Arsanın sınırlarını, bir harita mühendisiyle belirlemek gerekiyor. BEŞ: İyi bir tiny house için 450 – 500 bin lirayı gözden çıkarın. ALTI: Evi satın almadan önce tiny house deneyimi yaşayın mutlaka. YEDİ: Evi, arsaya yerleştirmek de bayağı bir iş. Bu konuyu da ciddiye alın. SEKİZ: Tiny house, küçük bir ev. Bu nedenle tekne ya da uçak gibi bakmak gerekiyor olaya. Ne kadar dolap, o kadar iyi yani. DOKUZ: Klima şart gibi. ON: Pergola denilen güneşlikler... Mutlaka düşünün.
*
Ben daha basit bir şey sanıyordum. Meğer inciği cinciği bol bir şeymiş. Vazgeçtim valla. Ama siz kararlıysanız konunun detayları için bakınız: Dünkü Hürriyet’in 8. sayfası.
BİR HAYAL KIRIKLIĞI: BAYRAMDA İSTANBUL
“HERKES sağa sola gider, İstanbul bize kalır” dedim. Bodrum’a, Çeşme’ye gidenlere acıyan gözlerle baktım.
*
Ve fakat bir de ne göreyim:
Normal zamanlardan bile daha kalabalıktı İstanbul. Trafik, cuma akşamüzeri trafiği gibiydi. Hay bin kunduz!
KASTAMONU’NUN HASTASI OLDUM
“KILIÇDAROĞLU mu? Erdoğan mı?” diye sokak röportajı yapmaya çalışıyor adamın biri Kastamonu sokaklarında.
*
Mikrofonu uzatıyor, “Oyunuzu kime vereceksiniz?” diye soruyor. Şahsiyet sahibi Kastamonu ahalisi, “Ya boş ver şimdi”, “Vaktim yok”, “Geç, geç” diye cevaplar veriyor. Sanki sözleşmişler gibi hepsinin tavrı aynı.
Hiçbirinde uzatılan mikrofona anında dökülmek gibi bir yaklaşım yok.
*
Yaşasın Kastamonu’nun şahsiyet direnişi.
TWİTTER’DAN ÇIKINCA
BAYRAMDA Twitter’dan çıkıp memleketlerine giden bazı arkadaşlar, seçmen gerçekliğiyle karşılaşmışlar.
Şöyle şeyler paylaşıyorlar sosyal medyada:
*
Sakarya’dan bildiriyorum: Burada başka bir hava var. Konya’dan bildiriyorum: Burası başka telden çalıyor. Erzurum’dan bildiriyorum: Burası hiç Twitter gibi değil. Ankara’dan eniştemgillerden bildiriyorum: Burası moral bozuyor.
Kocaeli’den, İstanbul’un bazı bölgelerinden, Kayseri’den falan hep aynı bildirimler.
*
Ha şöyle! Azıcık çıkın şu yankı odanızdan.
İMAMOĞLU’NA ACİL TOGG YOLLANMALI
EKREM İmamoğlu, “Bana Togg versinler. Almaya hazırım. Yollasınlar hemen. İstanbul sokaklarında Togg’a hava attırırım” demiş.
*
CHP’li bir belediye başkanına Togg reklamı yaptırmak, süper bir fırsat.
Togg, bu fırsatı kaçırmamalı.
ABDURRAHMAN’IN DOĞALGAZ BAYRAMI
ABDURRAHMAN Uzun isimli AK Partili bir fenomen var.
Tarzı, hiç tarzım değil.
“Doğalgaz keşfedildi” denilince... “Yakın doğalgazı. Açın pencereleri” falan diye bas bas bağırmıştı. Muhalifler de kendisiyle epey dalga geçmişti.
*
Ücretsiz doğalgaz olayı, Abdurrahman Uzun’un rövanşına öyle bir zemin hazırladı ki... Uzun, şimdi haklı olarak kendisiyle dalga geçenlerle fena dalga geçiyor.
Paylaş