Paylaş
Projeye baktım:
Sultanahmet Camisi’nin tıpkısının aynısı...
İnsan ister istemez soruyor:
Madem kopya serbest, ne diye yarışma yaptınız ki?
*
İşin daha komik tarafları da var.
Proje mimarları açıklamışlar.
Caminin...
- 72.5 metrelik kubbesi İstanbul’da yaşayan 72 buçuk millete...
- 107.1 metrelik minare uzunluğu 1071 Malazgirt Savaşı’na...
- 34 metrelik kubbe çapı İstanbul’un plaka numarası olan 34’e...
Gönderme yapıyormuş.
*
Soruyorum:
- “72 buçuk millet” göndermesindeki “buçuk” hangi millete işaret etmektedir?
- Başbakan “1071” demeseydi, “107.1” göndermesi akla gelecek miydi?
- İstanbul’un plaka numarası 68 olsaydı, kubbenin çapı iki katına mı çıkacaktı?
*
Kıssadan hisse:
Hükümetimiz içinde incelik, zarafet, sanat olmayan işlerde hiç fena değil. (Bakınız: TOKİ falan.)
Fakat işin içine azıcık zarafet, milim incelik, asgari sanat girdiği anda...
Kelimenin tam anlamıyla yardırıyor.
*
Gazze yazısı
“YENİDEN seçildi” diye sevindirik olduğumuz Obama şöyle demiş:
“İsrail’in kendini savunma hakkı var. İsrail’i destekliyoruz.”
- İsrail füzeleri bebekleri vururken...
- Mazlum Gazze’den ölüm feryatları yükselirken...
- Suçsuz masumlar katledilirken...
- Gazze bir kez daha yakılıp yıkılırken...
Obama’dan çıkan ses şu:
“İsrail’in kendini savunma hakkı var. İsrail’i destekliyoruz.”
-
Gazze insafsızca vurulurken...
Obama böyle yapıyor da...
- Suriye’de Esad rejimi yıkılsın diye Obama ile işbirliği yaparak kesenin ağzını açan Katar ne yapıyor?
- Obama ile Suriye konusunda uzlaşarak Esad’a karşı milyonlar akıtan Suudi Arabistan ne yapıyor?
- Bırakalım Katar ile Suudi Arabistan’ı... Esad’a karşı gür bir seda ile haykıran Başbakan Erdoğan ne yapıyor?
*
Başbakan Erdoğan, Obama’ya haykırıyor mu?
Mesela çıkıp da...
“İsrail kendini savunuyor demek de neyin nesidir ey Obama! Sen ne dediğinin farkında mısın? Çoluk çocuk katlederek kendini savunma mı olur? Zalim İsrail’e karşı neden sesini yükseltemiyorsun? Bu mu senin adaletin?” diyerek kükrüyor mu?
Hayır...
Sadece şunu söylüyor:
“Akşam Obama ile görüşüp kendisine Gazze konusundaki hassasiyetimizi aktaracağız.”
*
Esad’ın canavarlıkları karşısında sergilenen tavırlar, İsrail’in canavarlıkları karşısında sergilenmediği müddetçe...
Hiç kimse adaletten, insanlıktan, haktan, sivil katliamlarından falan söz etmesin.
Başbakan Erdoğan dahil...
Aha da mağdur oldular
EPEYDİR mağdur olamıyorlardı.
Sonunda oldular.
Resmen oldular.
Nasıl mı?
“Yandaş medya”nın haber diliyle anlatmaya çalışalım:
*
Bir grup gözü dönmüş, zalim, acımasız ve tek parti döneminin özlemi içindeki CHP milletvekili, eski egemenlik dönemlerini özlemiş olacaklar ki, ellerine aldıkları biber gazlarını Meclis’te vatanı ve milleti için çalışmakta olan AK Parti’li milletvekillerinin üzerine sıktılar.
Biber gazına maruz kalarak bir süre Meclis çalışmalarına katılamayan AK Parti’li milletvekilleri mağdur duruma düştü.
AK Parti’li milletvekilleri, biber gazının etkisinden kurtulmaya çalışırlarken, biber gazını sıkan CHP’li milletvekillerinin acımasızca güldükleri ve herhangi bir empati hissi içine girmedikleri gözlendi.
AK Parti’li milletvekilleri, “Siz bu gazı bize değil, millete sıktınız” diyerek yaşadıkları kişisel mağduriyetin, aslında milletin mağduriyeti olduğunu anlatmaya çalıştılar.
Ancak CHP’li vekillerin gözleri o kadar dönmüştü ki bu mesajı zerre kadar anlamadılar.
Başbakan idamdan nasıl vazgeçti?
MHP Lideri Bahçeli çıktı dedi ki:
“Hazırla teklifini... Biz varız... Destek oluyoruz.”
*
İşte bu çıkış, durumu ciddiye bindirdi.
Eğer Başbakan Erdoğan “idam” demeye devam etse idi...
“Bak, Bahçeli de destekliyor, konuşacağına yapsana” baskısıyla karşılaşacaktı.
*
Eh, yapamayacağına göre...
O da konuyu unutuşun kollarına terk etmeyi tercih etti.
Bu durumda olan günlerce “idam tartışması” yapan bizlere oldu.
Tıpkı günlerce nafile yere “kürtaj tartışması” yaptığımız gibi nafile yere “idam tartışması” yapmış olduk.
Ne diyelim?
Sağlık olsun.
Özledik Erkin Baba
Ayıp bizimdir:
Banka reklamında görünce daha bir anladık seni ne kadar özlediğimizi.
Lütfen artık çık ortaya...
Bir konser patlat.
Hem de stadyumda.
Yemin ederim Jennifer Lopez’den daha fazla sallarsın Arena’yı...
“Arena falan uğraşamam şimdi” dersen...
Yeraltı kulüplerinden biri de kurtarır. Sadece konser de değil...
Eski şarkılarını yenilere söyleterek albüm yap.
Televizyon programlarına katıl... Söyleşiler düzenle...
Velhasıl çık ortaya Erkin Baba...
Özledik.
Gerçekten.
Yemin
“Anıtkabİr’e çıkmak” hususunda yazdıklarımın bir benzerini...
“Milletvekili yemini” hususunda da yazabilirim.
Şöyle ki:
*
- İçinden Atatürk, ilke, inkılap, laiklik geçen yemin metnini değiştirmeseler... “Şunlara bak! Hem yemin ediyorlar hem de yemine uymuyorlar” deniyor.
- İçinden Atatürk, ilke, inkılap, laiklik geçen yemin metnini değiştirseler... “İşte gerçek yüzleri bir kez daha ortaya çıktı” deniyor.
Türkiye “cool” olsa
- JENNİFER Lopez’in Türkiye’yi titrettiğine dair uyduruk haberler okumak zorunda kalmayız.
- Jennifer Lopez’in İstanbul’daki gökdelenlere bayıldığını, gökdelenlerden birinden rezidans satın alacağı palavrasını gazetelerimize yazmayız.
- Reina’da çekilen dansözlü eğlence fotoğrafının altına “Jennifer sevgilisini kıskandı” başlığını atmayız.
- Jennifer’ın ilk fırsatta Türkiye’ye tatile geleceği bilgisini sevinçle vermeye kalkmayız.
Paylaş