Paylaş
Ali Koç masa başında yüksek strateji konuşmayı severken... Fatih Terim soyunma odalarında gaz vermeyi sever.
*
Ali Koç öfke kontrolü kursundan yeni çıkmış gibiyken... Fatih Terim icabında kebapçı basar.
*
Ali Koç için zenginlik bazen dezavantaja dönüşürken... Fatih Terim için yoksulluktan gelmek bir avantaj.
*
Ali Koç henüz hınçlı öfkelere pek muhatap olmamışken... Fatih Terim öfkeye maruz kalmanın kralını yaşamıştır.
*
Ali Koç en azından şimdilik düz bir çizgide ilerlerken... Fatih Terim hep inişli çıkışlı bir seyir izler.
*
Ali Koç sürekli bir anlama çabası içindeyken... Fatih Terim sürekli yemiş yutmuş hatmetmiş havasındadır.
GALOŞ
SEVENİ de sevmeyeni de kabul eder ki...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, siyasette geldiği her konuma...
Yer sofralarına diz çöküp oturarak gelmiştir.
Nazenin tavırlara prim vermeyerek gelmiştir.
Elitizm melitizm taslayanlarla kafa bularak gelmiştir.
Çamurun, tozun üstüne üstüne giderek gelmiştir.
Bütün enerjisini halka dokunmaktan alarak gelmiştir.
*
İşte tam da bu yüzden tarlaya galoşla girmek...
Tayyip Erdoğan’ın siyaset macerasının mahiyetiyle çelişmektedir.
*
Belki de etrafındakilerden bazıları...
“Efendim siz şimdi tarlaya adım atacaksınız... Lütfen şu galoşu giyin... Giyin de ayakkabınız ve paçalarınız tozlanmasın...” falan demiş olabilirler.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buna karşı...
“Ne galoşu kardeşim, galoş da nereden çıktı, galoş maloş uymaz bize” demesi gerekirdi.
ŞU ÜÇ ŞEYİ GÖRÜNCE ZEVKTEN DÖRT KÖŞEYİM
BİR: “Yükselecek” falan diye dolarları biriktirip ellerinde patlayanları görünce...
*
İKİ: Vedat Milor’a bulaşıp fena halde madara olanları görünce...
*
ÜÇ: Baklavacıların hapisten yırtsalar da magandalıktan yırtamadıklarını görünce...
E HANİ MAHKEMELER İKTİDARIN KONTROLÜNDEYDİ?
BEN iktidar sözcülerinin yerinde olsam...
Anayasa Mahkemesi’nin bildirici akademisyenler kararını alırım elime...
Önce şöyle bir sallarım.
*
Ardından da şunları haykırırım:
E hani mahkemeler bizim kontrolümüzdeydi?
E hani bağımsız yargı sizlere ömürdü?
E hani yargı tam anlamıyla kuşatılmıştı?
E hani bu mahkemelerden iktidarın istemediği karar çıkmazdı?
NE ETTİ SİZE MUHARREM İNCE?
CHP’li bir milletvekilinin nikâh töreni... Şahitler: Kılıçdaroğlu, Akşener, Kaftancıoğlu, Muharrem İnce...
*
Ama bir de ne görelim!
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın resmi Twitter hesabında şahitler arasında yer almasına rağmen Muharrem İnce’den zırnık söz edilmiyor.
*
O Muharrem İnce ki...
Kampanya deseniz... En şahanesini yaptı.
Açılım deseniz... Önce o başlattı.
Etki deseniz... Yeri göğü inletti.
Partililik bilinci deseniz... Hepinize ders verdi.
Davaya bağlılık deseniz... Bütün sınavları geçti.
*
Daha ne istiyorsunuz Muharrem İnce’den, bir deyiverin hele.
MANSUR YAVAŞ ADINA SAKAL AÇIKLAMASI
“BIRAK şu kıldan tüyden işleri Mansur Başkan” başlıklı yazım üzerine...
Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin’den bir açıklama geldi.
*
Buna göre: Meğer sakal yasağı, sadece itfaiye personeline yönelikmiş... Onların da sadece yangına müdahale edenlerine... Amaç da yangına müdahale eden personelin zarar görmemesiymiş.
*
Bu arada şunu da belirteyim: Bir eleştiri yazısına cevap verirken nezaket içinde diyalog kurma çabası geliştiren Volkan Gültekin’e, bu yapıcı tavrı nedeniyle çok teşekkür ediyorum.
HERKES KENDİ PARTİSİNİN ÖNÜNÜ TEMİZLESE
KARDEŞİNİ özel kalem müdürü yapan CHP’li belediye başkanına yönelik eleştirilere CHP’den bazıları şöyle yanıt veriyorlar:
“Sen önce AK Parti’dekilerin yaptığına bak.”
*
AK Parti’ye yönelik akrabacılık eleştirilerine cevap veren bazı AK Partililer de eleştirilere şöyle yanıt veriyorlar:
“Sen önce CHP’nin üç-beş belediye fazladan kazanınca ne yaptığına bak.”
*
Oysa yapılması gereken şudur:
Herkes eline süpürge alıp kendi partisinin önünü temizlemelidir.
Paylaş