Paylaş
Namaz bitmiş, sıra duaya gelmiş.
Eyüp Sultan imamı, yaptığı duada şöyle diyor:
“Allah rızası için... Binali başkanımızın başarılı olması için... El Fatiha.”
Camide böyle tarafgir, böyle dışlayıcı, böyle hakkaniyetsiz, böyle vıcık vıcık taraf olunmuş bir duanın yapılmış olması...
Şu iki şeye yol açmakta:
BİR: İslam’ın, caminin, ibadetin ve din adamının kuşatıcılığına çok esaslı bir darbe indirmekte!
İKİ: Milletin hiç değilse bir bölümünün dinden, imandan, camiden, imamdan soğumasına yol açmakta!
Oysa aynı Eyüp Sultan imamı, yanında Binali Yıldırım varken...
Şöyle bir dua da edebilirdi:
“Allah rızası için... Hem Binali Bey’in, hem de İstanbul’a hizmet etmek için yarışan bütün belediye başkan adaylarımızın başarılı olması için... El Fatiha.”
Eyüp Sultan imamı, eğer duayı böyle yapsaydı...
Şu iki şeyi sağlamış olacaktı:
BİR: İslam’ı gündelik politikanın lüzumsuz çekişmesinin bir parçası haline getirmiş olmayacaktı.
İKİ: “Bu ne güzel dua! Bu ne güzel imam!” dedirterek... İslam ve cami adına tebliğin en güzelini yapmış olacaktı.
Ey Eyüp Sultan imamı!
Sana gölge oyununun o meşhur kapanış cümlesiyle sesleniyorum:
“Yıktın perdeyi eyledin viran/Varayım sahibine haber vereyim heman!”
MÜNASEBETSİZLİKLERİ DAVA KONUSU YAPMAYALIM
İslam’ın kutlu şehri Medine ile tecavüz arasında paralellik kurma densizliğinde bulunan sanatçıya da...
Gittiği mekândaki başörtülü kadınlara salça olup “Burası Suudi Arabistan mı?” falan diye höyküren sanatçıya da...
Dava açılması yanlıştı!
Çünkü bu şahısların yaptıkları, dava konusu olacak türden suçlar olmaktan ziyade toplumun ayıplayacağı, kınayacağı münasebetsizliklere daha yakındır.
Bu tür münasebetsizlikler, dava konusu yapılmazsa...
Münasebetsizlik yapanlar, açılan davalar takipsizlikle sonuçlandığında...
Yaptıkları münasebetsizlikten de yırtmış gibi bir algıya abanmazlar, abanamazlar.
ŞİŞLİ’DE DURUM NE?
METROPOL’ün araştırmasına göre...
5 Şubat-9 Şubat arası yapılan ankette Şişli’de durum şöyle:
DSP/Mustafa Sarıgül: Yüzde 58.3
CHP/Muammer Keskin: Yüzde 18.7
AK PARTİ/Nihal Yıldırım: Yüzde 12.8
Fikrim yok/Cevap yok: Yüzde 9.02
NOT: Araştırmayı Metropol yapmasa, araştırmanın arkasında Özer Hoca olmasa... Hiç dikkate almazdım.
LÜTFULLAH GÖKTAŞ’I VATİKAN’A UĞURLARKEN
İMAM hatipten arkadaşımdır Lütfullah Göktaş.
1980’li yıllarda kutlu gecelerde Balıkesir camilerini söylediği “Taleal Bedru” ilahisiyle bayağı bir çınlatmıştır.
Sonra ilahiyat ve felsefe okudu. Sonra İtalya’da uzun süre dinler tarihi alanında öğrenim gördü. Bu arada gazetecilik yaptı... Televizyon ve ajansların Roma temsilcisi oldu.
Ve en sonunda da...
Erdoğan’ın hem başbakanlık, hem de cumhurbaşkanlığı döneminde basın başdanışmanlığı görevini yürüttü.
Bu önemli görevini yürütürken öne çıkmamayı, alçakgönüllülüğünü korumayı, tarafsızlığına azami gayret etmeyi, görevini hakkıyla yerine getirmeyi bilen Lütfullah, bugünden itibaren Vatikan Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapacak.
Basın danışmanlığı görevine başlarken “Hoş geldin” demeyi pek uygun bulmamıştım ama giderken “Uğurlar olsun, yeni görevinde başarılar” demekte sakınca görmüyorum.
SEKTER’İN MORALİNİ BOZAN BİR BİLGİ
GEÇEN gün ölen ünlü modacı Karl Lagerfeld’in acayip şanslı kedisi...
Kahvaltıda kaz ciğeri ve karides yiyormuş.
İki bakıcısı varmış.
Kendisine bir veteriner, bir bodyguard ve bir manikürcü hizmet ediyormuş.
Restoranlara götürüldüğünde şefler kendisine özel yemekler hazırlıyormuş.
Bizim Sekter, bu bilgiyi aldığı günden beri...
“El âlemin kedisinin sahibine bak, bir de kendine bak! Adamın kedisinin bir günlük harcaması, Şeyma’nın nafakasını bile solda sıfır bırakıyor! Kısmetimiz yokmuş kısmetimiz” diye bozuk çalıp duruyor.
CHP’NİN FETHİ ABİSİNDEN İSTİFACILARA VERYANSIN
ANKARA Yenimahalle’nin CHP’li Belediye Başkanı Fethi Yaşar, parti içinde de parti dışında da sevilen sayılan bir isim.
Fethi Yaşar, belki de bu konumunu dikkate alarak, CHP aday yapmayınca istifa edip başka partilerden aday olanları en net ve en sert şekilde eleştirdi.
Fethi Yaşar’ın söyledikleri şunlar:
“Bir partiden başka bir partiye geçebilirsin. Ama ‘Beni aday göstermiyorlar, koltuk vermiyorlar’ diye parti değiştirenlerin toplumda sıfır değeri vardır. Parti aday gösterince iyi, göstermeyince kötü... Bu ahlaki ve onurlu bir yaklaşım değil. Siyasetle uğraşanların sırf koltuk için çocuklarına kötü bir miras bırakmamaları gerekir. Bu siyaset cambazlarından her partinin kurtulması gerekir.”
MAVRACI OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜM 10 ÜNLÜ
BİR: Celal Şengör...
İKİ: Metin Şentürk...
ÜÇ: Nazan Şoray...
DÖRT: Nükhet Duru...
BEŞ: Fatih Terim...
ALTI: Yılmaz Morgül...
YEDİ: Ali Ağaoğlu...
SEKİZ: Burhan Kuzu...
DOKUZ: Ezgi Mola...
ON: Abdurrahman Dilipak...
NEDEN BU HALDEYİZ?
Çünkü dindarımız da ateistimiz de fena halde yobazlığa yatkın...
Çünkü cahilimiz müthiş cesur, okumuşumuz acayip korkak.
Çünkü iktidarımız liyakate önem vermiyor, muhalefetimiz ise liyakatsiz.
Çünkü özgüvenimiz muhteşem ama gerekçemiz sıfır.
Çünkü geçmişimizde hep fatihler varmış, hiç deliler yokmuş gibi yapıyoruz.
Paylaş