Paylaş
Demiş ki...
“Sakın ha! Suriye topraklarına harekât yapılmasın. Sakın ha!”
*
Okuduğum anda bastım kahkahayı:
Hahahahaha!
*
Tam pazar eğlencesi.
Adama bak yahu!
- Topraklarına egemen değil.
- Putin’den habersiz kahve içemiyor.
- İran’ın emir eri durumuna düşmüş.
Ve buna rağmen Türkiye’yi tehdit ediyor.
*
Hahahaha!
Gerçekten hahahaha!
ADAY SIRALAMASI BUGÜNLÜK ŞÖYLE
- KEMAL KILIÇDAROĞLU: Şimdilik adaylığa en yakın isim. Tabii Meral Akşener de “He” derse... Parolası şu: “Ben tek aday olmayacağım, altılı masadakilerle birlikte aday olacağız.”
*
- MANSUR YAVAŞ: İkincilik onda. Pek istekli görünmek istemiyor. Bunu da başarıyor. Ama top ayağına gelirse tabii ki aday olur. Parolası şu: “Sus, konuşma. Sus, konuşma. Sus, konuşma.”
*
- EKREM İMAMOĞLU: Çok badireler geçirdi. Biraz yaldız dökülmesi yaşadı. Fazla hareketlenmesinin yol açtığı sorunlarla boğuştu. Ama yarıştan kopmuş değil. Parolası şu: “Meral Hanım, tek umudum sensin.”
*
- İLHAN KESİCİ: “Kasıma kadar İsmet abi” diye söz vardır. Siyasi literatüre girmiştir. Kesici, bir tür ‘İsmet abi’dir. Eğer işler bir çıkmaza girerse... Eğer bir toparlayıcıya ihtiyaç duyulursa... Sürpriz olarak çıkabilir. Parolası: “Beklemekteyim.”
EKONOMİ GÜNDEMİ
ENGİN rikkat sahibi bir dostum, dün yazdığım “Ekonomi gündemli muhabbetlerden sıkıldım” temalı yazı için beni ikaz etti.
*
Dedi ki:
“Tamam. Sağlam gerekçeler sunmuşsun. Ama yine de ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir süreçte bu tür yazılar yazılmamalı.”
*
Gayet iyi anladım kendisini.
Ve de sonsuz hak verdim.
*
Hatta ve hatta bir adım ileri bile giderek...
Şöyle düşünmeye başladım:
*
“Ekonomik sıkıntı var deniliyor ama restoranlar, AVM’ler, yollar dopdolu. Bu nasıl iş?” diye sormak bile hiç yakışık alan bir şey değildir.
Bu tür yaklaşımlar, sıkıntıyı yaşayan insanlarımızı fazladan üzer.
'ŞOK GEÇİRMESİ LAZIM' DİYEN DOKTORA TAVSİYELER
ESENYURT’ta bir kadın, hafıza kaybı yaşıyormuş. Doktora gitmiş. Doktor, “Bu hastanın şok geçirmesi lazım” demiş. Bunun üzerine hasta yakınları, “Şok geçirmesi lazımsa... Yolda giderken kuru sıkı tabancayla birkaç el ateş edelim. Şok geçirir ve iyileşir” demişler. Ve bu yöntemi denemişler.
*
Ancak Türkiye’de yaşanabilecek fıkra gibi olayımız budur.
*
Ben buradan hastası için “Şok geçirmesi lazım” diyen doktora bir iki tavsiyede bulunmak istiyorum:
*
Sevgili doktorum. Burası Türkiye. Tuhaf insanların yaşadığı tuhaf bir memleket burası. Burada “Hastamızın şok geçirmesi lazım” diye bir tavsiyenin nelere yol açacağı muhakkak hesaba katılmalı. “Sakın silahla korkutmaya kalkışmayın ha” diye uyarıda bulunmak, asla detay değildir. Hatta hatta... “Kapının arkasına saklanıp bir anda ortaya çıkarak korkutmanın da sayısız komplikasyonları olur” demeniz bile gerekir.
PAZAR DEĞİNMELERİ
NE İŞİN VAR MİAMİ’DE
ARADIĞIN şey nemse... Sende âlâsı var.
Aradığın şey denizse... Denizin en şahanesi sende.
Aradığın şey tropikal bir esintiyse... Senin Antalya’nda bunun fırtınası esiyor.
Aradığın şey sıcaksa... Senin Adana’ndaki sıcak havaya kurşun sıktırır.
Aradığın şey vur patlasın çal oynasınsa... Senin Bodrum’un ne güne duruyor?
*
Bir Türk’ün Miami’de tatil özlemi çekmesini anlamadım, anlamıyorum, anlamayacağım.
BAKLAVA FISTIKLI MI OLUR, CEVİZLİ Mİ OLUR?
ŞANLIURFA Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ün “Baklava cevizli olur” saptamasının ardından...
Vedat Milor usulü bir anket çalışması yapacak ve “Baklava fıstıklı mı olur, cevizli mi?” sorusunu soracaktım.
Sonra vazgeçtim.
*
Çünkü ben “Baklava dediğin fıstıklı olur” türü kesilen racondan da “Fıstıklı baklava, baklava değildir” türü verilen hükümden de pek hazzetmiyorum.
*
Liberalim ben bu tür konularda.
“Kim nasıl seviyorsa öyle yesin”ciyim.
ÖYLE ÂŞIĞIZ Kİ BOŞANIYORUZ
AŞIRI akustik sanatçımız Zeynep Bastık’ın eşinden boşanma açıklamasını okudum.
*
Havası, edası, teması aşağı yukarı şöyle bir metin vardı karşımda:
*
Çok seviyoruz birbirimizi çok. O benim canım. O benim her şeyim. Çok mutluyuz çok. Aman da aman.
*
Çirkin boşanmaların ortama saldığı gergin havadan illallah etmiştik.
Ne yani?
Bunun yerini böylesi boşanmalar mı alacak artık?
Peki bu tür boşanmalar da biraz tuhaf kaçmayacak mı?
*
Ben artık şuna ikna oldum:
İfrat ile tefrit arasında gidip gelen bir milletiz biz.
Ortasını bir türlü tutturamıyoruz.
Paylaş