Paylaş
- CEVAP: Yolsuzluk her durumda söz konusu olabilir... İş yapılırken de, iş yapılmazken de... Arada sadece şöyle bir fark vardır: İş yapılmazken küçük götürülür, iş yapılırken büyük götürülür.
*
- SORU: Telefonlar dinleniyor, sonra da internette yayınlanıyor... Bu kabul edilebilir mi?
- CEVAP: Telefonlar iki türlü dinlenir... BİR: Yasadışı yollarla... İKİ: Mahkeme kararıyla... Mahkeme kararıyla dinlenen telefon kayıtları “kanıt”tır... Kabul edilebilir. Mahkeme kararı olmadan telefon dinlemek ise alçaklıktır.
*
- SORU: Neden Hürriyet gazetesi, Fethullah Gülen’in telefon konuşmalarını manşetten çakmıyor?
- CEVAP: Çakacak çakmasına da... Gülen’in konuşmaları mahkeme kararıyla dinlenmedi ki? Bir “illegal kulak”, illegal kulağını uzattı o konuşmalara... Getir Fethullah Gülen’in mahkeme kararıyla dinlenmiş telefon kaydını... Çakalım manşetten.
*
- SORU: Havaalanı ve köprü yapacak işadamlarına vuruluyor, bu işadamlarına dava açılıyor. Bu ihanet değil de nedir?
- CEVAP: İyi de bir işadamı köprü ya da havaalanı ihalesi alınca otomatikman “dokunulmazlık” da mı kazanmış oluyor? Ona dokunmak, “vatana ihanet” etmekle eşanlamlı mı oluyor? Havaalanı ve köprü ihalesi alan işadamları ne yaparlarsa yapsınlar, onlara bir şey denemeyecek mi? Bu mudur yani?
*
- SORU: İşadamlarının telefon kayıtları internette yayınlanıyor. Söyler misin: O işadamlarının itibarı ne olacak?
- CEVAP: İşadamlarının telefonları mahkeme kararıyla dinlenmiş... Ayrıca o işadamları, mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmelerinde “İhaleleri alacağız, milletin ....’a koyacağız” diyor... Bu durumda milletin itibarını kim koruyacak?
*
- SORU: CHP, daha düne kadar “paralel yapı”ya laf diziyordu... Şimdi kol kola girdiler... Ne iş?
- CEVAP: Hakikaten ne iş? Gayet haklısınız bu soruyu sormakta... CHP, bu sorunun cevabını mutlaka vermeli... Ama durun bir dakika! Siz de bu “paralel yapı”yla 11 yıldır kol kola değil miydiniz? Bu “paralel yapı”, 17 Aralık’a kadar melekti de, 17 Aralık sabahı mı şeytan oldu? Ne iş?
Kemal Kılıçdaroğlu bu işleri becerebilir mi?
BAŞBAKAN Erdoğan bizi, sizi, hepimizi ikna etmeye çalışıyor.
Neye?
Şuna:
Asıl hırsız ve yolsuzun Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna.
*
Bakınız: Başbakan Erdoğan’ın cumartesi günü Kartal’da yaptığı konuşmanın bütünü.
*
Diyelim ki Kemal Kılıçdaroğlu gözünü kararttı.
Ve hırsızlık, yolsuzluk falan yapmaya kalktı.
*
Soruyorum:
- Hırsızlık için mükemmel bir organizasyon yapabilir mi?
- Çalmaya kalksa anında yakalanmaz mı?
- Soymaya kalksa anında alarm çalmaz mı?
- Çete kursa kurduğu çete üç günde dağılmaz mı?
- Havuz oluşturmaya kalksa zırnık toplayabilir mi?
- Ekranda kayan yazılardan tek bir harfin bile düşmesini sağlayabilir mi?
- Vakıf kurabilir mi?
- Vakıf kursa yeşil sarıklı ulu hocalardan fetvayla bağış desteği alabilir mi?
- “Alo Fatih” diyecek bir Fatih’e sahip olabilecek denli etkileyici olabilir mi?
- Bırak 20 bin polisi yer değiştirmeyi... Bir bekçiyi bile şuradan alıp şuraya atayabilir mi?
- “Milletin .....’a koyacağız” diyen işadamına laf edenlere “vatan haini” demeyi akıl edebilir mi?
- Yol yapabilir mi ki yolsuzluk yapsın?
- Binali’si var mı ki salma salabilsin?
- Cesareti var mı ki yargıyı kendine bağlamaya kalkışabilsin?
*
Başbakan Erdoğan bizim ahaliyi her şeye ama her şeye ikna edebilir.
Bir tek Kemal Kılıçdaroğlu’nun “hırsızın ve yolsuzun daniskası” olduğuna ikna edemez.
Çünkü bizim ahali...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu işleri beceremeyeceğini bilir.
Porno lobisi
STAR gazetesi bombayı patlatmış:
İnternetteki düzenlemeye “Porno Lobisi” karşı çıkıyor.
*
Faiz lobisi... Vaiz lobisi...
Ve şimdi de...
Porno lobisi.
*
Olmaz ya...
Diyelim oldu ve sandıktan yüzde 50’nin altı çıktı.
Galiba sorumlu şimdiden hazır:
Sandık lobisi.
*
İyi ki “lobi” kelimesi var.
Yoksa Allah muhafaza “özeleştiri” kelimesini kullanmak zorunda kalacaklardı.
İnternet ve porno
“İNTERNET özgürlüğü istiyorum” diyene...
“Seni gidi pornocu seni” diye karşılık veriyorsan.
*
“Mahkeme kararı olmadan internette engelleme yapılamaz” diyene...
“Vay pornocu vay” diye karşılık veriyorsan.
*
“İnternet kontrol altına alınmasın” diyene...
“Seni gidi kontrolsüz pornocu seni” diye karşılık veriyorsan.
*
“İnternet” dendiğinde...
Senin aklına “porno”dan başka bir şey gelmiyor demektir.
Bekliyoruz Başbakanım
BAŞBAKAN Erdoğan iki gündür meydanlarda önemli bir açıklama yapıyor.
Diyor ki:
Baykal’ın kaseti ile MHP’lilerin kasetleri, “paralel örgüt” işidir.
*
Ne anlıyoruz bu açıklamadan?
Şunu: Başbakan Erdoğan olayı aydınlatmış ve sorumluları bulmuş! 8 Şubat 2014 tarihi itibarıyla...
*
Şimdi Başbakan’dan beklenen şudur:
En kısa zamanda elde ettiği delilleri, belgeleri, kanıtları ortaya koyması ve bu işi yapan alçakların yakasına yapışıp adalete teslim etmesi.
Bekliyoruz Başbakanım.
*
Bir de şu var tabii:
Başbakan Erdoğan, kasetler ortaya çıkınca...
“Gördünüz kasetlerde neler olduğunu, buna özel hayat diyorlar, ne özeli, bu geneldir genel, genel ahlaksızlıktır” demişti ya...
Hâlâ aynı fikirde olup olmadığını da açıklamalıdır.
Bunu da bekliyoruz Başbakanım.
Paylaş