Düpedüz ırkçılık düpedüz nefret suçu

Gazze’de yaşanan vahşete yönelik verilebilecek en yanlış tepki.

Yanlışlığın ötesinde yapılan resmen ırkçılık.

Nefret suçu işleniyor alenen.

*

Bu vahşete şiddetle itiraz eden Yahudiler var.

Üstelik itirazlarının bedelini ödemeyi de göze alıyorlar.

Onlar da mı giremeyecek bu dükkana?

*

İsrail’de yapılan kamuoyu araştırmalarında halkın yarısı kara harekâtına karşı çıkıyor.

Bunun bir anlamı yok mu?

*

Bombaları yağdıran İsrail devleti.

Tepkinin büyüğü ona gösterilir.

İsrail’e bu cüreti ABD veriyor...

İtirazın en anlamlı adresi orasıdır.

Koca Avrupa “ateşkes” bile diyemiyor...

Tavır oraya konulur.

*

Kaç kere söyledik:

Bu bir din savaşı değil.

Bunun Yahudilikle, Müslümanlıkla, Hristiyanlıkla bir ilgisi yok.

*

Bu bir insanlık savaşı.

Taraflar da belli:

Bir tarafta sivillerin, çocukların öldürülmesinden yana olanlar var, öbür tarafta ise sivillerin, çocukların öldürülmesine karşı çıkanlar var.

*

Dükkân kapısına bir şeyler yazmak ve olup bitene tepki göstermek isteyenler için sayısız alternatif var.

İşte onlardan birkaçı:

*

- Çocukların öldürülmesini destekleyenler giremez.

- Ateşkes diyemeyenler giremez.

- İsrailli çocuk ile Gazzeli çocuk arasında ayrım yapan giremez.

- Sivil katliamlarına ses etmeyenler giremez.

- Çatışmayı körükleyenler giremez.

YÜZÜNCÜ YIL SERGİLERİ

MAZİ’DEN ATİ’YE




Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı nedeniyle İletişim Başkanlığı’nın düzenlediği sergilerin en önemlisi Taksim Meydanı’nda düzenleniyor.

“Mazi’den Ati’ye Türkiye Yüzyılı” adı verilen sergi, teknolojik ve interaktif. Su perdesi, su şovu ve robotlar, bütünleşik bir tasarımda kurgulanmış.

ERDOĞAN SERGİSİ




İletişim Başkanlığı’nın hazırladığı bir videodan esinlenerek hazırlanmış bu sergi.

Erdoğan’ın hayalleri ve bu hayallerin gerçekleşme biçimi canlandırılıyormuş bu özel sergide.

Animasyonlar, info-grafik tasarımlar ve geçmişten günümüze karşılaştırmaların da yer aldığı bu sergi, Üsküdar Meydanı’nda görülebilir.

ÜÇ ŞEHİR ÜÇ MEYDAN




İletişim Başkanlığı, bir de Cumhuriyet temalı bir iletişim mecrası oluşturmuş. Anıtsal görünümlü monolith, şehirlerin odak noktalarına yerleştiriliyor.

İstanbul’da Bakırköy Meydanı’nda, Ankara’da Kızılay Meydanı’nda ve İzmir’de Konak Meydanı’nda kurulan bu mecralar, gerçekten merak uyandırıcı.

YÜZYILIN ENSTALASYONU




İletişim Başkanlığı’nın Taksim Gezi Parkı için oluşturduğu devasa bir enstalasyon.

Çelik konstrüksiyon ve led görüntü alanın birleşmesinden oluşan bu eser, Türkiye Yüzyılı’nın tüm mesajları ve görselleri için kullanılacak.

Bu enstalasyon, 29 Ekim’de kutlamaların bir parçasına dönüşecek.

SON AKŞAM YEMEĞİ FİLMİNİ İZLEDİM

OSMANLI ile Cumhuriyet’i barıştırmak gibi bir gayesi var bu filmin.

Bu gayeye çok zarif biçimde ulaşmaya çalışıyor.

Bağırmadan, tartışmaya açmadan, mübalağalı bir teze yaslanmaya tenezzül etmeden, anlayışla yaklaşmayı teklif ederek.

Bu açıdan çok beğendim filmi.

*

Cumhuriyet’in ilan edilmesinden bir gün önce Çankaya Köşkü’nün mutfağında geçiyor film. Öyküyü biraz zorlama buldum ama eski Ankara atmosferini şahane biçimde oluşturmuşlar. Mutfak sahneleri de çok iyiydi. Oyuncuların tümünün performansı harikaydı. Hele Atatürk’ü canlandıran oyuncu Onur Tuna, beyaz perdede gördüğüm en iyi Atatürk’tü.

ALİ ŞAHİN’E İFTİRA

ANTEP Kalesi’ne Filistin bayrağı asılmış. Buna tepki gösterenler olmuş.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin de buna karşı şöyle demiş:

*

“Filistin’i yabancı görenleri İngiliz uykusundan uyandırmak istiyorum. Uyandırabilirsem 100 yıllık narkozdan uyandırmaya çalışıyorum.”

*

Buradan yola çıkılarak “Ali Şahin Cumhuriyet’e 100 yıllık narkoz dedi” diye iftira atıldı.

*

Filistin toprakları, son dönemde Osmanlı topraklarıydı. Ali Şahin, Filistin’e yabancılaşmayı kast ederek “İngiliz uykusu, narkoz” diyor. Buradan “Cumhuriyet’e narkoz dedi” sonucunu çıkarmak için gerçekten bayağı bir art niyetli olmak gerekiyor.

*

Ali Şahin’in konuyla ilgili şu açıklamasına yer vermeden geçemeyeceğim:

*

“Halen Cumhuriyet için Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşmüş büyük dedesinin kayıp naaşını ve yattığı şehitliği arayan birinin Cumhuriyet’e aidiyetini sorgulamak, Cumhuriyet ilintisi bu topraklarda tesadüfen doğmuş olmaktan öteye gitmeyenlerin haddine değildir”.

KURTULUŞ ROTASI BELGESELİ

CUMHURİYET için yapılan belgeseller arasında özel bir yeri olan bir belgeselden söz edeceğim.

Samsun, Havza, Amasya, Tokat, Erzincan, Erzurum, Sivas, Kayseri, Kırşehir ve Ankara’da 12 gün süren çekimlerle hazırlanan bu belgesel için çok büyük emek harcanmış.

*

Anadolu Ajansı’nın yaptığı bu belgeselde Atatürk’ün kurtuluş rotası izlenmiş. Muazzam bir arşivden yararlanılarak hazırlanan bu belgeseli mutlaka izleyin.