Devlet Bahçeli’yi bir tek ben mi yanlış anladım?

İkisi de “Bahçeli başkanlık sistemine geçit verdi” diyor.

*

İyi ama ben niye böyle anlamıyorum?

*

Bakıyorum Bahçeli’nin konuşmasına...

Söyledikleri şunlar:

- Türkiye’de bugün Anayasa çiğneniyor, suç işleniyor. Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın kendisine vermediği yetkileri kendisine hak görüyor.

- Bu çok tehlikeli bir durumdur. Bu böyle gitmez.

- Bu duruma AKP’nin başkanlık sistemiyle ilgili inadı neden olmaktadır.

- İşte tam da bu nedenle AKP, başkanlık sistemini Meclis’e getirmelidir.

- Eğer Meclis, başkanlık sistemine geçit verirse... Sorun biter. Eğer Meclis’ten çıkan sonuç, başkanlık sisteminin referanduma götürülmesini sağlarsa...

Kararı milletimiz verir ve yine sorun kalmaz.

- MHP olarak bizim tutumuz bellidir: Biz parlamenter sistemden yanayız.

- Mevcut durum sürdürülemez. Bu muamma bitmelidir, bu iş kökünden halledilmelidir.

Bahçeli’nin bu sözleri, nasıl oluyor da başkanlık sistemine geçit veriyor, anlamış değilim.

*

Bahçeli’nin AK Parti’ye dediği şu:

“Yap kardeşim atağını! Başarırsan ne âlâ! Başaramazsan bırak artık bu yolu! Türkiye’nin önünü daha fazla tıkama”.

Ne bir eksik, ne bir fazla...

Bahçeli’nin çıkışından ben bunu anlıyorum.

*

İyi ama ben böyle anlarken...

AK Parti ve karşıtları niye başka türlü anlıyor?

*

Sorunun cevabı basit aslında:

- AK Partili isimler benim gibi anlamıyorlar... Çünkü benim gibi anlamak işlerine gelmiyor.

- AK Parti karşıtları benim gibi anlamıyorlar... Çünkü Bahçeli’nin payanda olduğuna dair mutlak inançları, gözlerini kör etmiş durumda.

BEN DE VEGAN OLDUM

“ÇOK moda, herkes vegan detoks yapıyor” falan denilince...

Heveskâr bir tip olmam nedeniyle bu işlerin piri Gül Kaynak’ın kapısını çaldım ve onun yol göstericiliğinde birkaç haftalığına vegan oldum.

*

Sonuçları aktarıyorum:

*

- Kendimi oruçlu gibi hissediyorum. Üzerime bir dinginlik, bir dervişlik, bir rintlik gelmiş durumda.

- İlk iki gün zorlanarak içtiğim o yeşil sebze sularına öyle bir alıştım ki... Tiryakisi oldum resmen.

- Canım dürüm çektiğinde... Lahanadan yapılmış humuslu dürümle yetinmeyi öğrenmiş durumdayım.

- Kâmil bir insan gibi hissetmeye başladım kendimi... Bir mutasavvıf edasıyla dolaşıyorum çarşı pazarı.

- Yeşil... Yeşil... Yeşil... Yediğim her şey o kadar yeşil ki... Yakında “HULK” olup İstanbul’un üzerine çullanabilirim.

- Önüme gelen herkese “40 yaşına kadar kuzu yiyeceksin, 40 yaşından sonra kuzunun yediğini” diye ahkâm kesmeye başladım.

- Hafiflemiş durumdayım: Sabah gün doğmadan kalkıyorum, akşamları ise büyükbabalar gibi erken yatma hakkımı kullanıyorum.

BOB DYLAN

NOBEL Edebiyat Ödülü’nü ünlü şarkıcı Bob Dylan almış.

Eh...

Haruki Murakami de türkü çığırır artık.

İŞTE BUNLAR BENİM İÇİN HEP GELENEK

- Her yıl muharrem ayında Sedef Akbağ’dan çok süslü, pek asortik aşure gelmesi...

*

- Çok sıkışınca ve çok kızdırılınca... Tavlada destan yazıvermem...

*

- Ekim ayının ortalarında şöyle bir Antalya kaçamağı yapmam...

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ YA ŞUNU, YA BUNU YAPMALI

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, Canan Karatay’la ilgili çeşitli iddialar ortaya attı.

Canan Karatay da çıktı, “bunların hiçbiri doğru değil” dedi.

*

Bu saatten sonra Bakan Akdağ...

- Ya Canan Karatay’la ilgili dile getirdiği iddiaların kanıtlarını ortaya koymalı...

- Ya da “boş bulundum, tam araştırmadan konuştum” falan diyerek Canan Karatay’dan özür dilemelidir.

*

Ötesi kurtarmaz.

TÜRKİYE KAHVE İÇİYOR

- Türkiye’de kahve tüketimi yüzde 25 artıyormuş.

*

- Yıllık 6 bin ton olan kahve tüketimimiz, son yıllarda yıllık 38 bin tona çıkmış.

*

- Kahve tüketimini arttıran en önemli unsur: Türk kahvesi yapma makineleri...

*

- Türk kahvesinin standarda kavuşmasını sağlayan ve gayet köpüklü, gayet enfes şekilde pişiren Türk kahvesi yapma makinelerinin popülaritesi inanılmaz... Çeşitli markaların çıkardığı kahve makinelerinin yıllık üretimi 1 milyonu aşmış durumda.

*

Bu bilgileri çok başarılı yerel markamız Kahve Dünyası’nın kurucusu Birol Altınkılıç’tan aldım.

Kahve tüketiminin artmasında Kahve Dünyası’nın Türk kahvesini popülerleştirme çabalarının da payı olduğunu söylüyor Birol Altınkılıç.

*

İki şey söyleyeceğim:

BİR: İflah olmaz bir kahve tiryakisi olarak bu rakamlar beni pek mutlu etti.

İKİ: Türk kahvesi yapma makineleri Türklerin son dönem en muhteşem icadı...

DARISI BAŞLARINA

OH be!

Nihayet güzel bir haber!

Nuriye Akman ve Lale Kemal tahliye oldu.

*

Darısı Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Şahin Alpay, Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve diğerlerinin başına.

ALKIŞ

CUMHURBAŞKANI Erdoğan demiş ki:

“Benim Sünnilik diye bir dinim yoktur. Benim Şiilik diye bir dinim yoktur. Benim dinim İslam’dır. Elbette şahsen benim de tabi olduğum bir yorum var. Ama asla bu yorumu İslam’ın üzerine çıkarmadım, çıkarmam”.

*

Bırakın Cübbeli’nin falan mezhepsel gazlamalarını...

Tutmanız gereken yol, işte bu yoldur.