Dağdaki çobanın oyuyla bunların oyu bir
Televizyon kanallarından birinde...
Cicili bicili hanımlara ve janti manti beylere soruluyor:
“Yeni doğmuş, sütle beslenen sığır yavrusuna ne denir?”
*
Şıklar da verilmiş:
A – Kuzu... B – Sıpa.. C – Buzağı... D – Oğlak...
*
Söz konusu cicili bicili hanımlar ve janti manti beyler...
Sanki kendilerine “Dünyanın sırrı nedir?” şeklinde bir soru sorulmuş gibi apışıp kalıyorlar.
Bilmiyorlar, bilemiyorlar.
Normaldir tabii...
“SIPA” denilince akıllarına...
Masajlı, saunalı falan spa’lar geliyor.
*
“KUZU” denilince akıllarına...
Vedat Milor ve onun ağız tadı geliyor.
*
“OĞLAK” denilince akıllarına...
Oğlak burcu kadını ya da erkeği geliyor.
*
“BUZAĞI” denilince akıllarına...
Öküzün altında aranan şey geliyor.
*
“ÖKÜZ” denilince de akıllarına...
Nezaket sahibi olmayan erkekler geliyor.
*
Bir düşünün abiler!
Bir düşünün ablalar!
Bunların oyu ile dağdaki çobanın oyu bir...
YAPMAYIN BÖYLE ŞEYLER
AYIPTIR: İstanbul’da belediyeyi kazanmış bir siyasiyi, savaş meydanlarında yepyeni bir ülkeyi ortaya çıkarmış kurucu liderle eşdeğer tutmak... Kurucu lidere yapılan en büyük ayıptır.
*
HAKSIZLIKTIR: İstanbul’a belediye başkanı seçilen bir siyasetçiyi, ülkenin kurucu liderinin dengi gibi görüp göstermeye çalışmak... Belediye başkanlığını kazanan şahsa yapılan haksızlıktır.
*
REZALETTİR: Resim, heykel gibi plastik sanatlarda verilen en kötü örneklerden birinde Atatürk ve İmamoğlu’nu malzeme olarak kullanmak... Ve bunu bir marifet gibi sunmak rezaletin daniskasıdır.
EKREM İMAMOĞLU’NA DOSTANE TAVSİYEYE DEVAM
EKREM Başkan!
Zafer havası içinde sadece gaz vermeye dayalı bir iklim oluştu ya...
O yüzden kimse söylemeyi akıl etmez diye düşünerek bir kez daha söylüyorum:
*
Ereğli Belediyesi’nden ödüller alarak, Trakya’da biçerdöver üstünde fotoğraflar çektirerek, sürekli konuşmalar yaparak, nikâh törenlerinde sosyal içerikli mesajlar vererek...
İyi bir başlangıç yapmış olmuyorsunuz.
*
En azından bir süreliğine de olsa...
Harıl harıl çalışmaya, envanter çıkarmaya, “bir aylık, iki aylık, üç aylık acil eylem planları” ortaya koymaya, atamaları tamamlamaya, yapılması hemen mümkün olan verilmiş sözleri yerine getirmeye...
Şiddetle ihtiyaç var.
*
Şimdi bana “Sana soran mı oldu? Aklını kendine sakla” da diyebilirsiniz tabii.
Ona da eyvallah!
SETA ASIL ŞUNUN RAPORUNU HAZIRLASIN
Yabancı sermayeli medya kuruluşları nasıl oldu da Türkiye’de yer edinebildi?
*
Bu medya kuruluşları, Türkiye’deki hangi boşluktan yararlanıyor?
Oluşan boşluğun temel nedenleri nedir?
*
Bu alanda ne yapılırsa... Böyle bir boşluk oluşmaz.
*
Medya ve özgürlükler konusunda atılması gereken adımlar nelerdir?
*
Her görüşten insanın güveneceği haber mecralarına ihtiyaç yok mu?
*
Bu ihtiyaç nasıl karşılanacak?
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜLÜRSE NE OLUR?
ŞU olur:
İttifaklar mittifaklar hikâye olur, her parti kimliğiyle seçime girer, yerel seçimde ittifak mittifak olmaz, en çok oyu alan parsayı toplar, seçim öncesi ittifakların sağladığı tüm imkânlar elden gider...
Falan.
*
Kısacası...
CHP var ya CHP...
Sittin sene iktidar yüzü göremez.
PİZZA NE BE?
ŞEYMA Subaşı bir özlü söz uydurmuş.
Dediği şu:
*
“Herkesi mutlu edemezsin, çünkü pizza değilsin.”
*
Özlü söz öyle uydurulmaz, şöyle uydurulur:
*
“Herkesi mutlu edemezsin, çünkü lahmacun değilsin.”
HAYVAN DEMEK İLTİFAT OLUR
OLAY şu:
*
E-5 Karayolu’nda “07 BSS 76” plakalı bir araç, hamile bir kadın sürücünün aracını sıkıştırıp durduruyor. Aracın içinden çıkan iki terörist maganda, aracın kapısını açmaya çalışıyor. Açamayınca araca vurmaya başlıyorlar. Aynayı kırıyorlar. Kaputa çıkıyorlar. Bu iki saldırgan, hamile kadının aracın içinden “Polisi arıyorum” demesine bile aldırış etmiyor.
*
Sosyal medyada gün boyu bu olayın görüntüleri geçti önümden...
Yapılan yorumlarda genellikle “Hayvanlar! Hayvan bunlar!” falan deniyordu.
*
Bir hayvan, asla böyle şeyler yapmaz.
“Hayvan” diyerek iltifat etmeyin şunlara.
