Paylaş
Ben hayatımda çok tatava gördüm ama bu kadar boş, bu kadar tutarsız, bu kadar ahmakça, bu kadar sefil, bu kadar gereksiz, bu kadar saçma, bu kadar şapşal bir tatava görmedim.
*
Olayın aslı faslı şu:
*
CHP’li Aylin Nazlıaka, 10 milletvekilinin bulunduğu bir ortamda “Arkadaşlar, bugün ilginç bir olay yaşadım” demiş ve eklemiş: “Atatürk’ün resmini duvardan indirdim.”
Ortamdakiler, “Nasıl yani” falan demiş.
Bunun üzerine Aylin Hanım, “Bir CHP milletvekili arkadaşımın Meclis’teki odasını ziyaret ettim. Çay içerken gözüme Atatürk’ün büyük bir fotoğrafı çarptı. Gidip onu yere indirdim.”
Yine ortamdakiler, yine şaşkın bir şekilde “Neden böyle yaptın” diye sormuşlar.
O da cevap vermiş:
“Yeni şeyler söylemek lazım.”
*
Sonra ne olmuş?
Şu olmuş:
Mevzu gündeme gelip tepkiler ortaya çıkınca...
Aylin Nazlıaka, “Olay doğru ama Atatürk’ün fotoğrafını duvardan ben indirmedim. Başka bir CHP milletvekili indirdi. Ben de onu ikaz ettim” demiş.
*
Büyük gürültü koparan olayın başı, sonu, aslı, faslı işte bu!
Ve şimdi CHP’de herkes “Kim bu CHP’de Atatürk posterini indiren milletvekili?” sorusunun cevabının peşinde...
*
Oysa cevabı bulmak için yapılması gereken tek şey var:
Kuyuya atılan taşın tek sahibi olan Aylin Nazlıaka’ya şu üç adet soruyu sormak:
-BİR: Sen indirmediysen... Niye ben indirdim dedin?
-İKİ: Başkası indirdiyse... Niye kim olduğunu söylemiyorsun?
-ÜÇ: Hiç kimse indirmediyse... Niye bu boşboğazlığı yaptın?
*
Fakat ne hikmetse!
Bırakın bu üç sorunun sorulmasını...
Aylin Hanım tek bir soruya bile muhatap olmadan Parti Meclisi’ne seçiliverdi.
*
Koca CHP’de...
Bu boşboğazlık, bu lakaytlık, bu gayriciddilik, bu tutarsızlık, bu saçma sapanlık, bu lüzumsuzluk, bu tuhaflık olduğu müddetçe...
Bırakın başkanlık sistemini, padişahlık sisteminin bile gelmemesi çok büyük sürpriz olur.
Siz yine de dikkat edin ey kaymakamlar
EY kaymakamlar!
Yücelerden bir ses geldi sizlere...
Şöyle bir ses:
-Yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir kenara.
-“Ben bunu şu şekilde yaparım” deyip yapın.
*
Ey kaymakamlar!
-Sakın dolduruşa gelmeyin.
-“He he” falan deyin ama siz yine de mevzuatı ihmal etmeyin.
-Yücelerdekiler kendilerini kurtarır, olan yine size olur.
PYD konusunda cevapsız iki soru
HÜKÜMET “PYD terör örgütüdür” diyor, başka da bir şey demiyor.
İyi. Güzel. Tamam.
Fakat “PYD terör örgütüdür” diyen hükümetin acilen şu iki devasa soruya cevap vermesi şarttır:
*
-SORU BİR: Eğer PYD bir terör örgütü ise... Siz ne diye PYD’nin başındaki zat olan Salih Müslim’i Ankara’da hem de defalarca ağırladınız ki?
*
-SORU İKİ: Eğer PYD bir terör örgütü ise... Siz ne diye PYD’ye yardıma giden Peşmergeleri sınırınızdan törenlerle geçirdiniz ki?
Gazeteciye saldıran ile gazetecilik yapan
Şu ikisi aynı gün içinde oldu:
-Gazeteciye saldıran parayla tutulmuş kiralık saldırganlardan içeride olan biri, yapılan ilk duruşmada tahliye edildi.
-Gazetecilik yapan Can Dündar ile Erdem Gül için ağırlaştırılmış üzerine ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi.
*
Başka sorum yok, tanık sizin.
Oktay Vural senaryosu
SÖYLENTİLERE göre...
Devlet Bahçeli de Ümit Özdağ’ı aday gösterecekti.
Ancak önceki gün itibariyle bu söylenti fena halde eskimiş durumda.
*
Yeni söylenti şu:
MHP’de Bahçeli’nin adayı Ümit Özdağ değil Oktay Vural olacak.
Oktay Bey “adayım” diye çıkacak, ancak son anda Bahçeli lehine çekilecek.
Kılıçdaroğlu/Erdoğan polemiğine dair tespitler
-ŞARTLAR eşit değil bir kere... Erdoğan’ın sesine ses katacak mecra sayısı sonsuz... Kılıçdaroğlu’nun sesini duyuracak mecralar ise tatava yapmakla meşgul.
*
-Kılıçdaroğlu bir tane ağır söz söylüyor, karşılığında bin tane ağır söz işitiliyor. Üstelik sonuçta ağır söz söyleyen Kılıçdaroğlu oluyor.
*
-Polemiğin yükselticisi ve yaygınlaştırıcısı hep Erdoğan oluyor... Kılıçdaroğlu ise rüzgârın önünde savrulan bir yaprak gibi...
Cem Yılmaz izlenimleri
-KASINTI biri değil, mütevazı ve kibar biri...
-Başkalarının en küçük esprisine bile ağız dolusu gülen biri...
-Bir tema yakaladığında esprisini onun üzerinden sürdüren biri...
-Bazen ciddi olup olmadığı pek çakılmayan biri...
-Diriliş Postası dahil her türlü yayını takip eden biri...
-Hakikatli ve hilesiz takdirlerden hoşlanan biri...
-Espri yapmamak için kendini tutuyormuş gibi duran biri...
-Film çekmeyi, gösteri yapmaktan daha fazla seven biri...
-Gitgide daha çok Şener Şen olacak gibi biri...
-Kabiliyetinin ve sınırlarının farkında biri...
-Söz konusu iş ise... Aşırı ciddileşen biri...
-Yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya çalışan biri...
-Karşısındakini sürekli gülmeye hazır bir halde tutan biri...
Paylaş