Cenaze dersleri

“Koçlar, Gezi, darbe, finansörlük falan... Demek ki hepsi palavraymış” dedik mi?

Dedik.

*

Cenaze nedeniyle Koç’a övgüler dizen hükümet yanlılarını görünce...
“Divan Oteli’yle anlatılan öcü masalları falan... Demek ki hepsi sallamaymış” dedik mi?
Dedik.

*

Cenaze töreninde tabuta konan Osmanlı sancağını görünce...
“Demek ki Koçlar, Osmanlı düşmanı falan değilmiş... Demek ki bühtan edilmiş” dedik mi?
Dedik.

*

Cenazenin etrafındaki gönüllü seğmenleri görünce...
“Demek ki Koçlar yerlilikten o kadar da uzak değilmiş” dedik mi?
Dedik.

*

Cenazeye hükümetin büyük ilgisini görünce...
“Fethullah, ananas, Koç iddiaları falan... Demek ki tamamen sıkmaymış” dedik mi?
Dedik.

CHP’yi eleştirmeyi çekici kılan detaylar

-NE kadar eleştirirsen eleştir... Başına hiçbir şey gelmiyor.

*

-Eleştirdiğin zaman... Hem gazeteciliğin olmazsa olmazı olan “eleştiri” işini yapmış oluyorsun hem de en küçük bir riske bile girmemiş oluyorsun.

*

-Ne söylersen söyle... Kemal Kılıçdaroğlu’nun küsme alışkanlığı sıfır.

*

-Eleştirmek için mebzul miktarda malzeme veriyorlar. Eleştirdiğin önünde, eleştirmediğin arkanda yani...

Bravo Caner!

-BİN türlü tezvirata rağmen eşin Asena’ya karşı, futbol denilen aşırı erkek dünyasının ölçülerine hiç uymayacak bir incelikle yaklaşabildiğin için...

*

-Sağdan soldan duyduğun laflara zerre ehemmiyet vermeden eşin Asena’yla ilişkini sürdürme delikanlılığını gösterdiğin için...

*

-Eşin Asena’ya “boşanma hediyesi” olarak son model bir cip satın alıp hepimizin dünyasına “boşanma hediyesi” diye bir kavramı soktuğun için...

*

-Eşin Asena’dan boşanırken bile inceliğini, hesapsızlığını, saygını, sevgini, farklılığını, adamlığını ortaya koyabildiğin için...

Bir köşe yazarı neleri yapamaz?

-VATANI kurtaramaz.
-İktidarı yıkamaz.
-Rejimi değiştiremez.
-Örgütlenme yapamaz.
-Halkı arkasına toplayamaz.
-Muhalefetin yükünü omuzlayamaz.
-Nutuk atamaz.
-Grup toplantısı yapamaz.
-Gensoru veremez.
-Aday gösteremez.

*

Yani demem o ki...
Gariban köşe yazarlarına, “tek kişilik siyasi parti” muamelesi yapmaktan vazgeçin.
Köşe yazarlarını değil, parmaklarını bile kıpırdatmayan siyasi partileri sıkıştırın.

Biden usulü, Alman usulünden bile beter

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, torunu ve damadıyla birlikte Sunset’te yemek yemiş.

*

Hesap ödeme işi şu şekilde olmuş:
-Biden, kendisi ve torununun yiyip içtikleri için 308 lira ödemiş.
-Damadının 163 lira tutan hesabını ise ödememiş. Bu nedenle damat bey elini cebe atmak durumunda kalmış.
-Korumalara gelince... Onlar da tek tek kendi hesaplarını ödemişler.

*

Yıllardır milletçe yadırgamaktan bir hal olduğumuz “Alman usulü”nün bile kendine göre bir iç tutarlığı falan var.
“Biden usulü”ne gelince...
Aman Allah düşmanımın başına vermesin.

İtham kültürü

“BİZDE pusu kültürü vardır” sözünü biliyordum.

*

Geçen gün “güneşin sofrasında/ dostların arasında” bir ortamda yeni bir söz öğrendim.

*

Arkadaşlardan biri...
“Bizde itham kültürü vardır” dedi.
Ardından da ekledi:
“Biz tartışmayız, itham ederiz.”

Bizim Sekter’den en son haberler

-“MÜEZZA” ile geçinemedi bizim “Sekter”. Hep kavga, hep polemik, hep gerginlik... Bu nedenle “Müezza”, başka bir eve gelin gitti... Ve “Sekter”in bozulan morali düzeldi.

*

-Çok hımbıl, tembel, kayıtsız ve miskin biri “Sekter”... Kar yağıyor, hiç ırgalanmıyor. Ev kalabalık oluyor, bana mısın demiyor. Gümbürtü kopuyor, kafasını bile çevirmiyor.

*

-Yemeğe çok düşkün biri “Sekter”. Diyet mamayla bile iki ayda üç kilo almayı başardı. Artık kucakta taşınması bile mesele...

*

-Yavşaklıktan hiç hazzetmiyor “Sekter”. Çocuk sesiyle sevilmekten, okşanmaktan, değişik kedi oyuncaklarıyla kendisine yaklaşılmasından ölesiye nefret ediyor.

*

-Çok yabani, çok asosyal, çok içe kapalı biri “Sekter”. İnsan sevmez, kedi sevmez, köpek sevmez, sürpriz sevmez, değişiklik sevmez.

*

-Başkalarının kedisi yüz yalar, kendini sevdirir, kollara atılır falan... Fakat “Sekter”, kendisine en büyük kıyak yapılsa bile asla burnundan kıl aldırtmıyor.

Biliyor muydunuz?

Bugünlerde “AK Parti’nin feylesofu” edalarına kendisini fazlasıyla kaptırmış olan Alev Alatlı’nın, vakti zamanında ANAP Lideri Mesut Yılmaz’a, bir süre resmi, uzun bir süre ise fahri olarak müşavirlik yaptığını, Yılmaz’ın konuşma metinlerini kaleme alan ekipte yer aldığını...
BİLİYOR MUYDUNUZ?