Paylaş
*
- Bir zamanlar Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır Meydanı’nda “Sayın Öcalan diyor ki...” diye başlayan parlak nutuklar atardı.
*
- Bir zamanlar bütün kanallar, Nevruz günü Diyarbakır Meydanı’na bağlanır, saatlerce canlı yayın yapardı.
*
- Bir zamanlar “Newroz Piroz Be” diye mesajlar atılır, Devlet Bahçeli tek başına isyan ederdi.
*
- Bir zamanlar “Her şey çok güzeldi, çok barışçıldı ama keşke alanda bir tanecik de olsa Türk bayrağı olsaydı” diye yorumlar yapılırdı.
*
- Bir zamanlar “Bir dahaki Nevruz’a bu iş bitmiş olacak... Allah’ım, çok şükür bugünleri de gösterdin bize” diye gözyaşı dökülürdü.
*
İşte bakın:
Yine bir Nevruz günündeyiz...
Ve fakat...
Sırrı Süreyya ortalarda yok, Diyarbakır Meydanı kapalı, Öcalan’ın mektupları alıcısına ulaşmıyor, Bahçeli mutlu, eşbaşkanlar hapiste, sevinçten ağlayanlar kayıp falan...
*
“Bir zamanlar” deyince sakın yanlış anlamayasın ha!
“Milli Şef” döneminden söz etmiyorum...
2013’ten, 2014’ten, hatta 2015’ten söz ediyorum arkadaşım.
Yani bu kadar hızlı dönmektedir memleketimin siyaset çarkı...
BÖYLE OLDUKÇA
- HAYIR stantlarına saldırılar arttıkça...
- Silahlı külahlı tehditler sürdükçe...
- TRT’de ‘hayır’ın ‘h’sine bile gram yer verilmedikçe...
- Devlet topyekûn ‘evet’e çalıştıkça...
- Hayır pankartları bıçakla kesildikçe...
- Hayır diyen işçiler işten atıldıkça...
- Her yer ama her yer ‘evet’e açıldıkça...
‘Hayır’ın şansı artıyor.
*
Saldırılar kesilse, tehditler bitse, TRT hakkaniyetli davransa, Devlet tarafsız kalsa, hayır pankartlarına dokunulmasa, işçiler atılmasa, bazı yerler ‘hayır’a açılsa...
‘Evet’in şansı artacak.
*
‘Hayır’cılar dua etsinler de...
‘Evet’çiler bu noktaya gelmesinler.
EVET’İN DEZAVANTAJI
7 kişi bir araya geldiğinde...
Bedenleriyle hayır yazabiliyorlar.
Evet’in böyle bir şansı yok.
Evet garip... Evet mazlum... Evet sahipsiz... Evet mağdur... Evet biçare... Evet parya...
NÂZIM NEDEN BÜYÜK ŞAİR? SEZEN’İN BUNUNLA İLGİSİ NE?
“GEBERİYORUM” demiş Nâzım Hikmet, “Günler” adlı muazzam şiirinde...
Hem de yıllar yıllar önce.
*
- Henüz herkeslerin aman da pek kibar olduğu bir dönemde söylemiş bunu.
- Henüz bütün sözlerin söylenmediği bir dönemde söylemiş bunu.
- Henüz Beyoğlu’na kravatsız çıkılmadığı bir dönemde söylemiş bunu.
“Geberiyorum kederden” demiş.
*
Nâzım, o kadar erken söylemiş ki “geberiyorum”u...
Yıllar yıllar sonra Sezen Aksu “geberiyorum aşkından” dediğinde...
Nâzım’ın yıllar yıllar önce “geberiyorum” dediğinden haberi olmayanlar...
“Vay be! Sezen’e bak! Aşk şarkısında geberiyorum diyebiliyor... Pes vallahi!” diye hayrete düşmüşlerdir.
*
Nâzım, biraz da işte bu nedenle büyük, çok büyük şairdir.
ÇOK MUTSUZUZ BE ATAM
BİRLEŞMİŞ Milletler’in bir raporuna göre...
Dünyanın en mutlu ülkeleri listesinde...
Türkiye 69. sırada.
*
Çok gerilerdeyiz yani.
*
Ama bundan daha kötüsü var.
Libya, bizden bir tık önde ve 68. sırada.
İsveç, Norveç, Danimarka falan neyse de...
Libya’dan bile daha mutsuz olmak da neyin nesi?
Nerede bu devlet?
FARKINDA MISINIZ?
- MERKEL’e karşı Trump’çı oldular.
- Evet ile hayır arasındaki durum hâlâ bıçak sırtı...
- Hollanda işi daha fazla yükseltilemedi.
- Türk muhafazakârlığı basketbola çok uzak...
- MHP’siz evet, daha şanslı olabilirdi.
- Bizim Dışişleri Bakanlığı’na büyükelçi çağrılması milli spor haline geldi.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan hem futboldan hem de futbolu lehine kullanmaktan iyi anlıyor.
- Temsiller ve piyesler ilkokul seviyesinde daha kanlı icra ediliyor.
- Muharrem İnce’nin mitinglerine rağbet büyük...
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ’NÜ RUHİ SU’DAN DİNLEYİN
ÖYLE güzel söyler ki bu türküyü Ruhi Su...
Gaza gelip...
“Ana ben gidiyom” dersiniz.
O derece yani.
BİZDE OLMAZ
“BİZDE diktatör olmaz, çünkü bir defa diktatör Türkçe değil” demiş Devlet Bahçeli...
*
Bu durumda...
- Bizde enflasyon olmaz, çünkü enflasyon Türkçe değil.
- Bizde anarşi olmaz, çünkü anarşi Türkçe değil.
- Bizde depresyon olmaz, çünkü depresyon Türkçe değil.
- Bizde demokrasi olmaz, çünkü demokrasi Türkçe değil.
- Bizde nepotizm olmaz, çünkü nepotizm Türkçe değil.
- Bizde obezite olmaz, çünkü obezite Türkçe değil.
- Bizde kriz olmaz, çünkü kriz Türkçe değil.
*
Yeter mi?
Keseyim mi?
Rahatladık mı?
Paylaş