Paylaş
Hande Fırat ile birlikte sorular sorduk kendisine.
O da kendi penceresinden sorulara yanıtlar verdi.
*
Bu zamana kadar Mehmet Şimşek’le resmi ya da gayri resmi herhangi bir temasta bulunma imkânı bulamamıştım.
İlk kez bir araya geldik. İlk kez konuştuk.
Dolayısıyla kendisiyle ilgili ilk kez izlenim edinme fırsatı yakaladım.
*
Mehmet Şimşek’le ilgili izlenimlerimi yazıyorum:
KARARLI, SABIRLI, İNANÇLI
Dikkat çekici bir nezaketi var Mehmet Şimşek’in. Ancak bu nezaket, karşısındakini boğmuyor. Çünkü nezaketi, içtenlikle dengeliyor. Rahatça konuşabiliyorsunuz karşısında.
*
- Bazıları yalan söyleyemez. Yalanı ellerine yüzlerine bulaştırırlar. Yüzleri kızarır. Derin bir mahcubiyet içine girerler. Mehmet Şimşek, işte bu tür insanlardan. Her halinden, her cümlesinden, her yaklaşımından bunu anında kavrayabiliyorsunuz.
*
- Kabul edin ya da etmeyin. Beğenin ya da beğenmeyin. Bir anlatısı var Mehmet Şimşek’in ve bu anlatı, son derece tutarlı. Anlatısının boşluğu yok, kurgusu sağlam.
*
- Mehmet Şimşek, uluslararası piyasaların güvendiği bir isim. Neden? Onların işine gelen işler yaptığı için mi? Hayır, asla! İtimat telkin eden yapısından dolayı. Kararlılığından ödün vermeyeceğine duyulan güvenden dolayı.
*
- Çarşı pazar konusunda duyarsız olmakla eleştiriliyor
- Mehmet Şimşek. Kendisini dinlediğimde şöyle bir sonuç çıkardım: Bütün yapıp ettiklerinin temel amacı, aslında çarşı pazar dengesini yeniden tutturmak.
*
- Orta Vadeli Program’ın eksik anlatıldığından şikâyet ediyor Şimşek. Orta Vadeli Program’ın sadece finansa yöneldiği algısına şiddetle karşı. Orta Vadeli Program’da Türkiye’nin refahını arttıracak unsurların sayılamayacak kadar fazla olduğunu söylüyor. O unsurları anlatmaktan hiç bıkmıyor.
*
- Biraz fazla teknik kaldığını söylemeliyim Mehmet Şimşek’in. Yapıp ettiklerini, hedeflerini, amaçlarını siyaset diline tercüme etme konusunda ustalaşmış değil. En büyük sorunu burada.
*
- Programın işlemesi ve sonuç alması açısından kesinlikle ödünsüz. Ferahlamanın bu ödünsüzlük sayesinde gerçekleşeceğine inanıyor. Bu nedenle sabır kelimesini sıklıkla devreye sokuyor.
*
- Pembe tablo çizmiyor. Mevcut ekonomik sorunları kabul ediyor. Vatandaşın şikâyet etmekte haklı olduğunu söylüyor. Yani inkârcı bir tutumu yok.
*
- Vatandaş ne zaman rahatlayacak? Tedrici bir rahatlamadan söz ediyor Mehmet Şimşek. Adım adım rahatlama hissedilecek diyor. 2025’in ikinci yarısında ise rahatlamanın zirveye çıkacağını söylüyor.
*
- İyi ama neden böyle oldu? Türkiye ekonomisi neden bu duruma düştü? Kendisinden öncekileri değil de koşulları sorumlu tutuyor Şimşek. Pandemi, savaş, deprem... Bunların etkisinin büyük olduğunu söylüyor.
*
- Cumhurbaşkanı ile ilişkisini de anlamaya çalıştım Şimşek’in. “Cumhurbaşkanı’nın iradesi ve tam desteği olmazsa bu program başarılı olamaz” diyerek, Erdoğan’ı temel dayanak olarak gördüğünü söylüyor.
*
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı derin bir saygısı ve sevgisi olduğu izlenimi aldım. “Memleketi bulunduğu durumdan feraha kavuşturmak”, ortak amacında buluştuklarını ima eden şeyler söylüyor.
*
- Sanılanın aksine fazlasıyla ekip ruhuna sahip Şimşek. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın fonksiyonuna çok önem veriyor. Beraber çalıştığı arkadaşlarının hakkını teslim ediyor. “Tek başına bir güç” imajı vermekten kaçınıyor.
*
- Eleştiriye açık. Eleştirilerden yararlanmaya çalıştığını ifade ediyor. Canını sıkan şeyler şunlar: Yalanlar üretilmesi. Karalama yapılması. İftira atılması.
ŞİMŞEK’İN HALKA SIK SIK SESLENMESİ ŞART
Şöyle bir kanaat belirdi bende:
*
Mehmet Şimşek, gidişatı ve programı teknik çerçeve içinde anlattığında...
Ekonomi çevrelerinin...
Güven duymalarını, önlerini görebilmelerini, gerçekçilikten kopmamalarını sağlıyor.
*
Peki ya vatandaş?
İşte işin o kısmının üzerine yeterince gitmiyor Mehmet Şimşek.
*
Bizimle yaptığı programda daha çok vatandaşa seslenmeye çalıştı.
Teknik konuşmadı, olabildiğince sadeleştirdi anlatımını.
Vatandaşa gerçekçilikten sapmadan umut verdi.
Büyük rahatlama için tarih verdi.
*
İhtiyaç şudur:
*
Mehmet Şimşek, vatandaşa daha çok seslenmelidir.
Paylaş