Paylaş
“Hadi oradan Şeyh Sait’in torunu” diye vuruyorlardı. “Sana ayrımcılık yapılmıştır ama pozitif ayrımcılık” diye dalga geçiyorlardı. Ne kadar kötü bir oyuncu olduğunu yazıyorlardı. Yılmaz Erdoğan’ın torpili sayesinde bir yerlere geldiğini öne sürüyorlardı.
*
Ne yapmış ne demiş de bu kadar tepki görmüş diye şöyle bir araştırdım.
Şöyle şeyler söylemiş Belçim Bilgin:
*
“Çok karanlık zamanlardan geçtik. Herkes Kürtlerin terörist olduğuna inanıyordu. Ankara’da büyüdüm ve okudum. Kürt olduğum için herkes kötü olduğumu düşünüyordu.”
*
E yalan mı kardeşim?
1990’lı yıllarda...
PKK ile Kürt’ü aynı potada eritip ırkçılık yapanlar yok muydu? PKK nedeniyle Kürtlerin tümünün töhmet altında bırakılması söz konusu değil miydi? Ret ve inkâr politikaları revaçta değil miydi? “Kürtçe klip yapacağım” dedi diye Ahmet Kaya’ya çatal bıçak fırlatılmıyor muydu?
*
Ne var bu kadar tepki gösterecek? Ne var bu kadar çirkinleşecek? Ne var bu kadar linç edecek?
Anlamadım ki.
ANKET OKUR YAZARLIĞI
Seçime doğru yine anketler fırlatılıyor üzerimize.
*
Bizim gibi memleketlerde mutlaka anket okur yazarlığı şart.
Mesela şöyle bir okur yazarlık:
*
Önünüze gelen ankete bakarken...
“Acaba bu anketi yapan firma, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu yüzde 65 gösteren firmalardan biri mi” diye mutlaka kontrol edin.
*
Aksi takdirde seçim gecesi çok fena ters köşe olabilirsiniz.
İKİ ÜNLÜ TİPİ VAR
BİR: Uzaktan sevimsiz mi sevimsiz görünen ama biraz tanıyınca süper sempatik olduğu fark edilen ünlü tipi.
*
İKİ: Uzaktan çok matrak, süper kafa dengi görünen ama biraz tanıyınca antipatiye zirve yaptıran ünlü tipi.
SINIFTA MAKET MEZAR
Biraz gecikerek de olsa konuya girmek istiyorum.
*
Olay şu:
Kars’ta bir imam-hatip lisesinde sınıfta maket mezar. Maket mezarın başında ağıt yakan bir çocuk.
*
İmam-hatipte okudum, babam müftüydü, dini eğitimin yoğun yaşandığı bir ortamdan geliyorum.
Böyle bir şey görmedim.
*
Kabe’nin maketini sınıfa getirip Hac ibadetiyle ilgili teknik bilgiler verilmesini falan anlıyorum da...
Mezarın sınıfta ne işi var arkadaş?
Amacınız “Ağıt nedir nasıl yakılır” dersi vermekse, dinde mezar başında ağıt yakma diye bir şey yok ki.
*
Neyse...
En iyisi “Allah sabredenlerle beraberdir” diyerek daha fazla sinirlenmeyeyim.
TEMAS KURDUĞUM ADAYLAR
KAYSERİ / AK PARTİ / MEMDUH BÜYÜKKILIÇ
Boş kaldığında kendine iş icat eder
Kayseri’nin tonton, şeker, sıcakkanlı belediye başkanıdır Memduh Bey. Hem kendisi hem de eşi doktordur. Hiç boş durmaz, boş kaldığında da kendine mutlaka bir iş icat eder. Hiçbir zaman ayrımcılık yapmaz, herkesin belediye başkanıdır. Her görüşe, her yaşam tarzına saygılıdır ama aynı zamanda tam bir dava adamıdır. Kayseri’de yeniden aday. “Sizin işiniz kolay” dediğimde “Ben hiç öyle bakmıyorum ve var gücümle çalışıyorum” diyor.
ŞİŞLİ / CHP / RESUL EMRAH ŞAHAN
Ciddiyet ve güler yüzlülük dengesi
Şişli’de ikamet ediyorum. Şişli seçmeniyim. Şişli’nin CHP adayı Resul Emrah Şahan’la tanıştım. Genç, işine odaklı, ciddiyeti ve güler yüzlülüğü iyi dengelemiş biri. “Şişli’nin Gelecek İçin Bir Planı Var” isimli proje kitabını verdi bana. Kılı kırk yaran bir titizlikle hazırlamış tüm projelerini. Rumeli Caddesi’ni yayalaştırma fikrine bayıldım. Bir de “Yeşil Çatı” adı altında çatı bahçeciliğinin teşvik edilmesi yaklaşımı hoşuma gitti.
ARNAVUTKÖY / AK PARTİ / MUSTAFA CANDAROĞLU
İstanbul’da AK Parti’nin en genci
İstanbul’da iki Arnavutköy var. Biri balıkçılarıyla meşhur Boğaz’daki Arnavutköy. Diğeri ise Hadımköy’ü de içine alan kenardaki Arnavutköy. İstanbul’da AK Parti’nin en genç adayı olan Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy’ü İstanbul’un birinci ligine çıkarmak için aday olmuş. Genç olmasına rağmen tavrı, edası son derece olgun. Üstlendiği sorumluluğun bilincinde. Sayısız proje hazırlamış. Tek tek inceledim. Hepsini gerçekleştirirse Arnavutköy’ü, Boğaz’daki Arnavutköy gibi janjanlı hale getirebilir.
Paylaş