Paylaş
Burada hedef alınan kişi talihsiz bir kaza sonucu vefat eden BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu...
Şunu demek istiyor pankartı tutan:
Madımak’taki yangının sorumlusu Muhsin Yazıcıoğlu’dur... Orada yakarak öldürmüştür ama kendisi de donarak ölmek durumunda kalmıştır.
“Yuh” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
İnsafsız, izansız, mesnetsiz bir suçlama...
* * *
Ama böyle bir haksızlık yapılıyor diye...
“Madımak Oteli’nde 40’tan fazla kişi BBP’liler sayesinde kurtuldu” başlıklı abartılı ve zorlayıcı haberleri de görmezden gelemeyiz.
Çünkü Sivas’ta, “bir grup kahraman BBP’linin, yangına ve öfkeli kalabalığa hiç aldırmadan otele dalması ve orada rehin kalanları kurtarması” söz konusu değildir...
Olay şudur:
Arif Sağ ve 40 arkadaşı, bir yolunu bulup, yanan otelin odalarından birinin camını kırıp yan taraftaki boşluğa atlamayı başarıyorlar. Sonra atladıkları boşluğun, BBP’ye ait binanın balkonu olduğunu fark ediyorlar. İlk etapta kendilerini gören BBP’liler, “Sizi buraya biz çağırmadık” gibi laflar ediyorlar. Ancak dönemin BBP Sivas İl Başkanı Ahmet Yıldız, itiraz edenleri durduruyor ve Arif Sağ ile arkadaşlarının içeri girmesini sağlıyor. Orada kurtulanlara çay ikram ediliyor.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin lütfen:
Ölümle burun buruna gelen bir grup insan tesadüfen sizin balkonunuzda... İçeri buyur etmez de ne yaparsınız?
Bunu yaptığınız için size “büyük kurtarıcı” muamelesi çekilebilir mi?
“Hadi tekrar yanan binaya... Gidin yanın” demedikleri için BBP’lilere minnet mi edilecek?
Oysa yapılması gereken basittir:
Ne BBP’ye ekstra bir sorumluluk yüklenebilir... Ne de en basit bir insani yaklaşımdan kahramanlık öyküsü çıkarılır.
* * *
Aslında bütün bu çarpık yaklaşımların kaynağında, İslami kesimin “Sivas katliamı” karşısında yıllardır sergilediği sakillik var...
Kimi çıkmış, “Ergenekon” denilen sihirli sözcüğü burada da kullanarak kendini temize çıkarmaya çalışıyor.
Kimi çıkmış, “Oteldekiler yanarak ölmedi, dumandan zehirlenerek öldü” diyerek olayın ağırlığını tiksindiren bir tarzda hafifletmek için çabalıyor.
Kimi çıkmış, “İyi ama Başbağlar’da da katliam oldu” diyerek, “Bir katliam, başka bir katliamı götürür... Berabereyiz” demeye getiriyor.
Ne kadar ayıp... Ne kadar utanç verici... Ne kadar mide bulandırıcı...
Oysa yapılması gereken çok basit bir şey var...
Çıkıp denilecek ki:
“Tam 14 yıldır yanlış yaptık... Kompleksli davrandık... Suç bizim gettonun üzerine kalacak diye korktuk... Katliama karşı çıkıp mahkûm etmek yerine türlü çeşitli bahaneler, gerekçeler bulmaya çalıştık... ‘Komplo’ dedik... ‘Başka parmakların işi’ dedik... Üzerimize düşen sorumluluğun bilincinde olamadık... İşte bugünden itibaren hiçbir kayıt ve şart koşmadan bu katliam karşısında insani duruşumuzu gösteriyoruz”.
Kişisel deneyimimi söylüyorum:
Ben kendi adıma böyle dedim, vicdanen acayip rahatladım.
Herkese tavsiye ederim...
Cüppeli’yi tahrik etmesi olası şeyler
Cüppeli Ahmet Hoca’mız yine bombayı patlatmış ve “İslam’da oyuncak bebek kriteri”ni açıklamış...
Şöyle diyor Hoca:
“Öyle bebekler yapıyorlar ki, saçlarını tarıyorlar, uzun bacaklı falan... Bunlara izin yok. Normal insanı tahrik edecek gibi... Tıpatıp bebekler, üstelik çıplak gibi”.
Madem “Cüppeli”, “oyuncak bebekten tahrik olabilmeyi aklına getirecek” denli çıldırmış durumda...
O halde ben de “Cüppeli”yi tahrik etmesi olası nesnelerin bir dökümünü çıkarayım bari:
BİR: Çay bardakları... Özellikle ince bellisi...
İKİ: Piknik tüp...
ÜÇ: Manav tezgâhında dizili şeftali...
DÖRT: Kavun... Karpuz...
BEŞ: Jetski... Ve jetski benzeri deniz aletleri...
ALTI: Bilye, misket...
YEDİ: Kuş gibi öten telefon... SEKİZ: Plazma...
DOKUZ: 20 bin dolarlık kol saati...
AKP’lilerin ayırt edici altı özelliği
* BİR: Bütün işi gücü Tayyip Erdoğan’ın sırtına yükleyip yan gelip yatmak...
* İKİ: Bütün öfkeyi Tayyip Erdoğan’a bırakıp, muttasıl gülümsemek...
* ÜÇ: Bütün polemikleri Tayyip Erdoğan’dan bekleyip, etliye sütlüye karışmamak...
* DÖRT: Bütün zaferi Tayyip Erdoğan’dan bekleyip, hezimet anında paçayı şimdiden kurtarmak...
* BEŞ: Bütün oyların Tayyip Erdoğan’a verildiğini kabul edip, izzetinefsini ayaklar altına almayı başarmak...
* ALTI: Tayyip Erdoğan kiminle kavga ederse, onunla ilişkiyi anında kesmek...
Paylaş