Paylaş
Ta 70’lerden beri.
Vefası da büyüktü.
Demirel ölene kadar Demirelci kaldı.
*
Taylan abi, siyasi sohbetler sırasında genellikle suskun kalırdı.
Ancak sohbetin en hararetli anında...
Konuyla ilgisi olsun olmasın...
Şöyle derdi:
*
“Amerika çok mühim aga! Amerika’yı karşına almayacaksın.”
*
Amerika’nın eski ehemmiyeti kaldı mı, kalmadı mı?
Ben bir şey demeyeyim.
Konunun uzmanları yanıtlasın.
*
Amerika, Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi Türkiye’nin durumuyla ölümüne ilgili mi, değil mi?
Bu konuda da ben bir şey demeyeyim.
Bunu da uzmanlar yanıtlasın.
*
Ama uzmanlığa hiç gerek duymadan benim söyleyebileceğim bir şey var.
O da şudur:
*
Eğer sende bir cevher yoksa...
Eğer sen milletle büyülü bir bağ kuramadıysan...
Eğer sen bu toprakların çıkarlarını koruyacağına bu milleti ikna edemediysen...
Eğer sen her platformda bir dik duruş ortaya koyacak potansiyeli taşımıyorsan...
Bir Amerika değil, isterse bin Amerika senin kapı gibi arkanda dursun...
Nafiledir nafile!
ABDİ BEY’İN HAYALİ
43 yıl önce hunharca katledilen Abdi İpekçi için düzenlenen anma töreninde kızı Nükhet İpekçi’nin yaptığı konuşmayı dünkü Hürriyet’te okudum.
O konuşmadan öğreniyoruz ki...
Abdi Bey, ta çocukluk yıllarında okul defterine bir roman yazmış.
O romanda bir Türk üsteğmen, güçlü bir uçak modeli geliştiriyormuş.
Ve ABD de bu uçak modelini satın almaya talip oluyormuş.
*
Görüyor musunuz Abdi Bey’in çocukluk hayalini?
Abdi Bey, bugünleri görebilseydi...
Hayalinin gerçekleşmesi yolunda çok önemli adımlar atıldığını fark eder ve bundan büyük bir memnuniyet duyardı.
YILIN ATATÜRKÇÜSÜ
“YILIN Atatürkçüsü” diye bir ödül töreni düzenlenmiş.
*
Baktım...
Genelde ilk akla gelebilecek gazeteciler, sanatçılar falan almış ödülü.
Hiçbir albenisi yok.
Hiçbir mesajı da yok.
*
Ben olsam...
“Yılın Atatürkçüsü” diye...
Tıp alanında muazzam buluşlara imza atan kadın hekimlerimizi...
Mühendislik alanında harika işler çıkaran kadınlarımızı...
Sporda destanlar yazan kadınlarımızı...
Aday gösterip seçerdim.
*
Çünkü...
Türkiye’de başarılı olmuş her kadın...
Hem Atatürk’ün öneminin bir kanıtıdır hem de “Yılın Yürüyen Atatürkçüsü”dür.
KÜRTAJI SERDAR İSTEMEMİŞ
SERDAR Ortaç, ahlaki açıdan düşüklük yapmış ve şöyle şeyler söylemişti:
*
“Baba olmak için artık çok geç. Halbuki kaç tane çocuğum olacaktı. Hep kürtaj oldular. Kaç tane. Yazık... İstemediler. Gençlerdi. Onlar da haklı. Bir şey diyemiyorum. Aralarında tanıdığınız isimler de var.”
Bunun üzerine ben de Serdar Ortaç’a...
“Hiç mi utanman yok” falan demiştim.
*
Serdar Ortaç, bu konuda yeni bir açıklama yapmış.
Dediği şu:
*
“Kürtajı ben istemedim. Onlar yaptırdı.”
Yani zannediyor ki...
Biz Serdar Ortaç’a “Ahlaki düşüklük yapıyorsun” derken...
Kürtajı kastediyoruz.
*
Madem öyle...
Serdar Ortaç’a tane tane anlatmayı deneyeyim:
*
Serdar’cığım...
Sorun, kürtajda falan değil. Sorun, senin bu tür konuları, hayli pervasız ve hayli utanmaz bir şekilde herkesin önünde konuşman. En küçük bir yüz kızarıklığı, en küçük bir utanma hissetmeden bunu yapman. Konuşulacak şey ile konuşulmayacak şey arasındaki farkı bilmemen. Ve bunu aradan geçen şunca zamana rağmen hâlâ fark edememen.
CAMİLER NASIL YERLERDİR?
Camiler, sadece namaz kılınan yerler değildir.
*
Camide sohbet edilir, yemek yenilir, çiğköfte yoğurulur.
Gerektiğinde barınak olur cami.
Gerektiğinde mahallenin sorunlarının konuşulduğu yerler olur.
Sosyal bir toplanma alanıdır yani cami.
Müezzin ve imamlar için oluşturulmuş bir odasında türkü de dinlenir.
Tekirdağ’da bir caminin imam ve müezzin odasında çiğköfte yoğrulduğu iddia edildi...
Görüntüler paylaşıp, “Camide çiğköfte yoğurdular, türkü dinlediler” falan diye haber yapıldı...
Diyanet-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Adem Yaryıkan ise görüntülerin caminin içerisinde değil, bu tarz faaliyetler için ayrılan müştemilatta çekildiğini açıkladı.
Haberleri yalanlandı ama yine de bu görüntüleri paylaşan arkadaşların camiler üzerine iki satır bir şey karıştırmalarında fayda var.
*
Gerçi din konusundaki cehalet, bu toplumda kimseyi utandırmaz ama neyse neyse...
BUNLAR KİME İNSANLIK DERSİ VEREBİLİR Kİ?
BATI düşmanı değilim. Batı’da ortaya çıkan değerlerin önemini biliyor ve kabul ediyorum. Batı’nın gelişmiş taraflarının da farkındayım.
*
Ama bütün bunlara rağmen...
2022 yılında donarak ölen insanlara seyirci kalan Batı’nın...
Hiç kimseye demokrasi dersi veremeyeceği kanaatindeyim.
*
Çünkü insanlık dersinden sınıfta kalanlar, demokrasi dersine el süremezler bile.
CEYLAN ERTEM’İN SAPIĞI
BEŞ yıldır bir sapık tebelleş olmuş Ceylan Ertem’e...
Bir kadın sapık.
Üstelik Ceylan Ertem için erkek olmaya kalkışmış bir sapık.
Ceylan Ertem’in yazdıklarını okurken...
Amerikan B sınıfı sapık takipçi filmlerini izler gibi oldum.
*
O filmler ne kadar kötü çekilirse çekilsin...
İnsana empati aşılar ve soğuk soğuk terletir.
İLBER HOCA OLMAK ZORDUR
İLBER Hoca...
İktidarın işine yarayacak bir şey söylediğinde...
Muhalefete mensup kesimler...
“Sen zaten kütüphaneni saraya bağışlamış birisin. Sen zaten şusun. Sen zaten busun” diyorlar.
İlber Hoca...
İktidarın aleyhine bir şey söylediğinde...
Muhalefete mensup kesimler...
“Yaşasın bilge hocamız. En doğru yorumu yapmış. İşte budur. Yaşa hocam. Var ol hocam” diyorlar.
*
Hemen söyleyeyim:
Bu tepki biçiminin iktidarı muhalefeti de yok. Bütün kesimler aynı.
*
Böyle bir ortamda İlber Hoca olmanın ne kadar zor bir iş olduğunun farkında mısınız?
Paylaş