Paylaş
CHP’li bu milletvekili, CHP’nin televizyon kanalına çıktı ve desteksiz salladı.
“Demirören o gece şu kadar dolar aldı” falan diye ipe sapa gelmez bir palavra.
*
Belgesi var mı bunun?
Yok.
Herhangi bir kanıt var mı?
Yok.
Bir dayanağı var mı?
Yok.
*
Bu tamamen sallama iftira karşısında...
Demirören Grubu, büyük bir nezaket içinde kendisinden şu talepte bulundu:
*
“Madem milletin vekilisiniz. Madem ortaya bir iddia attınız. O zaman bu iddianızı kanıtlayın.”
*
Gözler CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır’a çevrildi.
*
Başarır, şöyle bir yanıt verdi:
*
“Ben hesabı halka veririm.”
*
Sanki kendisine “Hesap ver” denilmiş gibi böyle dedi.
Oysa kendisinden istenen hesap falan değildi.
Kendisinden istenen, attığı çamurun belgesini ortaya koymasıydı.
*
Belgesiz, desteksiz, tamamen sallama yöntemine dayalı iftira attığı için ortaya bir belge koyamadı.
Ve mecburen “Ben hesabı halka veririm” türü artistlikler yapmak zorunda kaldı.
*
Şundan eminim:
Artistlik yapmak yerine iki dakika delikanlı olmayı deneyip...
“İşte belge” demeyi çok istemiştir.
Ama diyemedi.
*
- Çünkü yok.
- Çünkü sallamış.
- Çünkü palavra sıkmış.
- Çünkü desteksiz yuvarlamış.
- Çünkü izi kalsın diye çamur atmış.
“Ben ancak halka hesap veririm” diye caka satmasının nedeni bu.
*
Demirören Grubu, bu milletvekilini mahkemeye verdi.
Çok da iyi yaptı.
*
Böylece...
“Ben sadece halka hesap veririm” diyen Başarır, attığı çamur ve iftiranın hesabını... Halk adına hesap sorma makamı olan mahkemede verecek.
FOTOĞRAFI GÖRÜNCE
MHP Lideri Devlet Bahçeli, yerli aşı yaptırdı.
Aşı olmasının fotoğrafları gazetelerde yayınlandı.
*
Fotoğrafı görünce gülümsedim.
*
Çünkü aklıma Özlem Gürses’in o tarihe geçen Gülnaz Şırınga hemşiresi geldi.
İlahi Özlem.
Sen insanı öldürürsün.
Ama gülmekten.
SAYIN REKLAMCILAR
EGE köylerinde yaşayan teyzelerimiz, mütemadiyen gülen, her konuya gülerek yorum yapan insanlar değildirler.
Onların da kederlendikleri anlar, asaplarının bozulduğu durumlar olur.
*
Vazgeçin artık şu Ege köylüsü teyzelerin her durumda güldükleri önyargısından.
“TAM KAPANMA”YI LÜGATİMİZDEN ÇIKARALIM
Ülke olarak...
Yarı kapandık, biraz açıldık, tam kapandık.
Yani “Aç/Kapa” yöntemini gördük, denedik, tattık.
Yok, yok.
Bir derde derman olmadı bu tam kapanmalar.
Olmadığı gibi bin türlü yan sorunu getirdi hayatımıza.
*
Bugünlerde vaka sayısındaki olağanüstü artış nedeniyle “tam kapanma”yı aklının ucundan geçiren varsa...
Lütfen vazgeçsin.
*
Peki çözüm ne? Çözüm şu:
*
“Köpüktür bu, köpük” diyeceksin.
Ve “aşıya, maskeye, kalabalıktan uzak durmaya” abanmaya devam edeceksin.
KAZAKİSTAN OLAYINDA FETÖ PARMAĞI
İKİYÜZLÜLÜK, kaypaklık, kendisini gizleme üzerine kurulu bir örgütlenmeyle ilgili olarak somut bir delil sunmanın ne denli zor olduğunun farkındayım.
Bu nedenle...
Kazakistan olaylarında FETÖ parmağı olduğuna dair haberleri yabana atamıyorum.
*
Ama bir yandan da endişem var.
Acaba bu tür haberlerle FETÖ denilen örgütü, biraz fazla mı abartmış oluyoruz?
*
“Ne abartması birader? FETÖ demek ABD demek” diye karşı çıkanlar olacaktır.
Onlara şöyle cevap vermek isterim:
*
“Madem öyle, o zaman ‘Kazakistan olayında ABD parmağı’ demelisin. Böylece kuklayı abartmak yerine kuklacıyı hedefe koymuş olursun.”
Paylaş