Paylaş
Buna karşılık...
AK Parti’nin Ankara Yenimahalle adayı Veysel Tiryaki, üstelik Halk TV ekranından Nazım Hikmet’ten dizeler okudu.
*
Bu işler böyledir:
*
Alinur Aktaş’lar havayı alabildiğine karartırken... Veysel Tiryaki’ler havayı alabildiğine aydınlatıverir.
*
Alinur Aktaş’lar düşüncelerinden dolayı katledilmiş aydınlara iftiralar atarken... Veysel Tiryaki’ler o aydınların hakkını teslim eder.
Alinur Aktaş’lar Nâzım Hikmet düşmanlığı yaparken... Veysel Tiryaki’ler, Nâzım Hikmet’ten şiirler okur.
*
Alinur Aktaş’lar bölüp parçalayarak nefreti arttırırken... Veysel Tiryaki’ler bütünleştirip birleştirerek sevgiyi çoğaltır.
*
Alinur Aktaş’lar moralleri sıfırlayıp umudu söndürürken... Veysel Tiryaki’ler moral aşılayıp umudu arttırır.
Çok teşekkürler Veysel Tiryaki...
Halk TV ekranından yaptığınız buram buram samimiyet kokan, hakkaniyet bayrağını en tepelere diken, “Yanlış bizim taraftan gelse de yanlıştır” anlayışını yükselten o enfes açıklamalarınız için...
ASLINDA YATACAK YERİNİZ YOK ÇETİN DOĞAN PAŞA!
EMEKLİ General Çetin Doğan bir tez ileri sürmüş.
Şöyle bir tez:
“28 Şubat’ta FETÖ’cüler, Silahlı Kuvvetler’den temizleniyordu. 28 Şubat kesintiye uğrayınca FETÖ’cü temizliği sona erdi. FETÖ’cüler, Silahlı Kuvvetler’e rahatça sızabildi. Ve böylece 15 Temmuz kalkışması gerçekleşebildi.”
Lafı hiç uzatmadan söylüyorum:
Bu tez, baştan sona yanlış bir tezdir.
İşin aslı şudur:
28 Şubat’ta hiçbir ayrım yapmadan kim namaz kılıyorsa, kimin eşinin başı kapalıysa TSK’dan atılıyordu.
Yapılan şey “TSK’ya sinsice sızmaya çalışan FETÖ’yle mücadele” değildi. Yapılan şey şuydu: TSK’da azıcık dindar kim varsa onunla mücadele!
Kim namaz kılıyorsa, kim içki içmiyorsa... 28 Şubat, anında onun üstüne gidiyordu. Bu da sinsiliği karakter haline getirmiş FETÖ’yü başka bir yola soktu.
Ne yaptı FETÖ’cüler? Namaz kılmayı bıraktılar. Eşlerinin başlarını açtırdılar. “Tedbir” adı altında içki içtiler.
Böylece FETÖ’cüler kamufle olmayı başarırken... Olan dindarlığını mertçe yaşayan, olduğundan farklı görünmeye tenezzül etmeyen askeri personele oldu.
Kısacası 28 Şubat, FETÖ’nün önünü kesmedi, FETÖ’nün daha incelikli yöntemlere başvurmasına yol açtı.
İşin aslı şudur ki...
Hem Çetin Doğan Paşa’nın, hem de diğer 28 Şubatçı komutanların 28 Şubat konusunda hiçbir açıdan yatacak yerleri yoktur.
PEKİ YA KISKANÇLIKTAN ÇAT DİYE ÇATLARLARSA
DOKUZ Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Nükhet Hotar, büyük müjdeyi şöyle veriyor kamuoyuna:
Üniversitemiz örnek bir projeyi daha hayata geçirdi.
“DEÜ Manav” standını, tıp fakültesi kantininde hizmete açtık.
Bu reyonda uygun fiyatlarla sebze-meyve satılacak.
Nükhet Hocam! Nükhet Hocam!
Böyle çok mühim bir bilimsel projeyi hunharca hayata geçirirken...
Başta Harvard Üniversitesi Rektörü olmak üzere Amerika ve Avrupa’nın önemli üniversitelerinin rektörlerinin kıskançlıktan çat diye çatlayabileceklerini hiç mi düşünmediniz?
Lütfen biraz insaf hocam...
Adamların üstüne bu kadar da orantısız gidilmez ki!
ŞU İKİ KONUYU ÇOK MERAK EDİYORUM
BİRİNCİ KONU: Davutoğlu-Gül-Babacan üçlüsünün partileşme gayretleri var ya... Acaba AK Parti içinde bu girişimi... “Belki başarılı olabilirler, ona göre vaziyet almak lazım, geç kalmayalım, erken de davranmayalım” diye izleyen kaç kişi vardır?
İKİNCİ KONU: Davutoğlu-Gül-Babacan üçlüsü, 31 Mart’ın sonuçlarına göre hareket edeceklermiş... AK Parti kaybederse kafayı çıkaracaklar, kazanırsa çıkarmayacaklarmış... Acaba “pusu kültürü” dediğimiz kültür, tam da böyle bir şey değil mi?
YENİ ÖĞRENDİM
BİLHASSA yeniyetmeler arasında hayli popüler olan “kısaltma dili ve edebiyatı” alanında en yeni öğrendiğim kısaltma:
SÇS: Seni çok seviyorum.
CHP ADAYININ YAPTIĞI BÜYÜK DENSİZLİK VE AYIP
BAZILARI sadece AK Parti adaylarının yaptığı ayıpları ve densizlikleri konu edinir.
Bazıları da sadece CHP adaylarının yaptığı ayıpları ve densizlikleri konu edinir.
Benim içinse fark etmez.
İşte bakın, bu sefer de CHP’den geliyor ayıp ve densizlik...
CHP’nin Hatay’dan yeniden aday gösterdiği Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, bir beldede etrafını saran kadınlara “Hizmet bekliyorsanız oy vereceksiniz. Oy vermezseniz hizmet yok” diyor.
Kadınlar “Bu nasıl söz? Hepimize hizmet sizin göreviniz” dedikçe... Başkan, “Oy yoksa hizmet yok” demeye devam ediyor.
Bu yaşıma kadar çok siyasi küstahlık ve pervasızlık gördüm ama bu kadarını gerçekten çok az gördüm.
Paylaş