AK Parti’nin en sevdiği tartışma: Müftü nikâhı

Bütün bunlar AK Parti’nin CHP ile asla tartışmak istemediği başlıklar.

*

Peki AK Parti, CHP ile neyi tartışmak istiyor?

Tabii ki inanç ve değerlerle ilgili konuları...

Çünkü orada “yüzde 70” var.

*

Müftü nikâhı meselesi, işte tam da bu noktada ilaç gibi gelmiş durumda.

AK Parti, bayılıyor bu tartışmaya...

CHP ile bu konuda karşı karşıya gelmek, AK Parti’nin zevkten dört köşe olmasına yol açıyor.

Göreceksiniz:

AK Parti, önümüzdeki günlerde gündemi tamamen bu konuya boğacak.

*

- “Vatandaşın sorunları sıralaması” yapmayan, yapamayan...

- Önemli ile daha az önemli arasındaki ayrımı bilmeyen, bilemeyen...

- Oyuna gelmekten yorulmayan, yorulamayan...

CHP ise...

Müftü nikâhı meselesine öyle dört elle sarılmış durumda ki...

Olayı kurgulayan AK Parti olsa...

Ancak bu kadarını kurgulayabilirdi.

*

İşin daha tuhaf tarafı ise şurada:

CHP...

- Bir yandan “Sırbistan’dan besmelesiz kesilmiş et getirip vatandaşa yedireceksin” diye isyan ediyor.

- Bir yandan da “Müftü nikâhını istemeyiz, müftü nikâhına geçit yok” diye feveran ediyor.

*

Ondan sonra da bana gelip “Bu AK Parti nasıl oluyor da her girdiği seçimi kazanıyor” falan diye soruyorsunuz.

Her şey kabak gibi ortada değil mi Allah aşkına?

SAKARYA, 15 TEMMUZ’DA AYAĞA KALKTI EY FETULLAH

İSLAMİ kesimin kıyısından köşesinden geçen herkesin en fazla bildiği Necip Fazıl şiiri “Sakarya Türküsü” isimli şiirdir.

*

Şiirin en bilinen iki dizesi ise şu son iki dizesidir:

“Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya/Yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya.”

*

Fetullah, son konuşmasında “Sakarya Türküsü” şiirinin işte bu dizesini diline dolamış ve “Yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya” diye höykürmüş.

*

Buradan Fetullah’a sesleniyorum:

*

Sakarya, 15 Temmuz’da ayağa kalktı ey Fetullah!

Eğer bir daha 15 Temmuz türü bir kalleşlik yapmaya kalkarsan...

Hiç merak etme, Sakarya yine ayağa kalkacaktır.

MELİH GÖKÇEK’İN SON PİŞMANLIKLARI

İÇİNDEN şunları geçirdiğine eminim:

*

- Keşke bu kadar angaje olmasaydım.

*

- Keşke bu denli kendimi adamasaydım.

*

- Keşke başıma bunun gelebileceğini öngörebilseydim.

*

- Keşke ayrı bir dükalık gibi hareket etseydim.

*

- Keşke varlığımı varlığına armağan etmeseydim.

KEMER SIKARDIK ESKİDEN

ESKİDEN...

Kemer sıkardık.

*

Ama artık...

Şaşaa ve debdebeye son veriyoruz.

DAVUTOĞLU DEMEK İSTİYOR Kİ

DEVLET Bahçeli tarafından topa tutulan Ahmet Davutoğlu, Bahçeli’ye cevap vermiş.

*

10 maddelik cevaptan benim çıkardığım sonuç şu:

*

Davutoğlu, AK Parti’ye “Bahçeli beni döverken siz niye bana sahip çıkmıyorsunuz” mesajı veriyor.

BARZANİ’NİN DURUMU

HANİ Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olan adam var ya...

Barzani de biraz o adam gibi oldu.

*

Bağımsız bir Kürdistan’a doğru giderken...

Eldeki Kerkük’ten oldu.

ÜNLÜ BİR SİYASETÇİ ARADI

DEDİ ki:

“Cenazeye gidiyoruz, hastaneye gidiyoruz... Hemen çevremizi saran bazı vatandaşlarımız bizimle fotoğraf çektirmek istiyor. Olmaz desek... Burnu büyüklük yaptığımız düşünülüyor. Olur desek... Cenazede, hastanede poz veren adam durumuna düşüyoruz. Sizin aracılığınızla vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum: Lütfen, ne olur, yakışıksız kaçacak yerlerde bizimle fotoğraf çektirme derdine düşmeyin.”

SEVERSİN SEVMEZSİN AMA TAYYİP ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, bütün işini gücünü bırakıp koşup gitti Deniz Baykal’ı ziyarete...

İşittiğime göre o ziyarette yoğun bakımdaki Deniz Baykal’ın başında dua üstüne dua etmiş.

*

Ve geçen akşam...

Durumu kritikleşen Baykal’ı, ünlü beyin cerrahı Uğur Türe’nin görmesinin iyi olacağı söylenmiş.

Deniz Baykal’ın kızı Aslı Hanım, hemen Polonya’daki Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iletişime geçmiş.

Erdoğan, derhal devreye girerek Uğur Türe’nin İstanbul’dan Ankara’ya giderek Baykal’ı görmesini sağlamış.

*

Çok eleştiriyorum Erdoğan’ı...

Ama çok eleştiriyor olmam...
İnsani hususiyetlerini takdir etmeme engel değil.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR