Ah Kemal Bey ah!

Niye?

Çünkü Nurettin Soyer, 12 Eylül döneminde askeri savcıyken... Ülkücülerin idamını istemiş, işkenceye göz yummuş, hukuku eğip bükmüş falan...

Tunç Soyer’e destek veren, Tunç Soyer’in yanında duran, Tunç Soyer’i savunan birisinin...

Bu konuda söyleyebileceği şeyler nelerdir?

Tonla şey söyleyebilir:

Mesela... “Babanın suçu evlada geçmez” diyebilir.

Mesela... “Evladının bundaki sorumluluğu ne” diyebilir.

Mesela... “Eski kinleri kaşıyarak nereye varabiliriz” diyebilir.

Mesela... “Ama aynı Nurettin Soyer FETÖ’ye ilk davayı açtı” diyebilir.

Yani söylenebilecek yığınla şey var.

Ama... Fakat... Lakin...

Bir tek şu söylenmez:

“Nurettin Soyer iyi bir hukukçudur, hiçbir suçu yoktur.”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak hangi argümanı ileri sürdü biliyor musunuz?

Şunu dedi:

“Nurettin Soyer iyi bir hukukçudur, hiçbir suçu yoktur.”

Vallahi çıldırırsın! Billahi çıldırırsın!

İKİ KEHANET

KEHANET BİR: Şişli’de Mustafa Sarıgül, CHP’nin pek bilinmeyen adayına karşı kazanabilir.

KEHANET İKİ: Mehmet Özhaseki ile Melih Gökçek önümüzdeki günlerde birbirlerine küsebilir.

SALDA GÖLÜ

BİR doğa harikası... Doğal olarak güzel...

Allah özene bezene yaratmış...

Bu haliyle harika... Bu haliyle güzel... Bu haliyle çekici... Bu haliyle hoş...

Yani demem o ki...

İnsan eli değince doğallığını yitirecek... Doğallığını yitirince güzelliğini kaybedecek... Güzelliğini kaybedince bir kıymeti kalmayacak... 

Salda Gölü’nü rahat mı bıraksak acaba?
 

HOP! O KADAR DA DEĞİL!

BİR kulis haberi üfürmüşler.

Güya Melih Gökçek, bir süre sonra... AK Parti’ye dönüp “Özhaseki yarışı kazanamaz. Bırakın ben aday olayım” diyecekmiş.

Tamam abi... Tamam!

Melih Gökçek’ten her şey beklenir ama bu kadarı da beklenmez!

O kadar da değil yani!

BUZLARI ERİTEN SORULAR

Hayrola? Sen kilo mu verdin?

Pizza eşliğinde film izleyelim mi?

Yeni aldığım otomobilimi denemek ister misin?

Takım elbisesine tavla oynayalım mı?

Özel jetimle Dominik’e gidelim mi?

Tavuk pilav var, yer misin?
 

ALEYNA TİLKİ’NİN YÜKSELDİĞİ AN

ALEYNA Tilki, konserinde “Gesi Bağları” türküsünü söylüyor.

İşte tam bu sırada...

Sahneye birden Selda Bağcan giriyor.

Ve iki sanatçı, birbirlerine sarılarak başlıyorlar “Gesi Bağları”nı birlikte söylemeye...

Aleyna Tilki’nin kariyerindeki en zirve noktası neresidir diye sorarlarsa...“İşte burasıdır” derim.

AHMET TAŞGETİREN’E NASIL YAKLAŞMALI?

AHMET Taşgetiren şöyle demiş:

“12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat dönemlerinde yazdım. Kendimi bu zamandaki kadar kısıtlı bir duygu içinde görmedim.” 

Böyle dedi diye...

Taşgetiren’i tamamen düşman bellemek...

Taşgetiren’in adının üstünü çizmek...

Taşgetiren’i trollere yem etmek...

Hiçbir fayda sağlamaz, hiçbir sorunu çözmez, hiçbir olumlu sonuç üretmez.

Ancak Ahmet Taşgetiren’e...

Neden böyle bir duygu içindesin kurban?

Seni bu duyguya iten sebepler nelerdir mübarek?

Falan diye sorular sorulmaya başlanırsa...

Bayağı hayırlı bir işe başlanmış olunur.

HALT DERKEN ‘SAYIN’I DA İHMAL ETMİYOR DEVLET BEY

DEVLET Bey, Kemal Kılıçdaroğlu’na Twitter’dan açtığı yaylım ateşte şöyle dedi:

“Var git işine Sayın Kemal Kılıçdaroğlu! İncir ağacından oklava, darı unundan baklava, senden de bir halt olmaz, olamaz.”

“Oklava/baklava” kafiyesini bir tarafa bırakın da lütfen şuna odaklanın:

Devlet Bey...

“Halt olmaz” diyor ama “sayın” demeyi de asla ihmal etmiyor.

Buraya bir “gülücük” işareti bırakıyorum.

İNDRAGANDİ

HİNDİSTAN’ın eski başbakanlarından İndra Gandi’nin isminden...

“Araklamak, götürmek, hacılamak, yürütmek, cebellezi etmek” anlamına gelen ve epey yaygınlaşan bir deyimi...

İlk kim icat etti?

Neden icat etti?

Bu laf, nasıl deyim haline gelip aldı yürüdü?

Aradım, taradım, bir türlü bir sonuca ulaşamadım.

Bilen varsa yeşillendirebilir mi lütfen?