Paylaş
Aynı anda...
- Hem CHP’lilerin hışmını çekmeyi...
- Hem Akşenerciler tarafından topa tutulmayı...
- Hem Erdoğan’la arayı açmayı...
- Hem AK Parti kurmaylarından bir araba laf işitmeyi...
- Hem FETÖ’cülerin kumpaslarına maruz kalmayı...
- Hem de kendisinden umut besleyenlerin hayallerini kırmayı...
Başarmışsa...
Siyasetten hiç ama hiç çakmadığını kanıtlamış olur.
Aynı siyasetçi...
Bütün bunlara...
Kafayı bile çıkarmaya cesaret edememişken maruz kalmışsa...
O siyasetçinin...
“Siyasi mevta” olması kaçınılmaz hale gelir.
Yani demem o ki...
Abdullah Gül hikâyesinin sonuna gelmiş bulunmaktayız.
Kısacası...
Yaşanmadan bitti...
Üstelik azıcık da saygısızca!
GÜL NE YAPSAYDI OLURDU?
EĞER Abdullah Gül...
Bir yanına Kemal Bey’i, bir yanına Meral Hanım’ı, bir yanına Ahmet Türk’ü, bir yanına da Temel Bey’i alıp... “Benim derdim başkanlık falan değil, ben bir yıl içinde Türkiye’yi güçlendirmiş parlamenter sisteme geçireceğim, hedefim ve amacım budur” deseydi ilk turda bile kazanabilirdi.
*
Ama o, bunu yapmak yerine...
“Yeni sistemin başkan adayı olmak için liderlerden destek bekleyen gönülsüz aday” tribine girdi.
AH BİR FANİ ÇIKSA DA
ABDULLAH Gül’ün...
“Bir faninin ulaşabileceği bütün makamlara ulaştım” cümlesi, bana Demirel’in “Cumhurbaşkanlığı öyle bir makamdır ki... Hiçbir fani reddedemez” sözünü hatırlattı.
Çok itici bulmuşumdur Demirel’in bu sözünü...
Her işittiğimde...
“Keşke ayağına cumhurbaşkanlığı topu gelen bir fani, ben bu cumhurbaşkanlığı topunu oynamıyorum kardeşim dese de... Demirel’in şu tezi çöp sepetine fırlatılsa” demişimdir.
BENİ ÖFKEDEN DELİRTENLER
ÖNCE “Abdullah Gül” deyip... Abdullah Gül olmayınca “Ali Babacan” demeye başlayıp... Ali Babacan da olmayınca “Mehmet Şimşek” diyenler...
*
Kimseye kızmadım ben bunlardan daha çok!
ÇATI ADAYLIĞI MÜESSESESİNİ YERİN DİBİNE BATIRIYORUM
- “Sen tek, biz hepimiz” demektir çatı aday.
- İçine sinmeyeni içine sindirmektir çatı aday.
- Bir zorlamadır, bir yapaylıktır, bir mühendisliktir çatı aday.
- Üstelik sonu hüsranla bitecek bir mühendisliktir çatı aday.
- Geometriye, fiziğe, kimyaya açılmış bir savaştır çatı aday.
- Lüzumsuz bir kasma, sonuçsuz bir planlamadır çatı aday.
- Adrese ulaşmayacak bir mektup, pulsuz bir dilekçedir çatı aday.
YETİŞ YA MUSTAFA SARIGÜL
HAYRİ İnönü ile hiçbir sorunum yok.
Hatta muhabbetine bayılırım, tarz bir adamdır.
Fakat ne yalan söyleyeyim Şişli Belediye Başkanlığı işini yürütemiyor.
Şişli’de oturduğum mahalle aşağı yukarı şu hale geldi:
- Pul pul dökülmeye başladı.
- Işıltısı kayboldu. Köhnedi.
- Neşesini kaybetti. Keyfini yitirdi. Suratı asıklaştı.
- Vitrinler yoksullaştı, kafeler sıradanlaştı.
- Karardı, karanlıklaştı.
- “Çekip gideceğim buralardan” dedirtmeye başladı.
O kadar ki...
Şişli’de kaldırım taşları bile “Yetiş ya Mustafa Sarıgül” demeye başladı.
REİS HER AN...
YAZIN bir kenara:
Reis’ten her an...
“İstanbul Üniversitesi gibi, Hacettepe Üniversitesi gibi, Erciyes Üniversitesi gibi köklü üniversitelerimizin bölünmesi de nereden çıktı! Derhal geri adım atılsın” şeklinde bir haykırış gelebilir.
BE HEY CÜBBELİ
CÜBBELİ umreye gitmiş.
Benimle ilgili beddua etmiş.
Ve sözde bu bedduası tutmuş!
*
Be hey Cübbeli!
Madem umrede yaptığın dualar tutuyor.
Trump’la, Merkel’le, Macron’la falan ilgili dua etsene.
Ne istiyorsun benim gibi garibandan?
BAZI HAKİKATLERİ YEKTEN SÖYLÜYORUM
- Ne kadar gel gel yapılırsa yapılsın... Kemal Kılıçdaroğlu aday olmaz.
- Sürekli “CHP şöyle, CHP böyle” derseniz, “Abla” için söyleyecek söz bulamazsınız.
- Seçime doğru yapılacak büyük, çok büyük hareketler, istenen etkinin tam tersine yol açabilir.
- “Bunlar her şeyi ayarlamıştır, yine kazanırlar” cümlesi, muhalefetin en büyük düşmanıdır.
- “Yine bizimkiler kazanacak” cümlesi ise iktidarın bir numaralı düşmanıdır.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş