Şahsi notlarım

Ne demişti üstat Necip Fazıl?
“Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya”.
Haklıymışsın be Fehmi Abi...
Çankaya’ya bile çıktık ama şu Hürriyet’teki kültürel hegemonyayı yıkamadık gitti.
*
Adamın biri benim adıma hesap açmış Twitter’da...
Bu “fake” hesapla, dikkat merkezi haline gelmiş.
Arkadaşlar!
Şu ana kadar “Twitter” denilen âlemin kapısından bile girmedim.
Bazı mücahit kardeşlerimin orada çok faydalı çalışmalar yaptıklarını işitiyorum.
Ancak ben olaya henüz dahil olmuş değilim.
Duyurulur.
*
Sanırım bende hafiften bir Cezmi Ersöz’leşme süreci başladı.
Anadolu’ya çıkıyorum:
Önümüzdeki hafta Konya’da olacağım.
Orada kitapçılık yapan Müslüm kardeşimden bir davet aldım.
Onun küçük dükkânında Konyalı kardeşlerimle “Bizim Mahalle” konulu bir sohbet yapacağız.
Akşama da Meram’dayım...
Konyalılara duyurulur.
*
Şu sıralar Bülent Akyürek okuyorum.
Bizim mahallenin sözünü budaktan sakınmayan ismi Bülent Akyürek’i nicedir okumayı düşünüyordum, nasip bugünlere imiş...
“Yılgın Türkler” bitti...
Sadece Türklere has özelliklerle çok delikanlıca kafa bulmuş.
Şimdi elimde “İçinizdeki Öküze Oha Deyin” adlı kitabı var.
Bu bitince de “İtin Teki”ne başlayacağım.
Eline sağlık Bülent Akyürek...
*
Esra Elönü’yü kutluyorum.
Ayşe Arman’a sözünü sakınmadan konuştuğu için...
Ama daha çok Hürriyet’te yayınlanan röportaj nedeniyle kendisine çemkirenlerin ağızlarının payını Haber 7’de gayet güzel verdiği için.
Çünkü ikincisini yapmak, birincisini yapmaktan daha evladır.

Kürt açılımı Ömer Çelik’e yaradı

Camiamızın yetiştirdiği hatırı sayılır entelektüellerdendi.
“Tayyip Erdoğan’ın danışmanı” sıfatını aldı.
Tayyip Erdoğan iktidara gelince, o da otomatikman iktidara gelmiş oldu.
İlk günler onun için gayet iyiydi.
Fakat ne demişler?
“Kurb’us sultan / Ateş-i suzan”.
Yani “Sultana yakınlık / yakıcı ateştir”.
Yakıcı ateş, Ömer Çelik’i yaktı, kavurdu.
Düşmanları arttı... Kıskananları çoğaldı... Eleştirenleri arttı...
Bütün bunların üzerine “sultan” da biraz dirsek çevirince...
Bir süre “uzakta” kaldı.
Ta ki “Kürt Açılımı” tartışmalarına kadar...
Gazetelere röportajlar veriyor, Meclis’te AK Parti’nin görüşlerini o savunuyor, Başbakan Erdoğan onun konuşmasına referans veriyor.
Performansı hiç de fena değil.
Birikimini yansıtacağı alanı buldu ve bu alanda gayet iyi oynuyor.
Dileriz “bizim kuşak”tan çıkıp yükselen Ömer Çelik, bu kez “kor ateş”lerde yanmaz.

Mebrure Hanım’a rahmet

Recai Kutan benim şu fani dünyada tanıdığım en kibar, en beyefendi, en saygıdeğer insanlardandır.
İstemediği halde, ihtirası sıfır olduğu halde, sırf “Erbakan Hoca öyle istiyor” diye yıllarca parti başkanlığı yaptı.
Öylesine bağlıdır Erbakan Hoca’ya ve eleştirilecekse sadece bu açıdan eleştirilebilir...
Duydum ki eşi Mebrure Kutan’ı kaybetmiş.
Tam bir Anadolu hanımefendisi olan Mebrure Hanım’a Allah’tan rahmet, Recai Kutan’a da sabır diliyorum.

İslami komünist ile İslami kapitalist

Habertürk’te Balçiçek Pamir’in programında bir de ne göreyim:
Kayseri’nin bağrından çıkıp da tüccarlık yerine aydın olmayı tercih eden yenilikçi Müslüman İhsan Eliaçık kardeşim, eski MÜSİAD Başkanlarından Erol Yarar’ın karşısına çıkmış...
Onun karşısında bir Ebuzer gibi mücadele ediyor.
“İslam politik açıdan sola yakındır” diyor...
Bunun üzerine Erol Yarar ise “Konuşup durma komünist komünist” diye güya cevap veriyor.
Keşke İhsan Eliaçık kardeşim, “Sana kapitalist kapitalist konuşmak mubah ise bana da komünist komünist konuşmak mubahtır” deseydi.

Sabah namazına nasıl kalkılır

Bu bir kitap adı...
Yazarı: Cemil Tokpınar.
Nesil Yayınları’ndan çıktı.
Şu ana kadar 500 bin sattı.
Cep boyu çıktı, CD’lere okundu.
1 liraya satılıyor.
Kitabın amacı, “Namaz kılmak istiyorum ama başaramıyorum” diyenlere yol göstermek.
Tatlı, nezih, anlayışlı bir dille yazılmış.
Güzel anlatıyor, güzel öğretiyor.
Hararetle tavsiye ederim.

‘Andrew Abi’ cemaatin gazetesinden çaktı

Andrew Finkel’i tanır mısınız?
Hani şu Başbakan’a “maganda” diyen, sonra da ortaya çıkan vahim durumu “Türkçesinin zayıflığı” ile açıklamaya çalışan gazeteci.
Bir özelliği daha var:
Başbakan’ın “Al Capone” yakıştırmasının da mucidi...
İlk o yazmıştı “Al Capone”u...
Başbakan da ondan alıntılamıştı...
Andrew Finkel’ın bazen Başbakan’a çakan, bazen “ilham kaynağı” olan ikircikli tutumu sürüyor.
Finkel bu kez de “yandaş medya” için yeni bir tanım getirmiş.
“Cemaat’in dışarıya açılan yüzü” Today’s Zaman gazetesinde yazdığı bir makalede, Başbakan Erdoğan’ın yaptığı hatalardan söz eden Andrew Finkel, hataları yeterince danışmamasına bağlıyor.
“Yandaş basın”ın ise Başbakan açısından “uyarıcı” görevi yerine getirmediğinden yakınıyor.
Ama asıl ilginç olanı Finkel’ın “yandaş basın” için layık gördüğü niteleme.
Şöyle diyor:
“Başbakan’ın bayrağının altında toplananlar”.
Bu benzetme İslami literatürde geçen “Yeşil sancak altında toplanma” benzetmesine ne kadar da benziyor!
İlahi Andrew! Sen adamı öldürürsün...

Süleyman’ın yeni şiir kitabı

Süleyman Çobanoğlu sevdiğim şairlerdendir.
Mesela onun “Tekfurun Kızı” adlı şiiri, benim başucu şiirimdir.
O şiirde geçen “Bilesin kavuşmak yoktur İslamlıkta / Kavuşan kısmısı ancak gâvurdur” dizeleri, bizim mahallede neredeyse darbımesel haline gelmiştir.
Epeydir şiire ara vermişti Süleyman Çobanoğlu...
Yeni şiir kitabını elime alınca sevindim, çok sevindim.
“Hudayınabit” vermiş yeni kitabının adını...
Okudum, okudukça iyi şiire olan inancım arttı.
İşte kitaptan tadımlık birkaç dize:
“böyle susuyorum ben çok değiştim�
sense nasıl denir -- hâlâ o kızsın�
dinle ağlayarak çıkrık sesini�
işte şu dünyada yapayalnızsın”.

İslami kesimde Modalar Demodeler

DEMODE Perestroyka Akaretler...
MODA Pastarito Akaretler...
DEMODE Baba Dursun Çiçek
MODA Oğul Deniz Çiçek
DEMODE Beyaz Saray’ın bahçesini ekip biçen Bayan Obama...
MODA Çankaya’nın bahçesini ekip biçen Bayan Gül...
DEMODE Yaşar Nuri Öztürk
MODA İnanç editörü
DEMODE Türk-İslam sentezi
MODA Kürt-İslam sentezi
DEMODE Erdoğan’ın Harfleri kitabının yazarı Akif Beki...
MODA Kuran’da Tayyip’in adının geçtiğini iddia eden Ömer Çelakıl...