Avangart Ankara

Geçen haftayı Ankara’da geçiren Akşam Gazetesi yazarı Tuğçe Tatari, Ankara’nın AKP ile birlikte değişen eğlence hayatını anlatırken ilginç bir gözlemde bulunmuş.

Şöyle diyor: "Son dönem Ankara gece hayatında AKP rüzgárları esiyor. Geçen yıllardan gözüme çarpan en büyük farklılıklar sayıca artan cami, kebapçı, nargile kafeler ve balık restoranları oldu". (Bakınız: Geçen Pazar günkü Akşam gazetesi... Tuğçe Tatari’nin yazısı).

Doğrudur...

Ankara’da muhafazakár iktidarla birlikte bir değişim yaşandı...

Ancak işin asıl sırrı detaylarda...

Her zaman ve her alanda avangart ve öncü olan İstanbul’dur...

Ancak konu "İslamcıların álemlere alışması" meselesine gelince, işin rengi değişir.

Bu alanda öncülük Ankara’nındır.

Ya da şöyle söyleyelim:

Ankara, álemlere açılmaya karar veren İslamcıların deneme ve alışma alanıdır.

*

Muhafazakár kesim, İstanbul’da Tophane’deki çay bahçelerine takılırken, Ankara’da çoktan "kafe kültürü" ile tanışma aşamasına geçilmişti.

Arjantin Caddesi’ndeki "Kuki" ile "Cafemiz" adlı modern kafeler, yeni iktidarın önemli isimlerini ağırlıyordu.

Ankara muhafazakárları, şimdi sayıları epey artan kafelerden çıkmıyorlar.

Yine İstanbul’daki Papermoon, İslamcılar üzerinde büyük bir çekingenlik havası yaratırken, nispeten daha az kasıcı olan Ankara’daki Papermoon, yeni İslamcı siyasetçilerin uğrak yeri haline gelmişti.

Ankara’da Papermoon’da stajını yapan muhafazakárlar, ancak bundan sonra İstanbul’daki Papermoon’a rahat ve alışkın bir edayla girebildiler.

*

Ama sonuç olarak Tuğçe Tatari haklıdır:

Ankara’da muhafazakár kesimin asıl sohbet halkası, nargilecilerde ve okey salonlarında kurulur.

Nihai mekanlar buralardır.

Kasmadan, kasılmadan eğlencenin nabzı, buralarda atar.

Yeni iktidarın bir bakanı veya milletvekiliyle nargile tüttürmek ya da okey oynamak, Ankara’nın en havalı muhafazakár atraksiyonudur.

Üç esaslı delikanlı

Üçü de şair... Üçü de genç... Üçü de popüler... Üçü de başarılı... Üçü de "humor" duygusuna sahip... Üçü de "Meksika Sınırı" adlı televizyon programıyla başka dünyaların ilgisini çekmeyi başardı... İşte İslamcı entelektüel akımın üç esaslı delikanlısı...

TARIK TUFAN İçlerinde en naifi o... En öfkelisi de o... Hakikiliği yüzünden okunuyor... Tevazusu da... En radikal görüşlerini bile, herkesin kabul edebileceği bir düzleme çekebilmesi en büyük başarısı... Şaşmaz terazisi vicdanı... Bu açıdan itimat telkin ediyor... Romantizmini her an patlatacakmış gibi yaptığı esprileriyle dengeliyor...

İSMAİL KILIÇARSLAN İçlerinde kendi camiasına kafa tutup mesafe koymaya en yatkını o... Kolun kırılıp yenin içinde kalmasına gönlü razı değil gibi... "Başörtülü kızlar kimlerle evlenecek?" başlıklı yazısı bunun en büyük kanıtı... Bir esprinin, bir nüktenin peşinden sürüklenip gidebilirmiş gibi bir görüntü veriyor... Gülmeye ve güldürmeye elverişli yani...

SELAHATTİN YUSUF Şaşırtıcı buluşlarla herkesi şaşırtabilme gücüne sahip... Buluşlarının yegane dayanağı kültürel birikimi... İyi şiirler yazıyor, iyi kitap başlıkları buluyor... Batı’yı biliyor... Doğu’yu da... 10 yıl önce Beethoven’a şahane ve içli bir açık mektup yazacak kadar vakıftı olaya... Yazarak etkileme gücü, konuşarak etkileme gücünden daha fazla... Ama konuşarak da etkiliyor...

İslamcı kankalar HARİTASI

İKTİDARA MAHKÜMİYET KARDEŞLİĞİ: Dostluklarının gücünü zorunlu iktidar mahkûmiyetinden alan iki yakın arkadaş: Mustafa Karaalioğlu (Star’ın başındaki isim) ile Akif Beki (Eski ve eskimez sözcü)... Ve şimdi bu iki kankaya Sabah’ın eski yayın müdürü Ergun Babahan da eklendi... Galiba bu üç dostun, "Dostluklarının son günü"nü biliyoruz: AKP’nin gideceği güne dikkat!

MELEZ DESENLER: Bir türbanlı ile bir başı açık çok yakın dost olabilir mi? Böylece bir melez desen kardeşliği ortaya çıkabilir mi? İşte bu sorunun yaşayan ve yürüyen cevabı: Ayşe Böhürler ile Nuray Mert’in hiç eksilmeyen ve hiç bitmeyen arkadaşlığı...

AÇILIM KARDEŞLİĞİ: Son günlerde biraz tavsasa da Fehmi Koru ile Ali Bayramoğlu arasındaki yakınlık "başka dünyalara açılım kardeşliği"nden başka bir şey değil... Çünkü: Fehmi Koru, İstanbul’da hiç bilmediği çevrelere Ali Bayramoğlu sayesinde, Ali Bayramoğlu da hiç bilmediği muhafazakar álemlere Fehmi Koru sayesinde dalabildi.

NEDİME DAYANIŞMASI: İşte birbirlerini en iyi anlayacak, buluştuklarında hemen kaynaşacak, dostluk ve kankilik potansiyeli hayli yüksek bir üçlü: Biricik Suden, Defne Samyeli ve Nur Çintay A. Eğer şu ana kadar buluşup dertleşmedilerse buradan tempo tutuyoruz: Kanki olun... Kanki olun...

MAKBUL YENGELER: Şimdilik iki isim var elimizde: Elif Şafak ve Nursuna Memecan... Ben şahsen bizzat kendim, birbirlerini çok sevdiklerine bahse girebilirim... Siz de girer misiniz?

PAPAT-MENLER: Çok şükür AKP devrinde bir "papatyalar hareketi" ortaya çıkmadı... Ama Yalçın Küçük Hoca’nın müthiş buluşuna kulak verirsek AKP devrinde bir "papat-men hareketi" çıktı... Hareketin çok önemli iki temsilcisi var: Sabah yazarı Emre Aköz ile Sabah çizeri Salih Memecan...

İslami kesimde

Modalar - Demodeler

DEMODE İlahi söyleyen türbanlı...

MODA Çarşaflı teknocu Habibe...



DEMODE
Şalvar / cüppe / sarık...

MODA İslami mesaj kaygılı tişörtler...



DEMODEAnadolu Gençlik Derneği....

MODA AKP Gençlik Kolları...

DEMODE Tatilde memlekete gitmek...

MODA Tatilde Büyükada’ya gitmek...



DEMODE Sarı Köşk...

MODA Feriye...



DEMODE
Kolonya ve hacıyağı...

MODA Parfüm...
Yazarın Tüm Yazıları