BROOS döneminde üst üste 2 maç iyi oynadığımızı hatırlamıyorum. Ne yalan söyleyeyim, dünkü maçtan önce de içimde bir endişe yoktu diyemeyeceğim. Dedim ya paranoya bu. Kolay kolay kurtulunamıyor. Ancak maçın başlamasıyla endişelerimin ne kadar yersiz olduğunu gördüm.
Trabzonspor Avni Aker’de oyandığı rahatlıkta ve sistemde oynuyordu. Daha maçın başlarında neticeyi kovalayan bir Trabzonspor vardı sahada. İlk yarıda sahanın her yerinde oyuna hükmeden takımdı Trabzon. Derli toplu, ne istediğini bilen ve futbolu keyif veren bir görüntü içerisindeydi. Görünen o ki, ilerleyen haftalar da bundan farksız olmayacak. Umarım, ben de Hugo Broos’un sebebiyet verdiği bu paranoyadan bir an önce kurtarırım kendimi. Penaltıyı vermedi Trabzonspor’da gözden kaçmayan bir diğer özellik de kulübede oturan oyuncuların kalitesiydi. Teofilo, Sezer, Song, Ceyhun ve bir de bunlara Burak’ın ekleneceğini düşünürsek, Trabzonspor’da kadro zaafından söz etmek yersiz olur düşüncesindeyim. Hafta içerisinde Sadri Şener’in Kamil Abitoğlu ile ilgili olarak söylemiş olduklarını biraz abartılı olarak değerlendirmiştim. Ancak dün akşam Umut’a yapılan penaltıyı ve kırmızı kartı verememesi, Abitoğlu’nda gerçekten bir şeylerin eksik olduğunun göstergesiydi.