Paylaş
ZAMAN zaman günlük hayatın karmaşasından, kentin gürültüsünden, trafikten, yoğun iş temposundan vs. uzaklaşıp rahatlama ihtiyacı hissediyoruz. Böylesi durumlarda çoğunlukla soluğu ‘pub’larda alıyoruz. İngilizcede ‘pub’ sözcüğü ‘halk evi’ anlamına geliyor. Bu da bu tür mekanların herkese açık olduğunu ifade ediyor. Dolayısıyla bu tarz yerler özellikle iş çıkış saatlerinde ve hafta sonlarında olmakla birlikte gün boyu adeta dolup taşıyor. Geçmişi çok eskilere dayanan pub kültürünü Çeşme’de yaşatan bir mekan var. Adı, ‘Kırmızı Çeşme’... Ya da yaygın adıyla ‘Kırmızı Pub’...
Kafe Pi’lerin kurucusu Engin Yaşar tarafından 24 Kasım 2018 tarihinde ‘ye, iç, eğlen’ mottosuyla açılan mekan, o günden günümüze bir işletme olmaktan çok, çalışanlar ve müşterileriyle birlikte bir topluluk (aile) olmayı sürdürdürüyor. Burasını en ilginç kılan özellik ise öncelikle konumu, sonrasında ismi ve ona uygun renkte dizayn edilmiş dekorasyonu. Kırmızı Çeşme, marinanın devamında yer alan sahil tarafında. Denize sıfır sayılabilecek bir yerde. Kırmızı’da isterseniz Sakız Adası manzarasına karşı kahvaltı yapabilir, çayınızı, kahvenizi yudumlayabilir; ilerleyen saatlerde de kokteyl ve bira çeşitlerini deneyebilir, hatta geniş yemek menüsünden istediğiniz lezzeti tadabilirsiniz. İsterseniz katlanır kırmızı kumaşlı şezlonglarda güneşlenebilir, birkaç metre ilerideki tertemiz denize dalıp serinleyebilirsiniz. İsterseniz güneşi buradan batırabilirsiniz de...
KLASİK SORUM: ANI NEDEN KIRMIZI?
Sohbete klasik sorumu sorarak başlıyorum: “Adı neden Kırmızı?” Her rengin bir hikaye anlattığına inandıklarını söylüyor ve ekliyorlar: “Bizim için kırmızı bir renkten çok daha fazlası. Canlılığın, tutkunun ve dizginlenemeyen enerjinin sembolü... Yoğunluğuyla sizi içine çeker, duyularınızı ateşler ve kalbinizde özel bir yer alır. Ateşin rengidir, hayatınıza yayılan bir sıcaklığı çağrıştırır. Yaşamı tüm gücünüzle kucaklamanız ve bazen tek renkli hissettiren bir dünyada öne çıkmanız için sizi cesaretlendiren bir eylem çağrısıdır. Yemeklerimizden sunduğumuz eğlenceye, müşterilerimizle kurduğumuz ilişkimizden ekibimizin coşkusuna kadar markamızın damarlarında kırmızı dolaşıyor. Kırmızı bizi geleneklere meydan okumaya ve sınırları yeniden tanımlamaya iten cesaretin rengi. En iyiden başka bir şey sunmamaya olan bağlılığımızı besleyen tutkunun rengi.” Söylemeliyim ki kırmızı rengin hakkını fazlasıyla vermişler. Canlılık, tutku, enerji, cesaretin yanı sıra iştahı uyarıp yiyecek özlemini artırma özelliğini de değerlendirerek mekanın bütününde çok akıllıca kullanmışlar.
İSVİÇRE ÇAKISI GİBİ BİR MEKAN
Haftanın 7 günü sabah 09.00 ve akşam 02.00 arası misafir olmak isteyenlere 4 mevsim kapıları açık olan Kırmızı, 200 kişi kapasiteli bir işletme. Sadece bir yeme-içme mekanı değil! İsviçre çakısı gibi çok yönlü. Aynı zamanda kalbi genç olanlar için bir oyun alanı. Stratejik bir masa oyununda arkadaşlarınıza meydan okuyabileceğiniz gibi heyecan verici bir langırt turunda yeteneklerinizi sergileyebilir ya da heyecan verici bir shuffleboard oyununda rekabetçi ruhunuzu kucaklayabilirsiniz. Benden söylemesi, oyun bittikten uzun süre sonra bile unutulmayacak anılar ve kahkahalar yaratmaya hazır olun! Zaten onlar da, “Kırmızı’da kahkahanın, spontanlığın ve hayatı dolu dolu yaşamanın gücüne inanıyoruz. Çünkü burası rahatlayabileceğiniz, kendiniz olabileceğiniz ve batan güneşle birlikte endişelerinizin kaybolmasına izin verebileceğiniz bir alan. Atmosferimizin canlı enerjisi ve meraklı dostların yoldaşlığı sizi gülümsetecek, dans ettirecek ve sanki sonsuza kadar oradaymış gibi hissettiren bağlar yaratacak. İster özel bir günü kutlamak, ister uzun bir haftanın ardından gevşemek ya da sadece hayatın tadını çıkarmak isteyin, Kırmızı sizin nihai varış noktanız olacak. Renk cümbüşü içinde batan güneş, havaya yayılan farklı mutfakların aroması, atmosferi zenginleştiren oyun ve kahkaha eşliğinde kendinizi bir neşe ve unutulmaz deneyimler adresinde bulacaksınız” diye ekliyorlar.
DÜNYAYA AÇILAN PASAPORT GİBİ
Malum, hayat dolu dolu yaşanmak için... İşte, Kırmızı tam da bunu yapmanıza yardımcı olmak için sanki burada! Gün batımının sadece bir başlangıç olduğu, her tabağın bir hikayesi olduğu ve yıldızlar oynamaya çıkana kadar kahkahaların yankılandığı bir dünya olarak kendisini konumlandırmış. Birbirinden özel ve farklı ama birlikte büyük bir aile olmayı başarmış 20 kişilik çalışan ekibi, ‘Kırmızı’ ruhunu tam anlamıyla yaşamanız için ellerinden geleni yapıyor. Hepsi çalışkan, samimi, güler yüzlü, enerjik.
Menüye gelince... Kırmızı’da tüm dünyayı kapsayan bir mutfak macerasına atıldığınızı hayal edin. Menü, dünyanın her köşesinden en güzel lezzetlerle damak tadınızı şenlendirmek için hazırlanmış bir dünya mutfağı senfonisini andırıyor. Makarnalar 4 çeşit, 190-210 TL. Pizzalarda 9 alternatif var, 225-275 TL. 9 farklı lezzetteki burgerler 195-310 TL. Sandviçte iki seçenek sunuluyor, 245 TL. Burritolar 215-245, bowllar 185-190, salatalar 190-210 TL. Ana yemekler 7 çeşit, 200-410 TL. Hepsi birbirinden özel 4 tatlı ise 70-120 TL. “Yemeklerimiz dünyaya açılan bir pasaport. Ve en iyi kısmı, her lokmayı büyülü bir anıya dönüştüren nefes kesici gün batımı manzarasının fonunda tadacak ve tüm bunların unutulmaz bir an olmasına karşı koyamayacaksınız” diye de ekliyorlar.
Paylaş