Paylaş
Moda dünyasına terzi çıraklığıyla adım atan, daha 18 yaşında kendi tarzını oluşturan, 1987’de bir iskemle ve dikiş makinesinden ibaret atölyesini açan Alcan, kısa sürede kişiye özel giyimden vazgeçemeyenlere yönelik yaratıcı çalışmaları, yeteneği ve azmiyle zanaatı sanata dönüştürmeyi başarmış nadir isimlerden. Sektöre yön veren başarılarıyla adından sıkça söz ettiren, kendini adadığı moda dünyasındaki yolculukta bir duayen ve marka haline gelen Hikmet Alcan, hayallerin gerçeğe dönüştürülebileceğinin en güzel örneklerinden... Var olandan esinlenmek yerine, tamamen kendini yansıtan özgün tasarımlarıyla fark yaratan, sadece çizgileriyle değil, çalışma prensipleriyle, imza attığı ilklerle de farklılığını ortaya koyan Alcan, kendinden o kadar emin ki, “Bugün bu işi bıraktığımız zaman Türkiye’deki terziliğin sanat boyutu biter. Burası bir dergah. Sanatın dergahı. Mesuliyetimiz bu sanatı aynı şekilde götürmek. El verebileceğim birini arıyorum” diyor. İşte, kendi ağzından Hikmet Alcan...
GÜNE BAŞLARKEN
24.00’te yataktayım
· Özel durumlar haricinde 24.00’te uyumaya dikkat ederim. Eve girince hiçbir şeye dokunmadan banyoya girer, üstümdeki tüm giysileri kirliye atar, yıkanır, dişlerimi fırçalar ve yatağa girerim.
· 07.00’de kalkarım. Ancak yorgunsam ve randevum yoksa 11.00’i bulur.
· İşe gidene kadar geçen sürede yıkanır, kişisel bakımımı yapar, kokularımı sıkar, zamanım varsa bir fincan kahve içerim.
· Gazete okumam. Ama ihtiyaç olduğunda dünya haberlerini internetten takip ederim. TV’den de ya haber ya da belgesel kanallarına bakarım.
BESLENME
Günde 15 fincan kahve
· 2000’de yaptığım ve iki yıl süren evliliğim öncesinde ballı süt içmeden ve muz yemeden evden çıkmazdım. Ancak o dönemde kahvaltı alışkanlığımı kaybettim, bir daha da toparlayamadım.
· Şimdi sadece pazarları yapabiliyorum. Soframda her şey olsun isterim. Memleketim Kars’tan getirttiğim küflü peyniri yağda kızartır, ekmek bana bana yerim. Bir de acı bibersiz yapamam.
· Öğlen tamamen o günkü iş programıma bağlı. Genellikle konuklarımla birlikte yerim. Akşamları da çoğunlukla dışarıda olurum. Zeytinyağlılardan hoşlanmam. Ya et ya da balık tüketirim. Evdeysem spagetti tercih ederim. Etçiyim, yemezsem doyduğumu hissetmem.
· Damak zevki arayacak olursam her yerde kolay kolay mutlu olamam. O yüzden ayırmamaya dikkat ederim.
· Günde 15 fincan az telveli, sade Türk kahvesi keyfim de vardır.
· Mutfağa da girerim. Çok güzel et, spagetti ve mangal yaparım.
OTOMOBİL
Yeni kokusunu severim
· İlk otomobilim 87 model mavi Şahin’di.
· Şimdi 2010 model BMW Long’um var.
· Bir de birkaç ay önce Renault Fluence aldım. Çünkü arabada yeni, taze (temiz) kokuyu seviyorum.
· Hem işim hem sosyal hayatım çok yoğun, o yüzden şoför kullanıyorum.
· Moduma göre direksiyona geçip kendi kullandığım da olur.
· Kötü bir sürücüyüm. Kırmızıda geçerim, emniyet kemerini polisi görünce takarım. İnsanlara hayattaki güzellikleri önerirken bu huyuma çok kızıyorum ama ne yapayım elimde değil.
· Bir arabada yolu tutuş, rahatlık, sağlamlık, prestij ararım.
TATİL
Ekstram hep fazladır
· Son birkaç yılımı manevi ziyaretlere ayırdım. Suriye, İsrail, Kazakistan’a gittim. Buralardaki kutsal mekanları ziyaret ettim. Arada Avrupa’nın çeşitli ülkelerini de dolaştım.
· Her sene birkaç kez de ya Altınoluk’a ya da Assos’a giderim.
· Tatil benim için kontağı kapatıp yeni bir hale girmek ve o dönemde hiçbir şeyi düşünmeden yaşamak, döndüğünde de mesuliyetini almak demek.
· Tatilde parayı hiç düşünmem. Ekstralara verdiğim para otel ücretinden her zaman fazladır. İçtiğim kahve parasından çok bahşiş bırakırım.
TEKNOLOJİ
Cepten takip ederim
· Bilgisayar benim için sadece bilgi bakma yeri. Yine de yenilerim.
· Tek cep telefonum var. Tüm özelliklerini kullanırım. Dışarıdayken atölyedeki çalışmaları cepten takip ederim. Bu nedenle sık yenilerim.
KARİYER
Mektepli değil alaylıyım
· Kars Selimiye doğumluyum. 4 yaşında babamı kaybettikten sonra bazı nedenlerden ötürü ailemle birlikte İzmir’e taşındık.
· İmkanlarımız kısıtlıydı. İlkokulu börek satarak, ayakkabı boyayarak bitirdim. Sonra bir oto tamircisinin yanına girdim. Ama üstüm başım çok kirleniyor diye ailem oradan aldı, bir terzinin yanına verdi.
· 13 yaşına kadar terziliği benimseyemedim. Sonra baktım ki başka meslek öğrenemeyeceğim, beş yıllık yolu bir senede kat ettim.
· 14’ümde Alsancak’a geldim. Askerden döndükten sonra (ki dikimevinde askerlik yaptım, orada hem sanatımı geliştirdim hem de işletmeciliği öğrendim) yine Alsancak’ta kendi işimi kurdum. Bir dikiş makinesi, bir sandalye ve üç makasla işe başladım.
· 25 yaşlarındayken iş, sanat ve siyaset dünyasından insanların tanıdığı kişileri giydirmeye başlamış, yani marka olmuştum.
· Günümüzde yurtiçinden ve dışından çok sayıda müşterim var. Hepsinin kalıplarını çıkarırım. Kişiye özel tasarım yaparım. Bizde tüm dikişler elde yapılır. Türkiye’deki ilk bin aile bizden giyinir.
· Aslında ben çocukken mekaniğe çok hevesliydim. İçimde hep bir uçak yapmak vardı. Harçlığımla rulman, dişli falan alır, evin odunluğuna girip onu ona ekleyip bir şeyler yaratırırdım.
· Sadece takım elbise, gömlek dikmiyorum. İşadamlarına ve siyasetçilere sosyal hayatımdan edindiğim zenginlikle yaşam koçluğu da yapıyorum. Bazı müşterilerime imaj oluşturuyorum. Yaşamın bana öğrettiklerini seminerlerle halkımıza da anlatıyorum.
HAYAT FELSEFESİ
Doğru yaşamak...
HOBİ
Tavlada çok
iddialıyımdır
· Mitoloji ve antropolojiye meraklıyım. Okur, izler, araştırırım.
· Kitapla aram iyidir, ama tek tip okumam, bilgi entegrasyonuna inanırım.
· Klasik müzikle uyuyup uyanmayı severim. Ama diğer türleri de dinlerim.
· Geçenlerde motor ehliyetimi aldım, sırada gemi kaptanı ehliyeti var.
· Güzel, kaliteli kalem biriktiririm.
· Hatay’daki Şelale ve Bornova’daki Çınar Cafe’de dostlarla sohbet edip, nargile içmekten hoşlanırım.
· Çok iyi tavla oynarım.1 ay oyun vermediğim olur.
· Bilimkurgu ve tarihi filmleri izlemekten keyif alırım.
SPOR
Siyah kuşak sahibiydim
· Uzun yıllar tekvando yaptım. Siyah kuşak sahibiydim. Ancak modacı olunca silgiyle siler gibi sildim, o sayfayı kapattım. Zira uyuşmuyordu.
· Yine senelerce eve sabah bile gelsem Fuer’a gider 4-5 tur atardım.
· Şimdi sadece haftanın üç günü akşamları oğlumun köpeğini gezdiriyorum.
· Ama bunun böyle devam etmeyeceğini biliyorum. Bu dönemin hayatımda bir evre olduğunu, en kısa sürede atlatacağımı düşünüyorum.
TOPLANTI
Sorumluluk bana ait
· 25 kişilik ekibimiz var. Ben burayı bir futbol takımına benzetiyorum. Ekibimi futbolcular, kendimi de teknik direktör gibi düşünüyorum.
· Bana düşenin hangi oyuncunun kapasitesi neyse ona göre görev vermek olduğuna inanıyorum. Bu nedenle tüm sorumluluk bana ait. En ufak bir olayda bile kendime kızarım. Onlara iyi idman yaptıramadığımı, kondisyon yükleyemediğimi, maçı iyi okuyamadığımı düşünürüm.
MEKAN
Kalite ilk sırada gelir
· İzmir’de Altınkapı, Kırçiçeği, Tavcı Recep Usta, Sipari, Deniz, Kordon Balıkçısı, Gandi’nin Yeri. Psikolojime (o gün görünmek isteyip istemediğime) bağlı olarak değişir.
· İstanbul’da Eftelya ve Fener. Gaziantep’te İmam Çağdaş.
· İtalya’da (Milano) DOM’un yanındaki pasajdaki Spagettibar.
· Bir mekanda önce kalite ararım. Sonra mutfak, servis, ambiansa bakarım.
MODA
Hikmet Alcan giyerim
· Hikmet Alcan haricinde hiçbir marka giymem.
· Spor giyimde ise tercihim Nike’tır.
· Ceket, pantolon, gömleğin farklı marka olmasını doğru bulmam.
· Takım elbisede genelde klasik renkleri tercih ederim.
· Gömlekte beyaz ve mavi ararım. Bir dönemler çok renkli giyerdim.
· Kotla ya da eşofmanla dışarı çıktığım da olur.
· Gardırobumda her zaman 100’e yakın gömlek,
30 civarında takım, 50 de ayakkabı olur. Bunları
her yıl yenilerim, ihtiyacı olanlara dağıtırım.
SEVİMLİ DOSTLAR
Oğlumun köpeği var
· Oğlumun Husky cinsi köpeği var. Bende kaldığında onu da getiriyor.
· Onun dışında önceliklerim arasında yok.
Paylaş