Bu pilav daha çok zeytinyağı kaldırır!

“Ticaret odalarının amacı üyelerine rakip olmak değil, ticari faaliyetlerinin önünü açmaktır. Bu yetkisiz ve hukuksuz uygulamadan ATO Başkanlığı’nın ve üyelerinin bilgisi yoktur. Uygun bulmuyorum. Yanlışlarından dönmezlerse konuyu vergi mahkemesine taşıyacağım” sözlerini aktarıp, sormuştum:
“Ayvalık’ta neler oluyor?”
Peşi sıra da, “Belki yanıtlanır” düşüncesiyle akla gelen birkaç soruyu paylaşmıştım.
Geçtiğimiz cuma akşamı, ATOLAB’ın Instagram hesabından, somut bir isim yerine, ‘ATOLAB A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeleri’ imzalı, kamuoyuna bir duyuru yayımlandı.
Özetle deniyor ki:
***
- ATOLAB A.Ş., Ayvalık Ticaret Odası’nca 2012’de kurulmuş olup 11 kişiden oluşan kendi yönetim kurulu ile Oda’ya karşı tüm yükümlülüklerini titizlikle yerine getirmektedir.
- Şirket bünyesinde yer alan Panel Liderliği ve Zeytinyağı Duyusal Analiz Laboratuvarı 2014’te TÜRKAK tarafından akredite olmuştur.
- Ülkemizdeki akredite 4 laboratuvardan biridir.
- Ayrıca, yurtdışı tanınırlığı da mevcuttur.
- Şirketin birimlerinden biri olan laboratuvarda kimyasal ve duyusal analizler yapılmaktadır. Çıkan raporlar ATO’ya gönderilmekte ve coğrafi işaret almaya hak kazanan firmalar Oda tarafından bilgilendirilerek hologram verilmektedir.
- Yönetim kurulumuz 2.5 yıllık görev süresinde TÜRKAK tarafından iki akreditasyon denetimi geçirmiştir.
- ATOLAB A.Ş., ATO bütçesinden fatura karşılığı vermiş olduğu Ayvalık coğrafi işaret denetim numunelerinin analiz hizmeti bedelinin dışında herhangi bir ödeme almamaktadır.
- Oda’nın bünyesinde yer alan diğer meslek komitelerinin haklarının korunması amacıyla da bütçeden herhangi bir kaynak aktarımı yapılmamaktadır.
- ATOLAB A.Ş.’nin ana gelir kalemi hologram satışından elde edilmektedir. Bu kalemin gelirlerinde zaman içinde gerileme olduğu doğrudur. Bunun sebebi de Ayvalık zeytinyağı coğrafi işareti yönetiminin ve denetiminin, tescil sahibi kuruluşun tek yetkilisi ve hukuki sorumlusu olduğunu söyleyen kişi tarafından düzgün olarak yapılmamasıdır.
- Ayvalık zeytinyağı coğrafi işaretinin kullanımının yaygınlaştırılması, özendirilmesi, üretici ve tüketicilerin bilgilendirilmesi, denetiminin yapılması ATOLAB A.Ş.’nin görevi değildir.
- Kurulduğundan beri ATOLAB A.Ş. üzerinden yapılan hasat şenlikleri de yönetim kurulu ve meclis kararlarına rağmen kurum dışına taşınmış, ATOLAB A.Ş.’nin ek gelir kalemi elinden alınmıştır.
- ATOLAB A.Ş., ATO adına herhangi bir marka tescili yaptırmamıştır. Türk Patent Kurumu’na kendi şirket ismini ve mevcut logosunu marka olarak tescil ettirmiştir. Bu konuda ATO yönetim kuruluna ve meclisine bilgi verilmiştir.
- ATOLAB A.Ş., ATO’ya destek amaçlı, Ayvalık coğrafi işaretinin tüketici tarafından bilinirliğinin artırılmasına, müstahsil ve marka sahiplerinin piyasaya sürdükleri zeytinyağlarının kalitesinin belgelenmesine, tanıtımının yapılarak tercih edilmesine ve doğru hologram uygulamasının örneklendirilmesine katkı sağlamak amacıyla kendi bütçesinden sınırlı sayıda 750 cc’lik özel tasarım 1428 şişe Ayvalık zeytinyağı üretmiştir.
- Ürünün miktarı ve fiyatı haksız rekabet yaratmayacak şekilde tespit edilmiştir.
- Hediyelik ürün sıfatı ile faturalandırılmaktadır.
- Amaç sektördeki ve ATO’ya kayıtlı üyelere rakip olmak değildir. ATOLAB A.Ş.’nin böyle bir misyonu yoktur.
- Elde edilecek gelirle kuruma yeni bir kalifiye personel istihdam etmek hedeflenmiştir.
- ATO’nun akreditasyonuna direkt etki eden ve puanını üst sıralara taşıyan, diğer odalardan ayrıcalıklı kılan üç unsur bulunmaktadır. Bunlar Ayvalık zeytinyağı coğrafi işareti, hasat şenliği ve ATOLAB A.Ş.’dir.
- İlk ikisinin yönetilişinde yapılan hatalar ATOLAB A.Ş.’ye mal edilmeye çalışılmakta, kurumsal yapı içinde çözülmesi, müzakere edilmesi gereken konular sosyal medyada haksız ithamlarla popülizm yapılarak kurumun iştirakine, itibarına ve kurumsal yapısına zarar verilmekte, gönüllülük usulü çalışan, bugüne kadar kuruma emeği geçenleri üzmektedir.
- Tüm Ayvalık halkımızı ve Ayvalık markasına değer verenleri bunun bir parçası olan ATOLAB A.Ş.’ye destek olmaya ve bu değeri korumaya davet ediyoruz.
***
Bir önceki yazımda da dediğim gibi, aynı çatı altında yaşananlar sadece ve sadece Ayvalık’ın marka değerini zayıflatıyor.
Etle tırnak gibi birbirinden ayrıl(a)maz, siyaset üstü iki güzide kurumu yıpratıyor.
Dilerim konu bir an önce çözüme kavuşur, sağduyu ve Ayvalık kazanır.
Ama görünen o ki, sosyal medya üzerinden yürüyen bu soğuk savaş kolay kolay bitmeyecek.
Eskilerin deyimiyle bu pilav daha çok su kaldıracak.
Ben de yazmaya devam edeceğim.
Ama bugünlük bana ayrılan yer bu kadar.
Devamı yarına...

İKİSİ TAMAM, KALDI SEKİZİ
KONUŞTUĞUM üreticilerden de yola çıkarak, yanıtlanmasına ihtiyaç olduğunu düşündüğüm 10 soru paylaşmıştım.
Instagram paylaşımından öğrendiğim kadarıyla toplam 1428 şişelik üretim yapılmış.
(Tam ayrıntılı olmasa da) Ürünün fiyatı da haksız rekabet yaratmayacak şekilde tespit edilmiş.
Eğer; “Bu yağ kimden ya da kimlerden alındı?”, “Nerede şişelendi?”, “(Eğer bir tek kişiden alınmış ve ambalajlama aşamasında bir firma ile çalışılmışsa) Bundan sonrası için Oda’ya üye diğer üretici ve işletmelerle de çalışılacak mı?”, “Nerede depolanıyor, nasıl korunuyor?”, “Hangi kanalla tüketiciye ulaşıyor?”, “ATOLAB maddi sıkıntı yaşıyorsa gelir artırıcı başka argümanlar yaratılamaz mıydı?”, “2020’de ne kadar analiz yapıldı, sticker satıldı, eğitim verildi, bunun ekonomik getirisi ne oldu?”, “Laboratuvar her türlü analiz için yeterli donanıma sahip mi?” sorularına da yanıt gelirse bu köşeden onları da tek tek paylaşacağım. Dilerim, temcit pilavı gibi her yazıda aynı şeyleri gündeme getirmem gerekmez.