Paylaş
Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’nin ekseni kaydı.
Ulusalcı CHP, HDP’nin yedek vagonu haline gelmişti. Irak-Suriye tezkerelerinde, Libya tezkeresinde HDP ile birlikte hareket eden, Zeytin Dalı operasyonuna karşı çıkıp, “Afrin’de ne işimiz var?” diyen bir Kılıçdaroğlu ile karşılaştık. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kandil’in Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi tesadüf değildi.
15 Temmuz darbe girişimine, “Kontrollü darbe” diyen, FETÖ’nün şantaj-montaj ses kasetlerini Meclis kürsüsünden dinleten, firari FETÖ’cüleri CHP Genel Merkezi’nde ağırlayan, CIA operasyonu olan MİT TIR’ları görüntülerinin CHP Genel Merkezi’nden servis edildiği dönemleri yaşadık.
MHP’YE DE OPERASYON YAPILDI
Baykal kaset operasyonuyla tasfiye edildikten sonra MHP’ye de kaset operasyonu düzenlenmişti. Gün, saat ve dakika vererek ‘Görüntülerinizi yayınlayacağız yoksa istifa edin’ tehdidi ile MHP’nin A takımı istifa ettirilmişti. Bahçeli’nin dirayetli duruşu nedeniyle MHP’nin şantaj kasetleri üzerinden dizayn edilmesi mümkün olmadı.
MUHARREM İNCE OLAYI
Ama bu kirli yöntem Türk siyasetinin içine sokuldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem İnce yine böyle bir şantaj-montaj kaseti ile cumhurbaşkanı adaylığından çekilmek zorunda bırakıldı. Muharrem İnce kasetini yayanların kuyruğu CHP Genel Merkezi’nden çıktı. Kimin için? Muharrem İnce’nin çekilmesi kime yarayacaktı? CHP’nin anketçisi dahil olmak üzere genel merkeze kadar uzanan troller, Muharrem İnce’yi neden hedef aldılar? Cumhurbaşkanlığı yarışında Kemal Kılıçdaroğlu’na gidecek oyları bölmesin diye...
MAHİR KAYNAK FORMÜLÜ
Ünlü MİT’çi Mahir Kaynak, “Kime yaradı?” diye sorardı. Her siyasi operasyonun bir amacı vardır. Birilerini tasfiye ederken, birilerinin de önü açılır.
Deniz Baykal ve Muharrem İnce’ye yapılan kaset operasyonlarında olduğu gibi.
Bu çok kirli bir silahtır. Bu çok tehlikeli bir silahtır. Bu bir FETÖ yöntemidir.
Şimdi bu silahın CHP içindeki mücadeleye çevrildiği görülüyor.
MUSTAFA SARIGÜL’Ü HEDEF ALDILAR
CHP içindeki yarışta birilerini oyundan kesmek, birilerini denklem dışına itmek için şantaj-montaj kasetleri devreye sokuldu. Mustafa Sarıgül’e yapılan kaset operasyonunda olduğu gibi. Bu aslında Türk siyasetine yapılmış bir operasyondur. Bu Türk demokrasisine kurulmuş bir tuzaktır. Eğer Sarıgül olayında başarılı olurlarsa aynı yöntemleri parti içindeki diğer rakiplerine karşı da kullanacakları konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Baykal ve Muharrem İnce olayında ne yazık ki başarılı oldular. Şimdi bu silahı Mustafa Sarıgül’den başlayarak, kendileri için tehdit olarak gördükleri siyasetçilere karşı kullanacaklar.
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI MÜCADELESİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel dahil olmak üzere herkese karşı kullanabilirler.
Çünkü bunun altında CHP’de genel başkanlık yarışı var. Bunun altında CHP’ye hâkim olma kavgası var. Bunun altında asıl cumhurbaşkanı adaylığı mücadelesi yatıyor. CHP’de nasıl olsa cumhurbaşkanlığını kazanacağız duygusu hâkim. O nedenle cumhurbaşkanlığı mücadelesi çok sert geçeceğe benziyor. Geçen sefer Kılıçdaroğlu, parti içi rakiplerini bastırdı ama bu kez şartlar farklı.
KİMİN ÖNÜ AÇILIYOR
O nedenle bu kez küresel bir akıl işi şansa bırakmak istemiyor. Bir el devreye girdi, mıntıka temizliğine başladı. Mustafa Sarıgül’le ilgili iğrenç ötesi şantaj ve montaj kasetini kimlerin yaydığı, kimlerin sosyal medyada desteklediği ortaya çıkarılırsa bu operasyonların kimin önünü açmak için yapıldığı netleşir.
SİYASİ AYAĞI
Baykal kasetlerini yayınlayan firari FETÖ’cüler bugün CIA ve Alman istihbaratının açtığı güvenli evlerde Türkiye’ye yönelik sosyal medya operasyonlarını yönetiyorlar.
Muharrem İnce’yle ilgili şantaj-montaj kasetlerini yayanlar ise gözaltına alındı ama olayın siyasi ayağı aydınlatılamadı. Oysa siyasi ayağı gün gibi ortada duruyordu.
İLK KURŞUN
Mustafa Sarıgül olayı ise yeni dönemde kirli bir savaşın ilk kurşunu olarak görülebilir. Bizde ABD’deki gibi kurşun atılmıyor, şantaj-montaj kasetleri kullanılıyor. Bu, kurşundan da etkili ve tehlikeli bir silah.
Bu dönemin sonunda cumhurbaşkanlığı seçimi var. Cumhurbaşkanı adaylığı için CHP’de bir meydan savaşının yaşanacağı anlaşılıyor. Ama ondan önce ilk mücadele CHP Genel Başkanlığı üzerine verilecek. Kılıçdaroğlu örneğinde gördüğümüz gibi, cumhurbaşkanı adayını belirlemenin yolu CHP Genel Başkanlığı’ndan geçiyor.
FANTEZİ DEĞİL
Küresel bir akıl, Türkiye’nin başına birilerini geçirmek için bu bu yöntemi önce CHP içinde sonra cumhurbaşkanlığı yarışında kullanmak üzere devreye sokmuş gözüküyor. Baykal örneğinde CHP’ye yönelik, Muharrem İnce örneğinde ise cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olarak bu kirli yöntemin nasıl etkin bir şekilde kullanıldığını gördük. Bu bir fantezi değil, siyasi gerçekliğimiz. O nedenle buna fırsat vermemeliyiz. O nedenle ilkeli durmalıyız. Şimdi “Sarı Öküz”ü verirsek devamı gelir.
SİYASİ AYAĞINDA KİM VAR
Bunun ardından silah daha büyük hedeflere yönelecek demektir. O nedenle bu olay aydınlatılmalı, arkasındaki bağlantılar ortaya çıkarılmalı. Birilerini CHP’nin başına geçirmek için, birilerini cumhurbaşkanı adayı yapmak için bu kirli yöntemleri kullananlar kimlerse teşhir edilmeli. Bu operasyonun siyasi ayağında kimler varsa ortaya çıkarılmalı.
SANDIKTA DEĞİL KASETLERLE
Yoksa bunlar hedefine ulaşırsa Türkiye Cumhuriyeti’nde önemli koltukların sandıkta milletin iradesiyle değil, sandıkta değil, şantaj-montaj kasetleriyle el değiştirdiğine tanık olabiliriz. Baykal olayıyla CHP’de bu yaşandı, Muharrem İnce kasetiyle çumhurbaşkanlığı seçiminde görüldü. Şimdi yeni dönemin ilk kurşunu atılmış, yeni sürecin düğmesine basılmış oldu. Bu kirli yönteme karşı iktidar, muhalefet ayrımı yapılmadan siyasetin karşı çıkması gerekiyor.
Bu yöntem FETÖ yöntemi. Bu yöntem kirli bir yöntem. Amerikalılar rakiplerini suikastla ortadan kaldırıyor, bizim içimizdekiler ise şantaj-montaj kasetleri ile tasfiye etmeye çalışıyor.
Paylaş