Paylaş
Hurşit Külter için dünyayı yıkmışlardı.
Hurşit Külter’siz cümle kuranın başına, “dünyayı dar etmişler”di.
Gözaltında faili meçhule kurban gitti propagandası yapılan Hurşit Külter, Kerkük’ten, çıkınca ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
PKK bir süredir AK Partili siyasetçileri hedef aldı.
AK Parti Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu, çocuklarının gözleri önünde katledildi.
Diyarbakır Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert, dün toprağa verildi.
AK Parti cenazelerini kaldırıyor, HDP olsa dünyayı ayağa kaldırırdı.
Bu geçici bir durum değil. PKK, AK Partili siyasetçilere yönelik saldırılarla yeni bir stratejiye yöneldi. Kandil’den, AK Parti’nin bölgede siyasi faaliyet gösteremez hale getirilmesi talimatı verildi. Böylece, terörle mücadeledeki kararlılığı kırmayı ve siyaseti sindirmeyi amaçlıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede strateji değişikliğine gidileceği işaretini verdi. PKK’nın yeni stratejisine karşı yeni bir konsept gündemde.
BÖLGEDEKİ ZEMİNİ DARALDI
Şehir savaşları ile PKK’nın bölgedeki zemini daraldı. Psikolojik üstünlük devlete geçti. Örgüt, AK Partili siyasetçileri hedef alarak, siyaset ortamını ortadan kaldırmayı ve siyasetçileri sindirmeyi amaçlıyor.
Nasıl ki 15 Temmuz darbe girişimi karşısında, “Yenikapı ruhu” oluştuysa, PKK’nın siyasetçileri hedef alan saldırıları karşısında da, “Yenikapı ruhu”na ihtiyaç var.
Türkiye, Suriye ve Irak denkleminin dışında tutulmak için, içeride DAEŞ ve PKK saldırıları ile meşgul ediliyor.
Musul operasyonunun başlayacağı bir dönemde, Kandil’in Amerikalı ve İngiliz ziyaretçilerinin arttığı yönünde haberler geliyor.
Musul operasyonunu tarihi bir fırsat olarak gören PKK,
1- Suriye’deki kazanımlarını korumak istiyor.
2- Sincar’da ABD’nin desteğiyle oluşturduğu ikinci Kandil’i tahkim etmeyi amaçlıyor. ABD’nin teşviki ve İran’ın desteğiyle PKK, KYP ve Goran hareketi bir ittifak oluşturdu. Bu hamle ile hem Türkiye’nin, hem Barzani’nin sıkıştırılması amaçlanıyor.
3- PKK saldırıları ile Türkiye içeride meşgul edilirken, Fırat Kalkanı operasyonunun PYD-YPG’nin kontrolündeki Menbiç’e uzanması önlenmeye çalışılıyor.
Fırat Kalkanı operasyonu ve Rusya’yla yakınlaşma bu planı bozan en önemli hamlelerdi. 15 Temmuz darbesini savuşturan bu millet, Fırat Kalkanı operasyonu ile “Masada ben de varım” dedi. Görüldü ki, “Çılgın Türkler” sadece bir romanın ismi değil, bu milletin gerçek kimliğiymiş.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından bölgede yapılan araştırmalarda ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. 15 Temmuz bölgede yeni bir siyaset ve bir sosyoloji üretmiş. Bölge halkı darbeye karşı AK Parti’ye çok güçlü bir destek veriyor. 15 Temmuz’a destek, HDP tabanının üç katına ulaşmış durumda. Bu oran Zazalarda, Kürtlere oranla daha yüksek. AK Parti’nin darbeye karşı oluşan yeni siyasi kimliği görüp, ona göre yeni bir siyaset dili geliştirmesi gerekiyor.
Kandil, Irak ve Suriye’deki kazanımlara odaklanmış durumda. Ancak PKK’nın Türkiye’deki tabanında ciddi bir gerileme söz konusu.
1- Bölge halkı çözüm sürecinde devletin Kürt sorununu sivil yöntemlerle çözme iradesini gördü, samimiyetini test etti.
2- Irak ve Suriye’de devlet çökünce halkın nasıl sığınmacı olduğunu gördü. Devletin çatısı çökerse ben de altında kalırım diye düşündü.
3- Devletin terörle mücadele konusundaki kararlılığı. Terörle mücadelede 90’lı yıllardan farklı yöntemlerin kullanılması. Sivil halkın teröristlerden ayrı tutulması.
PKK’DAN İKİ HAMLE
PKK, tabanını tekrar kazanabilmek için iki hamle yaptı.
1- Terör saldırılarıyla kendini güçlü göstermeye çalışıyor.
2- Öcalan faktörünü devreye sokmak istedi.
Ama ikisi de ters tepti. Öcalan’ın tecrit yalanı çöktü. Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğu ve genel bir sağlık sorununun bulunmadığı belirtiliyor. Bu arada Öcalan da inisiyatif almak için bir hamle yaptı. Ama karşılık bulamadı. Zaten Kandil, ona bir süredir “onursal başkan” muamelesi yapıyor. Çünkü devletin algıları, Öcalan’dan gelecek mesajlara kapalı. Öcalan konusu bir kenara bırakılıp, örgütün silahlı kapasitesinin minimuma indirilmesine odaklanılmış durumda. Zamanın ruhu çözüm değil, mücadele yönünde akıyor.
Paylaş