Paylaş
1989 ve 1994 yerel seçimleri işte öyle bir seçimdi.
3 Kasım 2002 seçimleri ise AK Partili yılların başlangıcı oldu. Yasakların kaldırıldığı 1987 referandumu ise Demirel’li, Erbakan’lı, Ecevit’li yılların yeniden dönüşünün kapısını aralamıştı.
23 Haziran seçimlerine de o gözle bakmakta yarar var.
1989 yerel seçimlerini ANAP Genel Merkezi’nde izlemiştim.
ANAP İstanbul ve Ankara’yı kaybetmiş, yüzde 21.75’e düşmüştü. Ama ANAP’ın seçimi kazanacağı düşüncesiyle önceden hazırlanan ‘İcraatın İçinden’ programında Özal eşi Semra Hanım’la birlikte ekrandaydı. Otomobilin direksiyonunda Özal vardı. Boğaziçi Köprüsü’nden geçerken neşeli bir ses tonuyla “Semra, koy bir kaset dinleyelim” diyordu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Oltan Sungurlu’nun odasındaydık. Seçim sonuçlarını sorduk. “Üzerimizden silindir geçti” dedi.
1994 yerel seçimlerini ise Refah Partisi Genel Merkezi’nde izlemiştim. HBB-TV’de DYP’yi izlemekle görevli muhabirdim. Ancak Refah Partisi’ni kimse izlemek istemeyince, görev bana düşmüştü. Zaten canlı yayın aracı da gönderilmemişti. Seçim sonuçları gelmeye başlayınca başka bir partinin önüne kurulan canlı yayın aracı Balgat’taki RP Genel Merkezi’ne getirildi. O gece Erbakan’la birkaç kez canlı yayın yapma imkânım oldu. Erbakan gözü sürekli ekranda İstanbul’u izliyordu. “İnşallah İstanbul’u da alacağız” demişti.
1989 yerel seçimlerinde halk, ANAP’a ciddi bir uyarıda bulunmuş, SHP’yi yerel yönetimlerde iktidara getirmişti. Ancak SHP’nin İSKİ rezaletiyle İstanbul’da yaşattığı başarısızlık, 1991 ve 1994 seçimlerinde onu aşağıya çekmişti. Fakat Refah Partisi 1994’te yerel seçimlerde elde ettiği başarıyı çok iyi değerlendirdi. Belediyelerdeki başarısı 1995’te Erbakan’ı başbakanlığa, Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığına taşıdı.
KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞARISI
Ekrem İmamoğlu’nun önünde Nurettin Sözen ya da Recep Tayyip Erdoğan olmak gibi bir tercih duruyor. Ekrem İmamoğlu’nun kendisi gibi olacağını ve elde ettiği tarihi fırsatı iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkını teslim etmek gerekiyor. Türk siyasetine Ekrem İmamoğlu’nu kazandırdı. Ekrem İmamoğlu’nu aday göstermek için partisini karşısına almayı göze aldı. İmamoğlu henüz Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken ismini ilk yazan gazeteciyim. Benim yazmam üzerinden bile komplo teorileri üretmeye çalışanlar oldu. Kılıçdaroğlu hepsine göğüs gerdi. “Ekrem İmamoğlu klasik CHP’li değil, farklı birisi” diye yazdım, YSK’nın iptal kararının mağduriyet yaratacağını ve Türk halkının mağdura destek vereceğini, bunun en çarpıcı örneğinin Erdoğan olduğunu anlattım. Seçim sürecinde yaşanan VİP olayı ve Pontus densizliğinin AK Parti’ye zarar vereceğini savundum. Sonuç ortada... Şimdi de diyorum ki 23 Haziran sonuçlarının içinde 2023 seçimlerine dönük güçlü sinyaller var. 23 Haziran telafi edilir ama 2023’ün telafisi yok...
ALTERNATİF OLUŞTU
7 Haziran seçimlerinde de halk AK Parti’yi uyarmıştı. Ancak seçimden sonra hükümet kurulamadı, PKK hendek savaşlarını başlattı. Bu tablo karşısında millet, 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’yi tekrar iktidar yaptı. 23 Haziran seçimleri için AK Partililer aynı şeyin tekrarlanmasını bekliyorlardı. Ancak yanıldıkları bir nokta oldu. O zaman muhalefetin yaptığı hataları bu kez AK Parti yaptı. Ayrıca o zaman bir alternatif yoktu. Bu kez alternatif ortaya çıktı. Demem o ki, güçlü bir değişim dalgası var, 2023 uyarılarımı dikkate alın.
23 Haziran seçimleri siyasette yeni dengeler oluşturdu. Türkiye artık 23 Haziran öncesi Türkiye değil. Yeni güç dengeleri oluştu. Bundan sonraki süreçte Ekrem İmamoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hamlelerini çok dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor. 23 Haziran’da sandıktan YSK’nın iptal kararına tepki çıktı. Ancak bu sonuçları sadece AK Parti’ye tepkiyle izah etmeye çalışmak yetersiz kalır. Birkaç seçimdir sandık çok güçlü bir değişim sinyali veriyor. Olay sadece AK Parti yönetiminde ve kabinede yapılacak bir takım değişikliklerle geçiştirilebilecek gibi gözükmüyor. Erdoğan’ın temel politikalarda köklü değişimleri gerçekleştirmesi bekleniyor. Çünkü millet, seçimlerde verdiği değişim mesajının gereğinin yerine getirilmesini bekliyor. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Eğer siz değişimin gereğini yerine getirmezseniz, millet sizi değiştirir.
Paylaş