Katar’a şahin, Mescid-i Aksa’ya suskun

Erdoğan, Katar’a sahip çıkarken diğer yandan da Suudi Arabistan’la ilişkilere özen gösterdi. Suudi Arabistan Kralı Salman’a Katar krizini, “Hadim-ül Harameyn olarak çözmesi” çağrısı yapmıştı. Ziyaretini Suudi Arabistan’dan başlattı. Suriye dersleri ışığında Türkiye’nin Katar’ı kurtarırken Suudi Arabistan’ı kaybetmemesi gerekiyor.

Mescid-i Aksa krizi nedeniyle Erdoğan’ın bu ziyareti daha anlamlı hale geldi. İsrail’in Mescid-i Aksa’ya girişte metal dedektör zorunluluğu getirmesi ile kriz iyice tırmandı.1967 yılından bu yana ilk kez Mescid-i Aksa’da cuma ezanı okunmadı, cuma namazı kılınamadı. İsrail polisinin sert müdahalesi üzerine şehit olan Filistinliler ve yaralılar var. İsrail basını tansiyonu iyice yükselten dedektör uygulamasından vazgeçileceğini yazdı ama bu bilgi resmi olarak doğrulanmadı.

KRALLAR SUSKUN

İslam’ın ilk kıblesi, Peygamberimizin ‘Miraç’a çıktığı yer olan Mescid-i Aksa, Mekke ve Medine’yle birlikte İslam’ın kutsal üç mabedinden biri. İsrail, işgali altında olması nedeniyle, ‘Mahzun Mabet’.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Harem-i Şerif tüm İslam âleminin onurudur, namusudur” dediği Mescid-i Aksa krizinde, İslam dünyası hayret verici bir suskunluk içinde.

Katar’a ambargo konusunda şahin kesilen Körfez ülkeleri, Mescid-i Aksa konusunda sessiz.

Belli ki Mescid-i Aksa’da ezan okunmamasını, Katar’daki Türk üssü kadar önemli bir sorun olarak görmüyorlar.

Birleşmiş Milletler bugün Mescid-i Aksa gündemiyle toplanacak.

ABD, Rusya, BM ve AB’den oluşan Ortadoğu dörtlüsü Kudüs’te gerginliğin azaltılmasını ve Mescid-i Aksa’nın statüsünün korunması istedi. Başından beri yoğun bir çaba içinde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin ve İsrail devlet başkanları ile görüştü. İslam dünyasında ise ciddi bir ses duyulmadı. Anlamlı bir tepki gösterilmedi.

Katar’a ambargo konusunda yarış içinde olan Körfez ülkeleri ise sessizliğe gömüldüler. Neden? Mescid-i Aksa bir Katar olmadığı için mi?

DAHLAN VE ZAYED SESSİZ

ABD-İsrail tarafından Filistin’in başına getirilmeye çalışılan  Filistinli muhalif lider Muhammed Dahlan da sessiz.

Oysa Dahlan, Ortadoğu’nun şekillendirilmesinde uluslararası bir aktör. BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’le birlikte, Mısır’daki Sisi darbesini yönetmişlerdi. Şimdi Katar’a ambargo operasyonunun başında yer alıyorlar. Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirme misyonunu üstlenmişler. Hani Erdoğan, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini anbean takip edenler olduğunu söylemişti ya, kaçtı mı-yaşıyor mu diye sorunlardan söz etmişti ya, kastedilen isimlerin başında Muhammed Dahlan ile Abdullah bin Zayed geliyordu.

17-25 Aralık’tan kısa bir süre önce Körfez ülkeleri dışişleri bakanları toplantısında, Türkiye’de ne oluyor sorusuna BAE Dışişleri Bakanı Zayed, “Bizim bütün çabamız Türkiye’yi Mısır’a çevirmek” karşılığını vermişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Türkiye’de darbe yapılması için 3 milyar dolar para desteği veren ülkeden kastının yine Birleşik Arap Emirlikleri olduğu ortaya çıkmıştı. Demek ki Erdoğan’ı devirmek üzere bir fon oluşturmuşlar. Bakalım başkaları ne kadar verdi... Ama Mescid-i Aksa için bırakın fon oluşturmayı bir tweet bile atmadılar.

ARAFAT’IN İSYANI

1. Körfez Savaşı’ndan önce Bağdat’ta düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’nde Filistin lideri Yaser Arafat, Arap liderlerinin gözlerinin içine bakarak, “Siz kuş tüyü yataklarınızda uyurken Filistinli kardeşlerinizin derileri yüzülüyor” demişti. O zaman baktım, Arap liderlerinin bir kısmı uyuyordu. Öyle ki, Saddam Hüseyin “Misafirlerimizin istirahat etmesi için zirveye ara veriyoruz” deme gereğini duymuştu. Bu denli ciddiye alınmıştı.

 Yazımın başındaki soruyu tekrar sormak istiyorum: Katar’a ambargo konusunda bu denli şahin olan Körfez liderleri, Mescid-i Aksa konusunda neden sessiz kalıyor?