İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçer mi

Siyasette de ‘Ekrem battı’ oyunu oynanıyor.

İlginç olanı Ekrem Battı oyununun mimarı da yine Ekrem İmamoğlu.

Türk siyasetinde birçok örneği olan kendi kendini bitirmek denir buna.

Ekrem Battı oyununun en keyifli izleyicisi kim derseniz, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ilk sıraya yazın.

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığında önündeki en büyük engelin kalkmasının keyfini yaşıyor. Çünkü Kılıçdaroğlu uzun bir süredir Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına sıcak bakmadığını hissettiriyor. İmamoğlu’nu Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan alıp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterdiği için ne yapıp ne yapamayacağını iyi biliyor. Belediye başkanlarımız ikinci dönem halka hizmet etmeye devam etmeli çıkışıyla, popstar seçmeyeceğiz vurgusuyla İmamoğlu’nun adaylığını istemediğini ortaya koymuştu. İmamoğlu için, “Bizim Tarkan” dediği biliniyordu. Kılıçdaroğlu’nun birkaç gündür hayatının en rahat uykusunu uyuduğundan kuşkum yoktur. CHP Genel Merkezi yöneticilerine, “Ben size söylemiştim” dediğini duyar gibiyim.

CHP MİLLETVEKİLLERİNİN TUTUMU

Bu arada Ekrem İmamoğlu’nun, “Vız gelir, tırıs gider” çıkışı ile sadece CHP’ye yakın medyanın travma yaşadığını düşünüyordum. Yanılmışım. CHP milletvekilleri arasında da büyük bir rahatsızlığa neden olmuş. İstanbul kara teslim olmuşken İmamoğlu’nun İngiliz Büyükelçi ile balık keyfini bile savunmayı göze alan CHP’liler, bu kez İmamoğlu’na sırtlarını döndüler. CHP milletvekillerinden destek tweet’i atan çıkmadı. Oysa CHP milletvekillerinin arasında İmamoğlu’nu destekleyen bir grup var. Onlar da seslerini çıkarmamayı tercih ettiler. İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu başta olmak üzere CHP teşkilatlarından İmamoğlu’na destek gelmedi. Sadece İmamoğlu’nun ekibi tarafından aranan birkaç belediye meclis üyesi destek tweet’i atmayı göze alabildi.

YAVAŞ, DİKKATLE İZLİYOR

Ama sadece Kılıçdaroğlu ve CHP milletvekilleri değil Mansur Yavaş’ın da İmamoğlu’yla ilgili süreci dikkatli bir şekilde takip ettiğinden kuşkum yoktur. Çünkü cumhurbaşkanı adaylığı için İmamoğlu ve Yavaş öne çıkan iki isim. Biri denklemden düşerse diğerinin yolu açılıyor demektir.

AKŞENER B PLANINA GEÇTİ Mİ

İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığının favorisi haline geldiyse bunda en büyük pay sahibi olanların başında Meral Akşener geliyor. Akşener bir anlamda İmamoğlu’nu kendi projesi gibi gördü. İkinci Fatih’e benzetti, yüzünde Rabbi Yessir’i gördü. Ama son olayda Akşener de İmamoğlu’nun arkasında duramadı. Çünkü İmamoğlu zücaciye dükkânına giren fil gibi etrafı kırdı döktü.

İmamoğlu cephesinde yaşananlardan sonra Meral Akşener, bir B planı üzerinde düşünmeye başlamış mıdır acaba?

İMAMOĞLU PES EDER Mİ

Ekrem İmamoğlu’nun, bir fotoğraf karesi üzerinden cumhurbaşkanı adaylığı şansının ortadan kalktığını düşündüğünü zannetmiyorum. İmamoğlu, yaşananlardan ders çıkaran bir siyasetçi değil. Tam aksine her krizden bir mağduriyet ve polemik konusu çıkarıp kendine prim sağlamaya çalışıyor.

İstanbul karla mücadele ederken İngiliz Büyükelçisi ile yemeğin, Elazığ’da deprem bölgesini ziyaret ettikten sonra kayak keyfi yapmanın özeleştirisini yaptı mı?

Bu arada cumhurbaşkanlığı seçiminin iddialı üç isminden biri olan İmamoğlu’nun bir fotoğraf karesinden dolayı pes etmesini doğru bulmam. Siyaset her gün kendi şartlarıyla doğar. O nedenle İmamoğlu’nun pes edip cumhurbaşkanı adaylığı yarışından çekilmesini beklemiyorum.

Tam aksine daha büyük bir hırsla asılacak.

6’LI MASAYA MESAJ

Tarhan Erdem, İmamoğlu’nun Karadeniz gezisini, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı için dilekçe verdi” diye değerlendirmişti. Erdem’in bu tespitine katılıyorum. Çünkü İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığı için tek yönlü bir bilet aldı. Sadece CHP Genel Merkezi’ne değil, 6’lı masaya da mesaj verdi. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi konusunda yeni bir kriter ortaya koydu. “Bu sadece siyasetin işi değil, 6’lı masanın işi değil, milletin işi” dedi. Böylece 6’lı masanın tek belirleyici olamayacağını ortaya sürdü.

Bunlar tesadüfen söylenmiş sözler değil. Bir stratejinin parçası.

İMAMOĞLU NE YAPAR

Bunun bir adım sonrası ne olur? Daha açık bir deyişle, 6’lı masadan Kılıçdaroğlu çıkarsa İmamoğlu’nun tavrı ne olur? Zaten tüm sorular da burada düğümleniyor.

Ekrem İmamoğlu, HDP’nin de desteğiyle üçüncü aday olur mu?

AKŞENER ADAY OLUR MU

Hadi ben buna yüz puanlık bir uzman sorusu ekleyeyim.

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu aday olursa Meral Akşener bu tablo karşısında kendini şanslı görüp cumhurbaşkanı adaylığını ilan eder mi?

Biz Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu ne yapacak sorusuna yanıt arıyoruz ama bu sürecin asıl belirleyicisi Meral Akşener olacak. Çünkü altın hisse Akşener’in elinde. Onun destek verdiği aday olacak, ona rağmen aday çıkarılamayacak, sonunda kafasına yatmazsa kendisinin adaylığı gündeme gelecek. Hem de ciddi bir şekilde. İnanmayan 24 Haziran 2018 seçimlerinin öncesinde yaşanan gelişmelere ve Abdullah Gül’ün akıbetine baksın.

İMAMOĞLU'NUN KAFASINDA NE VAR

Siyasilerle birebir sohbet etmenin bir yararı da, bu onların söyledikleri kadar söylemediklerini de tartma imkânı veriyor. Bu açıdan Ertuğrul Özkök’ün birkaç ay önce Ekrem İmamoğlu ile Etiler’de bir kebapçıda yediği yemekten sonra paylaştığı gözlemleri önemli.

Muhalif kesimde İmamoğlu’na yöneltilen en büyük eleştirilerden biri, cumhurbaşkanı seçildiği takdirde Parlamenter Sistem’e dönmez, ülkeyi Erdoğan gibi başkan olarak yönetir şeklinde. Meral Akşener’in, “İkinci Erdoğan seçmeyeceğiz” sözünü de oraya bir mesaj gibi yorumluyorlar.

Özkök bu konuyu sormuş. İmamoğlu, kesinlikle Parlamenter Sistem’e dönülmeli demiş. Fakat bundan sonra bir ama var. Bir süre sınırlaması konulmasın diye eklemiş. Çünkü seçimden nasıl bir parlamento çoğunluğu ile çıkılacağını bilemiyoruz, o nedenle bir süre sınırlaması getirilmesin görüşündeymiş.

Ha bir de ülkenin çözüm bekleyen acil sorunları olduğu için sadece Parlamenter Sistem’e odaklanılmamasını, başkan seçildikten sonra bu sorunlara eğilirken 6’lı masanın Parlamenter Sistem’e dönüşün altyapısını hazırlamasını önermiş.

BAŞKANLIKTA İKİNCİ 5 YIL

Kılıçdaroğlu’na yakın kaynaklardan, İmamoğlu’nun, “Başkan olarak seçildikten sonra yetkilerimi niye devredecekmişim? Millet beni 5 yıllığına başkan olarak seçti. Onu kullanırım. Hatta bir 5 yıl yetmez, Türkiye’nin sorunlarının çözümü için ikinci bir 5 yıl daha gerekir” dediğini duymuştum.

İmamoğlu’nun daha aday dahi olmadan Parlamenter Sistem’e dönüş konusunda su koyvermeye başlaması bana yukarıdaki kulisi hatırlattı.