Paylaş
PKK, Kandil’de baskı altına alınınca Sincar’ı aktif hale getirmiş. Sincar’a yönelik Türkiye’nin baskıları artınca da Gara’yı aktif hale getirmiş. Komuta kontrol merkezini Gara’ya taşımaya başlamış. Ayrıca Gara’nın Kandil ve Sincar’a göre daha avantajlı bir yönü var. Türkiye’ye 40 kilometre uzaklıkta ve şimdiye kadar operasyon yapılmamış. Gara’yı aktif hale getirerek, Türkiye’ye geçişleri kolaylaştırmış.
PKK sahada sıkıştıkça alternatif üretebilen bir terör örgütü. Türkiye’nin baskısıyla Bekaa’dan çıkarıldı ama ABD onları Kandil’e yerleştirdi. Kandil’de sıkışınca önce Sincar, sonra Gara’yı komuta kontrol merkezine dönüştürmeyi planladı. Ama bu kez başarılı olamadı.
Gara’ya son dönemlerde PKK’nın önemli isimlerinin gelip gittiği de tespit edilmiş.
DURAN KALKAN’IN İTİRAFI
PKK’nın ilk üç isminden biri olan Duran Kalkan, Gara operasyonunu, “Tarihin en ağır çatışmalarından biriydi” diye tanımladı. Terörist Kalkan, Türkiye’nin hedefini, “Gara operasyonunun temel amacı HPG’nin komuta kontrol merkezini işlemez hale getirmekti. Bu operasyonda temel hedef gerillanın komuta kontrol merkezini etkisiz kılmaktı” diye tanımladı.
Duran Kalkan bunu söylediğine göre demek ki Gara operasyonu hedefine ulaşmış.
SİVİLLERİN GARA’DA TUTULDUĞU İSTİHBARATI
5-6 yıldır PKK’nın elinde olan sivillerin Gara’da tutulduğu istihbaratı ekim ayında alınmış. Bilgi birkaç kaynak tarafından teyit edilince, Gara’ya yönelik operasyon hazırlıklarına başlanmış. Şubat ayı başında ise operasyonun düğmesine basılmış.
GARA, PKK’YI PANİKLETTİ
PKK’ın Gara bölgesini güvenli alan saydığı ve “TSK sadece uçakları ve SİHA ile ateş açar, sonra gider” diye düşündüğü ortaya çıktı. Ancak Gara’da kara operasyonunun yapılması PKK’nın yönetim kademelerinin paniklemesine yol açtı.
PKK’NIN ALDIĞI ÖNLEMLER
PKK’nın Gara operasyonundan sonra yeni önlemleri uygulamaya koyduğu belirlendi.
1)Gara bölgesinde daha önce iptal edilmiş olan gözcü uygulamasının başlatıldığı tespit edildi.
2)Bölgede bulunan PKK’nın üst düzey yöneticilerinin korumalarının arttırıldığı, gizli sığınak yapılması dahil ilave önlemler alındığı belirlendi.
3)Firar olaylarına karşılık olarak teröristlerin tek olarak bulunmalarının yasaklandığı, 3-4 kişilik gruplar halinde bulunmalarının zorunlu hale getirildiği öğrenildi.
4)Gündüz açık havada hiçbir şekilde hareket edilmemesi talimatının verildiği tespit edildi.
5)Radyo, cep telefonu, tablet başta olmak üzere elektronik haberleşme cihazlarının toplandığı, bunların kullanılmasının yasaklandığı belirlendi.
YÜREĞİMİN SIZLADIĞI AN
Gara operasyonundan sonra PKK’nın yayın organlarını takip etmeye çalışıyorum. PKK’nın haber kanalı Gara’yla ilgili bir haber jeneriği yapmış. İzleyince içim sızladı.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran CHP önemli bir parti. Ana muhalefet olarak CHP önemli bir parti. Atatürk’ün partisi olarak CHP önemli bir parti. Dahası Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü ve PKK ile mücadele açısından vazgeçilmez bir parti.
PKK terör örgütünün Gara’yla ilgili jeneriği terör örgütünün yöneticilerinden Duran Kalkan’ın Türkiye’yi suçlu gösteren konuşması ile başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüntüsü ekrana getirildikten sonra vurucu bir şekilde Kılıçdaroğlu’nun “13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır” sözü veriliyor.
Elbette ki bunu CHP hazırlamadı. Kılıçdaroğlu hazırlanması talimatını vermedi. Ama CHP Genel Başkanı’nın sözlerinin 13 insanımızı katleden terör örgütü PKK’ya ilham kaynağı olması...
Belli ki PKK, Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerini jeneriklik bulmuş.
TWİTTER BAHÇELİ VE SOYLU’YA ŞAHİN, PKK’YA KUŞ
TWITTER, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Boğaziçi eylemleriyle ilgili tweet’lerine kısıtlama getirmişti. Soylu, tweet’inde “LGBT sapkını” yazdığı için, Bahçeli’nin Boğaziçi eylemlerine ilişkin tweet’i de “nefret suçu” kapsamında görülerek kısıtlanmıştı.
ABD Başkanı olduğu dönemde Trump’ın da tweet’ine de kısıtlama getiren Twitter her nedense Gara’da 13 sivil vatandaşımızın PKK tarafından katledilmesinden sonra terör örgütü mensuplarının başlattığı kampanyaya karşı sessiz kaldı.
5-6 yıldır ellerinde tuttukları 13 sivili başlarına kurşun sıkarak şehit eden PKK’lılar, sosyal medyada Türkiye’yi sorumlu tutan kampanya başlattılar ama Twitter buna engel olmadı.
Bahçeli ve Soylu’ya şahin olan Twitter, söz konusu PKK terör örgütü olunca ambleminde olduğu gibi tam anlamıyla kuş oldu.
Çifte standardınla bin yaşa Twitter...
DEMİRTAŞ BİLE PKK DEDİ
HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinde olmasına rağmen sosyal olaylara olan ilgisini attığı tweet’lerle gösteriyor. Demirtaş, Boğaziçi eylemlerine yakından destek verdi.
Serbest bırakılması için sık sık kampanya düzenlenen ve belli odaklar tarafından barış elçisi olarak gösterilmeye çalışılan Demirtaş, aralarında Yasin Börü’nün de bulunduğu 53 kişinin vahşi bir şekilde katledildiği Kobani olaylarının sorumlusu olduğu gerekçesiyle yargılanıyor. Kobani olaylarındaki tutumu nedeniyle Demirtaş’ı eleştirenlerden biriyim.
BARIŞ ELÇİSİ GİBİ SUNULUYOR
Çünkü Kobani olayları ve Hendek savaşları sırasında Demirtaş başta olmak üzere HDP’lilere, PKK’ya tavır koymaya çağırdık. Böylece HDP’nin iddia ettiği gibi Türkiye partisi olmasını istedik. Çünkü 7 Haziran seçimlerinde halkımız HDP’ye destek vermişti. Ama HDP yöneticileri PKK’ya karşı seslerini çıkarmadılar. Kandil’den gelen talimatları yerine getirdiler. Türkiye partisi olmak yerine PKK’nın siyasi uzantısı olarak devam etmeyi tercih ettiler.
TWEET’İ GELDİ
Ancak her büyük kırılma yeni bir sınav oluyor. 13 sivil vatandaşımızın PKK’nın katledilmesi de bunlardan biri. Türkiye birkaç gündür şehit cenazelerini kaldırıyor, millet olarak içimiz yanıyor. Bu olay karşısında Demirtaş’ın duruşunu merak ettim. Bu sabaha kadar bir tweet’i yoktu. Ancak haksızlık etmemek için sık sık tweet’lerini kontrol ettim. Sonra Demirtaş’ın, “PKK’nın elindeki 13 insanımızın katledilmiş olmasını açıkça kınıyorum” tweet’i geldi. Kılıçdaroğlu “PKK” diyemezken, Demirtaş’ın “PKK” demesini önemsedim. Ağır bir şekilde eleştirmeye hazırlanırken, yorumsuz bir şekilde paylaşmak istedim.
Paylaş