Paylaş
15 Temmuz darbe girişimi için de tiyatro diyenler var.
Antikçağdan bu yana milyarlarca kez tiyatro oyunu sahnelendi ama hiçbirisi 15 Temmuz kadar kanlı değildi.
Bombaların parçaladığı cesetler, tankların ezdiği bedenler, kurşunların parçaladığı vücutlarla sergilenen bir tiyatro dünyanın hiçbir sahnesinde oynanmadı.
Bir de “Erdoğan’ın darbeden haberi vardı” meselesi var.
Darbeden haberiniz olacak ama sizi öldürmek için kaldığınız otele baskın yapan özel timlerin elinden 45 dakika farkla kurtulacaksınız. Sizin darbeden haberiniz olacak ancak uçağınız havada savaş uçakları tarafından vurulma tehlikesi atlatacak. Darbeden haberiniz olacak ancak darbeyi eniştenizden öğreneceksiniz.
Kanlı bir darbe planı hazırlanmıştı. Nesiller boyu anlatılacak bir demokrasi mücadelesi verildi. 15 Temmuz gecesine gidip AK Parti Ankara teşkilatının yaptıklarını aktarmak istiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 22.25’te AK Parti Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı’yı arayıp, teşkilatların derhal meydanlara inmesi talimatını veriyor. O andan itibaren AK Parti il merkezi karargâha, teşkilatlar direniş merkezine dönüştürülüyor. O gece Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım il başkanını 5-6 kez arıyor, AK Parti Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş ile Genel Sekreter Abdülhamit Gül sürekli temas halinde kalıyor. Ben Ankara örneğini aktarıyorum ama o gece AK Parti teşkilatları bir direniş örgütü gibi sevk ve idare olunuyor.
EMNİYET’İ KURTARMAYA GİDENLER
Gecenin bir saatinde Ankara ilini teslim almak üzere tankların geldiği haberi alınıyor, kimse kaçmıyor, tam aksine il merkezine çıkan yollar araçlarla kapatılıp, barikat kuruluyor. “Ankara Emniyet düşüyor” haberi geliyor, Emniyet’i kurtarmaya giden Keçiören teşkilatı kendini sıcak çatışmanın içinde buluyor.
İlk saldırı MİT’e yapılıyor. Ciddi çatışmalar yaşanıyor. Hakan Fidan’ı almak üzere MİT’e inmeye çalışan bir helikopter vuruluyor. MİT’e saldırı haberi üzerine Yenimahalle teşkilatı ateş altında MİT’in yardımına koşuyor.
‘Zırhlı birliklerden tanklar hareket etti’ bilgisi alınınca Sincan ve Etimesgut teşkilatları harekete geçiriliyor, belediyeye ait araçlar zırhlı birliklerin kapısına yönlendiriliyor. Tanklar araçları sürüklemeye başlayınca bu kez kamyonların içi kum doldurulup ikinci barikatlar oluşturuluyor.
Polatlı’dan füze bataryalarının Ankara’ya doğru yola çıktığı haberi alınınca, ilçe başkanı Aysel Demir’e, “Ne gerekiyorsa yapın, Ankara’ya gelmesini engelleyin” talimatı veriliyor. Kadın ilçe başkanı füze bataryalarının lastiklerinin kesilmesini sağlayarak Polatlı çıkışında durduruyor.
Mamak Kışlası’nın önüne çekilen araçlar tankların çıkışını engelliyor ama arka duvarı yıkarak çıkan 2 tankı durdurmak mümkün olmuyor. Ne mi yapıyorlar? Tankı ele geçirip, darbeci askerleri Mamak ilçe başkanının odasına kilitliyorlar.
Genelkurmay’da çatışma olduğu haberi alınınca Altındağ teşkilatı oraya yönlendiriliyor. Genelkurmay’ın etrafını sarmaları istenen Altındağlılar, o heyecanla Genelkurmay karargâhından içeri giriyorlar. Vurulup şehit olanlar çıkıyor.
Başbakan, “Akıncı Üssü’nden uçaklar kalkmayacak, yakın orayı” talimatını veriyor. Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk’ün öncülüğünde Kazanlılar saman balyalarını yakıp, araba lastiklerinden duman çıkarıp, şehitler verme pahasına mücadele ediyor.
HEPSİNİ EMEKLİYE SEVK EDERDİ
Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Esenboğa Havalimanı’nın kulesinin ele geçirildiği haberini verince, Pursaklar ve Çubuk teşkilatı havaalanının etrafını sarıyor.
Polis Özel Harekât bombalandığında, TÜRKSAT basılıp TRT ele geçirildiğinde bu kez Gölbaşı’ndaki partililer sevk ediliyor.
Darbe gecesi AK Partililer aralarında en çok neyi tartışmışlar diye merak ettim. Aralarında en çok, “Tankları nasıl durdururuz” diye tartışmışlar.
Yakın siyasi tarihimiz aynı zamanda darbeler tarihi. Bu topraklarda darbe çok ama ilk kez darbeyi durduran bir mücadele yaşandı. Lamı cimi yok. Bir lider FaceTime’dan yaptığı çağrı ile halkı sokağa döküp darbeyi önledi. Eğer darbeden haberi olsaydı, Erdoğan o gece hepsini emekliye sevk eder ve daha kışladan çıkmadan tutuklatırdı.
Paylaş