Erdoğan kongresi

Yağmura rağmen kongre salonunun içi dışı doluydu.

15 gün içinde olağanüstü kongreye giden bir parti açısından kırılma noktası olabilirdi.

Aksine abartılı bir coşku vardı. Erdoğan şarkıları eşliğinde Binali Yıldırım kongresi yapılıyordu.

Önce Binali Yıldırım geldi. “Başbakan adayımız” anonsları eşliğinde girdiği salonu eşiyle birlikte turladı.

İlgi gördü, alkışlandı.

Selfie çektirenler oldu.

Saat 11.16’yı gösteriyordu ki, bu kez Davutoğlu’nun ismi anons edildi.

O sırada ekranlara bir görüntü yansıdı.

Davutoğlu’nu karşılayanlar arasında Binali Yıldırım da vardı.

Şık bir tablo oluştu.

Davutoğlu eşiyle birlikte salonda coşkulu bir tur attı.

AK Partililer Erdoğan’ın etrafında kenetlenmişlerdi ama Davutoğlu’nun gidişi konusunda da ‘kekremsi bir hava’ vardı.

LİDERLİK VAZOYU ÇATLATMADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği sayesinde vazo çatlamadı.

Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan için düzenlenen, “Dombıra” parçası eşliğinde, Davutoğlu ise “Davutoğlu Ahmet Hoca” eşliğinde tur attı.

Halef selef başbakanlar lacivert takım elbise, beyaz gömlek ve kırmızı kravatı tercih etmişlerdi.

Sare Hanım gri üzerine gül kurusu bir elbise giymiş, gri renk bir başörtüsü takmıştı.

Semiha Hanım ise lacivert elbise üzerine, lila rengi bir başörtüsünü tercih etmişti.

Başbakanlar klasik, eşler ise zevkli giyinmişti.

Kongreye gelince; müziğinden sloganına, mesajına kadar her anı, her santimetrekaresi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damgasını taşıyan bir kongreydi.

Divan Başkanı Bekir Bozdağ, yaşanan sürecini adın koydu: “Bu parti; Tayyip’in partisidir.”

Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı’nın mesajını ayakta okudu. Salon ayakta dinledi.

Erdoğan, kongreye gönderdiği mesajla fiili olarak ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’ dönemini başlattı.

Cumhurbaşkanı, “Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı’yla siyasi kadrosu arasındaki iklimi olumsuz etkileyen bu çarpık uygulamanın giderileceğine inanıyorum” sözleriyle, Binali Yıldırım’a bir misyon yükledi.

Başbakan Davutoğlu’nun ise ne diyeceği merak ediliyordu. Başbakanlığı bıraktığı konuşmasında, “Bunun böyle olması benim tercihim değil, ortaya çıkan zaruretin neticesidir” demişti.

Bu kez de, “Karşınıza çıkmak benim arzu ettiğim bir şey değildi. Bu durumun sizin ve milletimizin maşeri vicdanında oluşturduğu rahatsızlığın da farkındayım” diye konuştu. Başbakanlığı bırakmasına neden olan süreç hakkında samimi oldu. “1 Kasım seçimlerinde yüzde 49.5 oy aldıktan sonra olağanüstü kongre kararı alıp görevi devretme kararımın arkasındaki yegâne gerekçe, partimizin birlik ve bütünlüğüne verdiğim değer ve AK Parti hareketinin zarar görmesinden duyduğum endişedir” dedi.

‘YAVAŞ’A KARŞI SERİ KONUŞMA

Konuşması en çok merak edilen isim ise Binali Yıldırım’dı. “Yavaş konuşuyor” sözlerine nazire yaparcasına, çok seri bir şekilde konuşmaya başladı.
Buraya kadar her şey iyiydi. Ama sesini ayarlayamayıp bağırmaya başlayınca sesi gitti. Bir süre toparlayamadı. “Sese inat sizinle konuşmaya devam edeceğim” dedi. Ama Sare Davutoğlu imdada yetişmese, konuşmasını tamamlayamayacaktı. Sare Hanım’ın hazırladığı ballı ıhlamur karışımını içti, sesi açıldı.

AK Parti kongresinde geleceğe ışık tutacak ilginç kareler oluştu.

17-25 Aralık’ın ardından 30 Mart yerel seçimlerinde ailesiyle birlikte balkona çıkan Erdoğan, “Seçimi ailemle birlikte ben kazandım” mesajını vermişti. 15 gün içinde başbakan değişimi, kongrede MKYK’nin yarısının değişmesi ise Erdoğan’ın AK Parti’ye bir kez daha damgasını vurması olarak okunabilir.  

‘PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI’NA GEÇİŞ

MKYK’nin yarısının değişmesine bakıp, kabinenin de yüzde 50’sinin değişmesi beklenebilir mi? Kabineyi görmeden yapılacak değerlendirmenin eksik olacağı kanaatindeyim.

Kongre, baştan sona Erdoğan kongresiydi. Fiili olarak ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’na geçildiğinin resmiydi. Başbakanlık görevini üstlenen Binali Yıldırım sadece AK Parti genel başkanlığını ve başbakanlık görevini üstlenmedi. ‘Başkanlık sistemi’ ve ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’ konusunda önemli bir misyon üstlendi. Bu kongre başkanlık sistemi için, ‘Yeniden Bismillah’ kongresi oldu.