Paylaş
Haberin detaylarında ise, Erdoğan -Esed görüşmesinin gerçekleşmeyeceği yazıyordu.
Adınız Reuters da olsa bu kadar iddialı olmamak lazım. Çünkü burası Ortadoğu.
ERDOĞAN-SİSİ GÖRÜŞMESİ
Bundan birkaç sene önce de ‘Erdoğan ile Sisi görüşebilir mi?’ diye sorsanız ‘Hayır’ cevabını alırdınız. Ama Erdoğan, Kahire’ye gitti, Sisi 4 Eylül’de Ankara’da olacak.
Ağustos ayında Erdoğan-Esed görüşmesi bekleniyordu. Hatta görüşmenin Bağdat ya da Türkiye ile Suriye arasındaki Keseb Kapısı’nda yapılabileceği söyleniyordu. Ağustos ayı bitiyor ama öyle bir hava yok. Ama bu ileride olmayacağı anlamına gelmiyor.
ORTADOĞU YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLİYOR
İsrail, Suriye kapısına dayanmış durumda. Suriye’ye sıçrayacak bir ateş en fazla Türkiye’yi ilgilendiriyor. Şartlar iki lideri görüşme yapmaya zorluyor. Çünkü Ortadoğu’nun haritası yeniden şekillendiriliyor. ABD; silahlı kuvvetlerinin üçte birini sadece İsrail’in güvenliği için bölgeye yığmadı.
ERDOĞAN-ESED GÖRÜŞMESİ
İki liderin görüşmesi için kritik eşik henüz aşılmış değil ama bir gün ‘Erdoğan-Esed görüşmesi yapılacak’ diye haberler geçeceğimizden eminim. İki lider görüşecekler. Sadece bunun zamanlaması öngörülemez.
Şimdiye kadar Erdoğan’a, ‘Esed’le görüş’ diye baskı yapanların artık Esed’e, ‘Erdoğan’la görüş’ diye baskı yapmasının zamanı geldi. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte ailece görüştüklerini de hatırlatarak “Esed şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz” dedi.
ERDOĞAN’IN UZATTIĞI EL
Esed şu ana kadar Erdoğan’ın uzattığı eli sıkmadı. Karışık mesajlar veriyor. O nedenle ‘Suriye Meclisi’nde yaptığı konuşma mı, yoksa Reuters’in geçtiği haber mi doğru’ diye sorma gereği duydum.
HAKAN FİDAN BAŞLATTI
Size önce kısa bir kronoloji vermek istiyorum.
Hakan Fidan’ın MİT Başkanı olduğu dönemde Suriye ile istihbarat diplomasisi başlatıldı. İki ülkenin istihbarat başkanları ilişkileri belli bir seviyeye ulaştırdı.
‘ERDOĞAN KAYBEDECEK’ DEDİ
14 Mayıs 2023 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Esed’de bir tavır değişikliği gözlendi. Esed, Cumhurbaşkanlığı seçimini Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inandı. Seçimi kaybedecek olan Erdoğan’la görüşmek istemedi.
Ama yaptığı hesap yanlış çıktı. Erdoğan seçimi kazanınca Esed yeni bir hesap yapmak zorunda kaldı.
MESAJ ESED’DEN
Türkiye ile diyalog kurma çabası bu kez Esed’den geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esed’in görüşme talebini geri çevirmedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandıktan sonra Türkiye’nin sorunlu olduğu ülkelerle ilişkileri geliştirmek için bir perspektif geliştirdi. Suudi Arabistan’ın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve Mısır’ın ilişkileri normalleştirme mesajlarına olumlu yanıt verdi. Suriye de bu konsepte dahil edildi.
PUTİN DEVREDE
Erdoğan-Esed görüşmesi için Rusya Devlet Başkanı Putin devreye girdi. Özel temsilcisi Lavrentiev, Şam’dan sonra Ankara’yı ziyaret etti.
Bu süreçte Irak Başbakanı Sudani de inisiyatif aldı. Irak’ın katılmasıyla birlikte süreç önce üçlü hale geldi. İran’ın da sürece dahil edilmesiyle birlikte Türkiye-Suriye- Irak ve İran’da oluşan dörtlü bir yapı ortaya çıktı. Suriye yönetiminde Rusya’nın etkisi, sahada ise İran’ın ağır basması nedeniyle Bağdat’taki sürece İran’ın eklenmesi Türkiye tarafından desteklendi.
BAĞDAT TOPLANTISI
Bağdat’ta, bakan yardımcıları düzeyinde bir toplantı yapılması planlandı. Ancak ondan önce toplantının gündemine ilişkin taraflardan görüş alındı. Türkiye, ön şartsız bir görüşme ve ön şartsız bir müzakere süreci önerdi.
Dört ülke tarafından ön şartsız müzakere konsepti kabul edildikten sonra, toplantının gündemine ilişkin öneriler alındı.
ÖN ŞART GETİRİLDİ
Bağdat toplantısının gündemi belirlendiğinde, Türk askerinin çekilmesi ön şartının konulduğu ortaya çıktı. Türkiye, Türk askerinin çekilmesinin müzakere edilemeyeceğini belirterek, ön şartsız bir görüşme istedi. İlk başta varılan mutabakata uyulmadı. O nedenle Bağdat’ta yapılacak olan toplantı yapılamadı. Ama iptal de edilmedi.
MÜZAKERE ÇERÇEVE BELGESİ
Bağdat’ta bakan yardımcıları düzeyindeki toplantı yapılsa ardından dışişleri ve milli savunma bakanları seviyesindeki görüşmelere geçilecekti. Burada Erdoğan-Esed görüşmesinin alt yapısı hazırlanacaktı. “Müzakere Çerçeve Belgesi” ortaya çıkacaktı.
TÜRKİYE’NİN ÇEKİNCELERİ
Türkiye, “Biz Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız. O topraklar Suriye toprakları. Ancak Suriye’den ülkemize yönelik olarak terör saldırıları arttığı için biz uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullandık. Gaziantep’te, Reyhanlı’da. Suruç’ta, Ankara Garı’nda, İstanbul Taksim’de, Suriye’den gelen DEAŞ’lı ve PKK-YPG’li teröristler tarafından kanlı eylemler gerçekleştirildi. Biz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla DEAŞ ve PKK ile mücadele ettik. Terörist unsurları sınırımızdan uzaklaştırdık. Biz çekilince, bölgenin tekrar DEAŞ ve PKK tarafından doldurulmayacağına güvence verebiliyor musunuz? Tekrar DEAŞ ve PKK’nın dolduracağı bölgeye izin veremeyiz” diyor.
SURİYELİ MÜLTECİLER
Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesinin en önemli adımlarından biri, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü olacak. Suriye rejiminin af ilan etmesine rağmen bu insanlar ülkelerine dönmüyor. Çünkü gerekli garantiler sağlanmış değil. Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmesi için hukuki güvenceler oluşturulmalı.
Suriye rejimi ile çatışmış unsurlar var. PKK-YPG ile mücadele eden aşiretler var. Bunlara sistem içinde bir güvence sağlanmalı. Türkiye,önerilerini dört ülkeye de bildirdi. Henüz bakan yardımcılar düzeyinde bir adım atılmadı. İstihbarat servisleri de yeniden görüşmelere başlamadı.
İKİ FORMÜL
İki model üzerinde duruluyor.
1 Ya önce bakan yardımcıları, ardından bakanlar ve en sonunda Erdoğan ile Esed görüşür.
2 Ya da piramit tam tersine çevrilir. Erdoğan ile Esed görüşür. Onların talimatına göre iki ülke arasında mekanizmalar oluşturulur. Bunu da ancak Putin sağlayabilir.
ZORLU SÜREÇ
Erdoğan-Esed görüşmesiyle her şeyin hallolacağını beklemek saflık olur. Ama bu görüşme ile kritik eşik aşılmış olur. Ortak mekanizmalar kurulur. Ancak Türkiye ile Suriye’nin normalleşmesi Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’la normalleşmeye benzemez. Çünkü ortada bir iç savaş gerçeği var.
KIRMIZI HAT
Bunun için soğuk savaş döneminde ABD ile Rusya devlet başkanları arasında olduğu gibi Erdoğan ile Esed arasında bir “kırmızı hat” çekilmesi lazım. İki liderin 24 saat süreyle telefonla görüşebilecekleri bir mekanizma oluşturulmalı. Çünkü sorunlar ancak böyle aşılır.
Paylaş