Paylaş
Erdoğan o zaman başbakandı.
“Hadi Emine bir fakir evini ziyaret edelim” diyor, Ankara’da Hüseyin Gazi semtinde tek göz ışığı yanan bir evin kapısını çalıyor. Yaşlı bir adam açıyor kapıyı. Geç saatte gelenin kim olduğunu anlamaya çalışıyor.
Erdoğan, “Selamün Aleyküm” deyince, yaşlı adam, “O sensin” deyip, boynuna sarılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bağlum’da yer sofrasına oturup iftar yaptığını görünce, o diyalog geldi hatırıma.
Cumhurbaşkanı Bağlum’da iftarını açtıktan sonra çayını başka bir evde içiyor. Cumhurbaşkanı evdekilerle sohbet ediyor. Çocukların işi olup olmadığını, aldıkları maaşı, sigortalarını, eğitim durumlarını soruyor. Doktor olmak istediğini söyleyen Semih’le ilgileniyor. 18 yaşında olduğunu öğrenince aralarında şöyle bir diyalog yaşanıyor.
-Kime oy verecen.
-Sana verecem.
-Nasıl oy vereceğini biliyor musun?
-Biliyom. Önce sana, sonra Meclise oy verecem.
Cumhurbaşkanının geldiğini duyan Bağlumlular sokağı dolduruyor. Cumhurbaşkanı onları dinliyor, “Allah ömrümden alsın ömrüne koysun” diyen gözlü yaşlı anaya sarılıp, duasını istiyor. Ardından Bağlum kabristanına geçip, Abdulhakim Arvasi’nin, şair Abdurrahim Karakoç’un mezarını ziyaret ediyor. Kabirlerin başında Kur’an okuyup, Bağlum’dan ayrılıyor.
DOLARDAKİ ARTIŞ
Tabi geceleri artık sadece iftar yapılmıyor, dolardaki artış takip ediliyor. Seçim kararı alındığında, “Bu seçimlerin sonucunu Kürtler belirleyecek” deniliyordu. Bir süredir, “Bu seçimlerin sonucunu Kürtler ve Dolar belirleyecek” denilmeye başlandı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile dolardaki artışı konuştum.
Nihat Zeybekci, kritik bir uyarıda bulundu. “Para politikaları konusunda atılması gereken adımlar var. İlgili kurumların elinde güçlü enstrümanlar var. Yetkisi olan kurumların kendi sorumluluk alanında yetkisini sonuna kadar kullanması gerektiğine inanıyorum. Atılması gereken adımları, kararlılıkla atmak gerekiyor” dedi.
ZEYBEKCİ’NİN UYARISI
Zeybekci’nin işaret ettiği nokta ile Pazartesi günü Başbakan Binali Yıldırım’ın başkanlığında yapılan ekonomi zirvesinde konuşulanlar örtüşüyor. Ekonomide atılması gereken adımlar belirlenmiş. Hem ne yapılacağı biliniyor, hem de piyasa yapıcıların ellerinde gereken enstrümanlar var. Peki buna rağmen niye bu önlemler devreye sokulmadı, dolardaki yangın neden seyredildi? Dolar başka bir şeye benzemez, ekonomik krizi tetikler. Dün bir ara alarm zilleri çaldı. Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın görüşmesinde ekonomi masaya yatırıldı. Doların tavan yapmasına ardından Merkez Bankası’nın müdahalesi geldi. Merkez Bankası’nın faiz silahını çekmesiyle birlikte dolar gerilemeye başladı. Merkez Bankası’nın faiz oranlarını daha yüksek tutan bir müdahalesi beklenirdi ama bu dahi etkili oldu.
Piyasalara güven veren açıklama ise akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. “Döviz kurunda üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorun yoktur” dedi. Oysa dün gece için doların 5 lirayı geçeceği senaryosu konuşuluyordu. Demek ki müdahale edilince etkili oluyormuş. Peki biz niye bu durumu yaşıyoruz? Sorun sistemin işlememesinden kaynaklanıyor. Karar mekanizmalarında bir aksama var. Öncelikle bunun giderilmesi gerekiyor. Ekonomi yönetimi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakıyor. Ekonomi Bakanı Zeybekci ise bunu doğru bulmuyor. “Yetkini kullanacaksın. Gereğini yapacaksın. Piyasaların arkasında kalmayacaksın. Tam aksine piyasaların önüne geçeceksin. Bunu başardıktan sonra tedavi uygulayacaksın” diyor.
Piyasalar,iktidarın ekonomiye hâkim olduğunu gösteren adımları kararlı bir şekilde atmasını bekliyor. Ekonomi güven üzerine yürür. Piyasaları tedirgin eden söylentiler var. Ekonomi çevrelerine, “Döviz mevduatına el konulacak mı?” diye sordum. Hiç bu kadar sert tepki görmemiştim. Kesin bir dille yalanladılar. “Böyle bir şey nasıl düşünülür, mümkün mü böyle bir şey? Öyle bir düşüncemiz yoktur” dediler.
Aman ha ekonomiye dikkat. Seçimlere gittiğimiz bir sırada dolar, sadece dolar değildir, siyasi sonuçları olur.
Paylaş