Paylaş
Türkiye’nin içinde eylem yapma kapasitesi önemli ölçüde gerileyen terör örgütünün Meclis’in açıldığı günü hedef alarak ses getirici bir eylem yapmayı planladığı anlaşılıyor. Terör örgütünün bu eyleme uzun süredir hazırlandığı ortaya çıktı.
Canlı bomba eylemini gerçekleştiren teröristlerin, Murat Karayılan’a bağlı olan “Ölümsüzler Taburu”nda yer almaları nedeniyle saldırı talimatının Karayılan tarafından verildiği düşünülüyor.
1. İki teröristin paramotorla Amanoslar’a indikleri, oradan Adana üzerinden Kayseri’ye geçtikleri belirlendi. Teröristlerin eylem hazırlıklarının dışarıya sızmaması için, içerideki terör unsurlarıyla irtibat kurmamaya özen gösterdikleri düşünülüyor.
YÜRÜYEREK Mİ GELDİLER
2. Paramotorla Amanoslar’a iniş yapan iki teröristin Hatay’dan Kayseri’ye araçla mı yoksa kırsal alandan yürüyerek mi intikal ettikleri tespit edilmeye çalışılıyor. İki teröristin paramotorla Kayseri’ye kadar geldiği iddiası doğrulanmıyor. Paramotorla Amanoslar’a indikleri ifade ediliyor.
3. Üzerlerinden cephanelik denecek kadar silah, mühimmat ve C-4 patlayıcı çıkan iki teröristin, silahları yanlarında mı getirdikleri yoksa silahların ayrı yoldan getirilip bir noktada teröristlerle mi buluşturulduğu noktası aydınlatılmaya çalışıyor. Daha önceki eylemlerde patlayıcı ile teröristler ayrı kanallardan getirilip, saldırı öncesinde buluşturuluyordu.
MÜFETTİŞLER PLAKAYI SORUŞTURUYOR
4. Teröristler Kayseri Develi’de Çataloluk Köyü’nde veteriner teknisyeni Mikail Bozlağan’ı şehit ederek aracını gasp etmişlerdi. Teröristler gasp ettikleri hafif ticari araçla 400 kilometrelik yolu kat ederek Ankara’ya ulaşmışlardı. Eylemin gerçekleştiği andan itibaren aracın plakasının sisteme girilip girilmediği araştırılıyor. Teröristlerin gasp ettikleri hafif ticari araçla Ankara’ya gelerek bu saldırıyı nasıl gerçekleştirdikleri sorusuna cevap aranıyor. Terör soruşturmasını yürüten savcılık ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen müfettişler bu soruya yanıt arıyor.
ANKARA’YA KADAR NASIL GELDİLER
5. Teröristlerin aracı gasp ettikleri olay, jandarma bölgesinde yer almıştı. İlk tespitler, aracın plakasının sisteme girildiği ama terör eylemi koduyla girilmediği yönünde. Bir cinayet şüphesi nedeniyle aracın plakasının sisteme asayiş olayı olarak girildiği yönünde. Ama işlenen cinayet nedeniyle araç asayiş koduyla da sisteme girilse dahi 400 kilometrelik Kayseri, Kırıkkale ve Ankara yolunda kameralarca tespit edilmeden, Ankara’ya kadar nasıl ulaştığı araştırılıyor. Eğer terör koduyla girilseydi kameralar tarafından kırmızı kodlu tespit edilirdi.
ASIL HEDEF MECLİS MİYDİ
6. Teröristler saldırıyı Meclis’in açıldığı 1 Ekim günü gerçekleştirmişti. Teröristlerin, Meclis kavşağındaki trafik polislerinin kuşkulanmaları üzerine ‘U’ dönüşü yapıp İçişleri Bakanlığı’na yönelerek saldırıyı gerçekleştirmeleri, “Acaba asıl hedef Meclis miydi?” sorusunu gündeme getirdi.
ECRİN’İN KANI YERDE KALMADI
Nice canlar yanmıştı İstiklal saldırısında. Nice acılar yaşanmıştı. İstanbul’u gezmek için Adana’dan gelen küçük Ecrin’e yemek yedirmek için yer arayan Yusuf Meydan da kızıyla birlikte hayatını kaybetmişti.
15 yaşındaki Yağmur ve öğretmen annesi, hafta sonu gezisi için çıktıkları Taksim’de can vermişti.
Dram üstüne dram, acı üstüne acı yaşandı İstiklal saldırısında.
Devlet erteler ama unutmaz derler.
Bunu ‘MİT unutmaz ve infaz eder’ diye okumak mümkün.
6 vatandaşımızın hayatını kaybettiği İstiklal saldırısında bombayı koyan Ahlam Albashir Saleh’i yönlendiren Halil Menci daha önce Suriye’de etkisiz hale getirilmişti.
NOKTA OPERASYON
Ahlam Albashiri Saleh’e Suriye’de iki haftalık özel bir eğitim verip ardından Türkiye’ye gönderilmesini organize eden ‘Mazlum’ kod adlı Nabo Kele Hayri3 Ekim günü MİT’in gerçekleştirdiği nokta operasyonla Haseke’de etkisiz hale getirildi.
Uzun süredir MİT’in takibinde olan Nabo Kele Hayri, Zeytin Dalı Harekâtı sırasında SMO ile girdiği çatışmada gözünden yaralanmış. Gözünü kaybetmesine rağmen MİT onun izini bulmayı başarmış. Ve sonuç, MİT Ecrin’in kanını yerde bırakmadı.
SIRAYLA
Şundan eminim, bir gün, ‘İçişleri Bakanlığı’na yönelik saldırının emrini veren terörist MİT’in başarılı operasyonuyla etkisiz hale getirildi’ haberini alacağız.
KILIÇDAROĞLU’NA TAKDİR FAİK ÖZTRAK’A ELEŞTİRİ
Kılıçdaroğlu’nun, CHP grubundaki konuşmasını izledim. İçişleri Bakanlığı’na yapılan terör saldırısını ‘ama, fakat’ demeden net bir şekilde kınadı. Kılıçdaroğlu, saldırının hemen ardından attığı tweet’te de net bir tavır sergilemişti. Kılıçdaroğlu’nun kimi açıklamalarını eleştiriyorum ama bu tavrı olumluydu. Doğruya doğru, yanlışa yanlış. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Terörle mücadelenin iktidarı, muhalefeti mi olur? Bu memleket meselesi.
Ama aynı şeyi CHP Sözcüsü Faik Öztrak için söyleyemeyeceğim.
Faik Öztrak, ”Sarayın sıkıştığında, iki seçim arasında terör kartına nasıl sarıldığı, seçmeni güvenlik ile özgürlük arasında tercih yapmaya nasıl zorladığı hâlâ milletimizin hafızalarındadır. O nedenle bu saldırının bir an evvel bütün yönleriyle aydınlatılmasını bekliyoruz” dedi.
CANLI BOMBA
PKK’lı iki canlı bomba, Meclis’in açılacağı gün ağır silahlarla, onlarca kilo C-4 patlayıcı ile İçişleri Bakanlığı’na saldırıda bulunmuş, büyük bir faciayı önleyen kahraman polislerimiz yaralanmış, veteriner hekimi katleden teröristler 6 aylık bir çocuğu yetim bırakmış... Bu durumda Faik Öztrak’ın çok net ve kararlı ifadelerle terörü kınaması gerekirken, ‘Devletimizin ve milletimizin arkasında duruyoruz’ demesi beklenirken o çıkmış, “Sarayın terör kartını nasıl kullandığını biliyoruz” diye imalı açıklamalar yapıyor.
YAKIŞMADI
PKK’nın dahi kabul ettiği alçakça bir saldırı üzerinden imalı bir şekilde konuşmak Faik Öztrak’a yakışmadı. O Faik Öztrak ki, devletten gelir.
İsmini taşıdığı Mustafa Faik Öztrak 1939-1942 yılları arasında Refik Saydam hükümetinde, Orhan Öztrak 1962-63 yılları arasında İnönü hükümetinde İçişleri Bakanlığı yapmıştır.
Herkes farklı konuşsa dahi Faik Öztrak’ın terör söz konusu olunca çok net ve kararlı konuşması gerekirdi.
Paylaş