Paylaş
Polis-adliye muhabiri olan meslektaşlarım kriminal boyutlarını başarılı bir şekilde yansıttılar. Bu grubun İslami bir cemaat iddiası olduğu için özellikle dinin esaslarına ilişin bölümlerini yansıtmaya çalıştım. Yoksa organize suç örgütü liderine sorulması gereken ne varsa sorulmuş.
Adnan Oktar grubuyla ilgili operasyon dışarıya sızmaması için bankalarla, tapuyla, ticaret odasıyla yazışmalar yapılmamış. Şimdi buralarla yazışmalar yapılıp bilgiler toplanıyor. Sadece MASAK’tan rapor istenmiş. MASAK raporunda, “kaynağı belli olmayan paralara ve şüpheli şekilde açılıp kapanan şirketlerin varlığına” dikkat çekilmiş.
ELYAZISI İLE NOTLAR
Adnan Oktar grubuna yönelik gerçek operasyon yeni başlıyor. Çünkü Oktar’ın dijital arşivinin imajlarının alınması tamamlandı. Şimdi özel bir ekip tarafından inceleniyor. Dijital verilere sadece seks içerikli görüntüler ya da şantaj kasetleri olarak bakılmıyor. Veriler incelenmeye başladığında Adnan Oktar grubunun dinlemelere karşı önlem geliştirdikleri ortaya çıktı. Hatırlansanız FETÖ’cüler, şifreli haberleşiyor ve kontörlü hatları kullanıyordu. Bunlar ise özel görüşmelerinde elyazısı ile notlar tutmuşlar. Adnan Oktar ikili görüşmede dahi elyazısı ile talimat vermiş. İkili görüşme sırasında dahi yazılı olarak haberleşmişler. Mahrem notlar tutulmuş. Sonra bunlar talimatlandırılmış. Ama o notların bir kısmı yırtılmamış ve bazılarını da unutmamak için ya da takibini yapmak üzere fotoğrafını çekmişler. O delillerin bir kısmına dijital verilerde ulaşıldı.
FETÖ KAHTANİ Mİ?
Adnan Oktar, 2013 yılında bir video kaydında, “Fetullah Hoca, ahir zamanda gelecek mühim şahsiyetlerden birisidir. Fetullah Hoca Kahtani olabilir. Mehdi’nin yardımcısıdır” demişti. Tabii bu durumda kendisi de Mehdi oluyor.
Sorgusunda, “Kahtani” meselesi de soruluyor. “Bizim karşımıza çıkarlar diye söyledim. Kahtani demek kan dökmek demektir. Ben onu hakaret için söyledim” diyor. Kahtani işini çarpıtıyor ama FETÖ’cülerle görüşmesini kabul ediyor. “2010 yılında Tuncay Opçin, Mehmet Baransu ve Ali Bulaç’la görüştüm. Onları kızdırmamak için ‘O beni sever ben de onu severim’ dedim” diyor.
MEHDİ KİM?
Mehdi meselesi de gündeme geliyor. Sorgusunda dini literatüre hâkim olan görevliler de yer alıyor. “Mehdi meselesi” sorulunca, “Beni tuzağa düşürüp, Mehdi olduğumu söyleteceksiniz” diyor. Bunun üzerine, “Yok. Mehdi olmadığını biliyoruz. Ama sana Mehdiliğin alametlerini sormak istiyoruz” deniliyor.
Bunun üzerine sıralamaya başlıyor.
“Birinci alameti Mehdi Karaköy’den çıkacak. İkinci alameti kara bayrak çıkacak. Birinde çok büyük bir yere hâkim olacaklar. Kara bayrak ikinci kez çıktığında ise Mehdi, Türk-İslam birliğini sağlayacak” diyor.
Bir tek Mehdi’nin adı Adnan soyadı Oktar demiyor. Çünkü kendisi sohbetlerine İstanbul Karaköy’den başlamış. DEAŞ’ın kara bayrağı çıkıp Irak ve Suriye’de büyük bir kara parçasını ele geçirince heyecanlanmış, Mehdi olarak üçüncüyü alameti beklerken karşısında polisi bulmuş.
İNGİLİZ OPERASYONU MU?
Adnan Oktar operasyon için, “İngiliz derin devletinin oyunu” demişti. Sorgusunda bu konu da soruluyor.
- Bu operasyonu İngiliz derin devleti yaptırdı diyorsun. Bizim tipimizde İngiliz derin devleti var mı?
Adnan Oktar: Yok, yok.
- O zaman İstanbul Emniyet Müdürümüzde ya da İstanbul Cumhuriyet Başsavcımızda öyle bir tip var mı?
Adnan Oktar: Yok. Ne münasebet.
- O zaman daha yukarı çıkalım. Cumhurbaşkanımız mı İngiliz derin devleti?
Adnan Oktar: Yok, olur mu? Biz Tayyip Bey’e destek verdik.
- İngiliz derin devleti nereden çıktı?
Adnan Oktar: İngiliz Kraliçesi, Cumhurbaşkanı’na bir ekip gönderdi Adnan Oktar’a operasyon yapın diye rica ettiler.
Breh, breh, breh.
Artık bu İddiaya İngiliz Kraliçesi Elizabeth mi yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan mı yanıt verir. Orasını kendi aralarında kararlaştırsınlar.
Paylaş