Erdoğan’ın ekonomi yönetimine güçlü bir şekilde destek veren açıklamalarından sonra tam 4 saatte borsaya 150 milyon dolar yabancı girişi gerçekleşti. Yapı Kredi Bankası, Akbank, İş Bankası, THY ve Koç Holding gibi şirketlerin hisseleri başta olmak üzere 150 milyon dolar para girişinin 4 saat içerisinde gerçekleştiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Bu nedir?
Tabii ki Türkiye’ye güven. Tabii ki yeni ekonomi yönetimine güven. Ama bunun arkasında asıl, yüzde 52 oy oranıyla cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın, Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan’a güçlü bir şekilde destek vermesi yatıyor. Şimşek ve ekibine alan açtığını göstermesi yatıyor.
EKONOMİYE İLİŞKİN SORULAR
CHP’deki kurultay tartışmalarını, taht oyunlarını yazmaktan ben de sıkıldım, sizin de sıkıldığınızı düşünüyorum. Milletin gündemi ekonomi. Asıl önemli olan ekonomi nasıl olacak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yeni ekonomi yönetimi arasındaki güven ilişkisi ne düzeyde? Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ekonominin ihtiyacı olan kararları alabilecekler mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nas” diyerek faiz artışına sıcak bakmıyordu. Mehmet Şimşek ve yönetimi gerek duyulduğunda faiz artırımı yapabilecek mi? Buna benzer sorular vardı. Piyasalar bu soruların yanıtlanmasını bekliyordu.
ERDOĞAN’IN DESTEĞİ
Ekonominin yüzde 50’si güvendir. Esas olan piyasalara güven verip belirsizliği ortadan kaldırmaktır. Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimini üstlenmesi, Merkez Bankası’nın başına Hafize Hanım’ı getirerek kendi takımını oluşturmaya başlaması önemliydi. Piyasalara güven verdi. Gömleğin ilk düğmesi doğru iliklendi. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu politikalara desteğinin ne düzeyde olduğu merak ediliyordu.
ERDOĞAN, ‘KABULLENDİK’ DEDİ
Cumhurbaşkanı
O nedenle gemi literatürünü iyi biliyor. Kılıçdaroğlu’nun, “Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin” sözlerine, “Gemi şu anda bordasından çok kötü çarptı” diye karşılık verdi. Geminin bordası tam ortası, kenarı demek. Bir gemi tam ortasından hasar aldıysa denizin ortasında işi zor demektir.
Kemal Kaptan’ın CHP gemisi de seçimlerde ağır hasar aldı. Kılıçdaroğlu hem cumhurbaşkanlığı seçimini hem de milletvekili seçimini kaybetti. Geçen dönem CHP’nin Meclis’te 146 milletvekili vardı. Şimdi sayı 130 milletvekiline düştü.
CHP’YE GÜVEN
İktidara geliyoruz diye girilen seçimde çifte başarısızlık yaşandı. Kılıçdaroğlu şimdi ağır yaralı olan gemiyi, fırtınalı denizde limana yaklaştırmaya çalışıyor. Ben Kılıçdaroğlu’na değil ama CHP’ye güveniyorum. Darbeleri, parti kapatmaları yaşamış siyasi bir çınarın adıdır CHP... Geminin dümeninde hiçbir kaptan olmasa dahi CHP gemisi limana yanaşır.
ÇEKİLİN TALEBİ
Ekrem İmamoğlu dün Kılıçdaroğlu ile üçüncü kez bir araya geldi. 2 saat süren toplantıda ne konuşuldu?
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olarak son kez CHP grubuna geliyordu. O günkü izlenimlerimi “Kılıçdaroğlu mutluydu. Hatta hiç olmadığı kadar mutluydu. Sevincini gizleyemiyordu” diye aktarmıştım.
Kılıçdaroğlu salona, “İktidar, iktidar” sloganları arasında girmiş, milletvekilleri kendisini ayakta karşılamıştı. Kılıçdaroğlu kürsüye yine “İktidar, iktidar” sloganları arasında çıkmıştı.
O gün CHP grubunda farklı bir hava vardı. Kılıçdaroğlu, “Bu kürsüye veda etmek için geldim” deyince salonda bir uğultu yükselmiş, duygusal bir hava oluşmuştu. “Bu satırları kaleme almak benim için de hiç kolay olmadı” derken Kemal Bey’in sesi titremişti.
ADAM KAZANACAK DEMİŞLERDİ
Bir gazeteci açısından izlenmesi gereken tarihi bir andı. En çok CHP’ye yakın gazetecilerin hali dikkatimi çekmişti. Çok coşkulu bir halleri vardı. Öyle ki Kılıçdaroğlu daha grup salonuna girmeden önce kuliste gözükünce gazetecilerin olduğu bölümde bir dalgalanma olmuştu. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Kılıçdaroğlu’nu, “Geliyor gelmekte olan” diyerek karşıladılar. Kemal Bey, kürsüde veda konuşması yaparken kulağıma eğilip “Adam kazanacak” diyenler oldu. “Acele etmeyin” diye karşılık verdiklerim de oldu. “Hayırlısı, orasını millet bilir” dediklerim de.
ÖZGÜR ÖZEL’İN GÖZYAŞLARI
Kılıçdaroğlu’nun veda konuşmasını dinlerken bir meslektaşımın uyarısıyla kafamı çevirdiğimde Özgür Özel’in gözyaşlarıyla karşılaşmıştım. 8 Mart 2023 tarihli yazıma, “Kılıçdaroğlu masada kazandı, seçimde kaybederse” başlığını atmıştım.
Yazımı,
Seçimden en kârlı çıkan Özgür Özel’di. Hem grup başkanı oldu hem kendi ekibinden Ali Mahir Başarır’ın grup başkanvekili olmasını sağladı. Hem de kendi ekibinden Aysu Bankoğlu genel başkan yardımcısı oldu. Bu durumda Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi bekleniyordu. Ama Özgür Özel, İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamada, “Sorumluluktan kaçmayacağım” dedi.
ÖZGÜR ÖZEL’İN TAKTİĞİ
Özgür Özel, bir yandan “Genel Başkanlığa adayım” mesajını veriyor ama aynı zamanda pazarlığa açık olduğunu gösteriyor. “Kaybeden takımda santrafor olmak yerine şampiyon takımda her mevkide oynamaya talibim. Sorumluluk almaktan kaçmayacağım. Gerekirse en geniş mutabakatın parçası olan bir anlayıştan geri durmayacağım” diyor.
KILIÇDAROĞLU DEĞİŞSİN AMA
Özgür Özel, hem Kılıçdaroğlu’nun değişmesine yeşil ışık yakıyor hem Kılıçdaroğlu tasfiye ediliyor havası verilmesinden kaçınılmasını istiyor. Kılıçdaroğlu’na karşı vefalı olunmasını öneriyor.
Özgür Özel tecrübeli bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu değişsin ama bu değişim Kılıçdaroğlu’na rağmen değil, onunla birlikte olsun diye akılcı bir yol öneriyor.
Peki bu başarılabilecek mi?
İKİNCİ ADAM OLUR MU?
Ekrem İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’nın önünü açmak istiyorlardı. Ama tam tersi oldu. Ekran mühendisliği ters tepti. Kılıçdaroğlu, kurultayda aday olacağı işaretini verdi. Ekrem İmamoğlu konusunda ise geri adım atmadı.
İMAMOĞLU’NA ‘İSTANBUL’DA KAL’ MESAJI
İmamoğlu’na, “İstanbullu seni hizmet için seçti, İstanbul’a hizmet et” dedi.
“Yerel seçimlere gidilirken İstanbul’u AK Parti’ye teslim edemezsin” diyerek önünü kesti.
Kılıçdaroğlu bu gerekçelerle İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemişti. Şimdi aynı gerekçelerle İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını önlemeye çalışıyor.
ÇIKIŞA HAZIRLANIYOR
Peki bu durumda Ekrem İmamoğlu ne yapacak?
Kılıçdaroğlu
Şimşek, İngilizce paylaşımında uluslararası piyasalara, “Yol gösterici ilkelerimiz şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacaktır” mesajını verdi. Yabancı yatırımcı açısından bu 4 ilke olmazsa olmaz değerinde önemli. Yabancı yatırımcıya verilen mesajların neden bu kadar önemli olduğu noktasına tekrar döneceğim.
ŞİMŞEK’İN ÇAĞRISI
Mehmet Şimşek’in, Türkçe paylaşımında ise önemli bir uyarı vardı. Şimşek, “Sevgili vatandaşlarımızdan özellikle bir istirhamım var, uygulama ve politikalarımıza ilişkin lütfen benden duymadığınız hiçbir habere ve dolaşıma sokulan hiçbir dedikoduya itibar etmeyin” dedi.
ÖNGÖRÜLERİ TUTMAYAN EKONOMİSTLER
Yayılan asılsız söylentilerle piyasalarda büyük vurgunlar yapmak isteyen yapılar var. Ya da ekonomiyle ilgili olarak şimdiye kadarki öngörülerinin hiçbiri doğru çıkmayan bazı tipler ekran ekran gezip iflas etmiş olan fikirlerini yeni diye pazarlayabiliyorlar. Normal bir ülkede bırakın ekranlara çıkarılmayı, ünlü ekonomist olarak pazarlanmayı, yüzlerine bile bakılmaz. Bir şirket kendisine para kaybettiren, isabetsiz tahminlerde bulunan bir ekonomistle çalışır mı?
ŞİMŞEK’TEN KARARLILIK VURGUSU
Yeni dönemde ekonominin patronu olan Mehmet Şimşek’in paylaşımlarında en çok ilgimi çeken noktalardan biri “güven” vurgusuydu. Şimşek zaten görevi devralırken yaptığı, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” vurgusu ile piyasalara güven verdi. Ayrıca Mehmet Şimşek sözü senet olan, ulusal ve uluslararası piyasalarda güvenilirliği olan bir isim. O nedenle, “Hükümetimizin üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Plan ve program dahilinde, belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde emin adımlarla çıktığımız bu yolda hedefimize inşallah herkesin desteğini alarak ulaşacağız. Ancak biraz sabır ve zamana ihtiyacımız var” dedi.
BAŞARACAĞINA İNANIYOR
Bir yandan CHP Genel Başkanlığı için sinyal veriyor, diğer yandan sanki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylıkla yetinecek gibi bir görüntü veriyor. Ama yine de hakkını yememek lazım. Seçimden sonra değişim işaretini verip yola ilk çıkan o oldu.
İMAMOĞLU’NDAN KILIÇDAROĞLU’NA
Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile iki kez görüştü. “Partide değişim gerekiyor. Ben bu değişimin öncüsü olurum” demişti. Kahvaltılı görüşmede Kılıçdaroğlu’na, “Partiyi kurultaya götürün. Siz kurultayda aday olmayın. Çekilin” demiş. Kılıçdaroğlu bunun üzerine, parti yönetimini değiştirdi. Ekrem İmamoğlu’na yakın tek bir isme yer vermedi. İki genel başkan yardımcısını İmamoğlu ile dirsek teması olduğu için tasfiye etti.
KILIÇDAROĞLU ADAY
CHP, ekim ayında kurultay yapacak. Kılıçdaroğlu çekilmiyor. İmamoğlu’na kötü bir haberim olacak, önümüzdeki kurultayda da CHP Genel Başkanlığı için Kılıçdaroğlu yeniden aday olacak. “10 yıl daha buradayım” diyor.
İMAMOĞLU NE YAPACAK
Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun CHP yönetiminde yaptığı operasyondan sonra ilk kez konuştu. Değişimi yeterli bulmadığını ima etti. “Değişimin bir kurul, heyet değişimiyle olmayacağının farkındayız. Değişimi sadece ben değil, toplum istiyor” dedi. İmamoğlu diyor ki Kılıçdaroğlu değişmeden gerçek bir değişim olmaz.
HAKSIZ MI
Cumhurbaşkanlığı töreni ise daha öncekilerden farklıydı. Dünya liderinin töreniydi.
Dünya kendini 5 yıl daha Erdoğan’a göre hazırlıyor.
Güçlü ekonomi yönetimi arkasında güçlü bir siyasi irade olduğu zaman anlam kazanıyor. Şimdi yaşadığımız tablo bu.
YENİ DÖNEM
Yeni bir dönem başlıyor. Yeni dönemin en önemli göstergelerinden biri ekonomi olacak. Ekonominin olmazsa olmazı ise güven. Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimini üstlenmesi, piyasalar tarafından çok olumlu karşılandı. Mehmet Şimşek’in görevi devralırken rasyonel ekonomiye dönüşle ilgili verdiği mesajlar yeni dönemin öngörülebilirliği açısından önemliydi.
PARA GİRİŞİ BAŞLADI
Uluslararası piyasalar mesajı doğru okudu. Şimşek’e geniş kredi açtı. Pazartesi gününden itibaren sadece 24 saat içerisinde yurtdışından 100 milyon dolar para girişi yaşandı. Ekonomiyle ilgili yeni politikaların uygulanmaya başlamasıyla bu trendin yükseleceği gözleniyor.
CDS ORANLARI DÜŞÜYOR