1. ERDOĞAN UYARDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce bu haberi yapanlar demek ki Türkiye’yi tanımıyorlar. Türkleri tanımıyorlar. Bizi tanımıyorlar. Böyle bir yanlışa tevessül etmeleri halinde şunu bilmeleri gerekir ki bunun bedelini, bunun faturasını çok ama çok ağır öderler” dedi.
Erdoğan’ın bu uyarısının sahada ne anlama geldiğini en iyi MOSSAD bilir.
2. İSTİHBARATIN TEPKİSİ
Anadolu Ajansı’na konuşan istihbarat yetkilileri, muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasadışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını anımsatarak, hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini vurguladı.
3. MOSSAD ENSELENMİŞTİ
İstihbarat yetkililerinin uyarısını en iyi MOSSAD bilir. Çünkü 2021 yılında İstanbul’da Filistinli aktivistlere yönelik suikast hazırlığı içinde olan 7 MOSSAD ajanı yakalanmıştı. MOSSAD’ın güvenli evlerine baskın yapılmış Türkiye’deki hücreleri çökertilmişti. Ajanlar şimdi cezaevinde gün dolduruyorlar.
4. MOSSAD’IN İMAJI SARSILDI
Kimi müşteki, kimi mağdur olarak ifade veriyor. Seçil Erzan, Denizbank’ın şube müdürü. Fon işini Denizbank Florya Şubesi’nden yürütmüş. İşlemlerin bir kısmı Denizbank şubesinde gerçekleştirilmiş. Bankanın antetli kâğıdı ve kaşesi kullanılmış. Bazı evraklarda Denizbank’ın operasyon müdürü Asiye Öztürk imza atmış. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun ismini güvence olarak kullanmış.
Herkes araştırılıyor, herkesin ifadesine başvuruluyor. Ama bir tek Denizbank hariç. Bir de Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu bu işten muaf.
ERDOĞAN DA TATMİN OLMAMIŞ
Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun ifadesine ya da en azından bilgisine neden başvurulmadı sorusu büyük bir muammayı oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda ikna olmamış ki, “Bankanın en üst düzey yöneticileriyle ilgili de şu anda bütün soruşturmalar devam ediyor. Öyle zannediyorum ki kısa zamanda netice alırız” dedi.
BDDK KARARI VAR
Ortada BDDK’nın kararı var. O yüzden Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun ifadesi alınamaz denilebilir. BDDK kararının farkındayım. Ama isterseniz yazımın sonunu bekleyin.
Seçil Erzan soruşturmasında en önemli kırılma noktasını BDDK’nın 14.8.2023 tarihli “Yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığı” şeklindeki kararı oluşturuyor. BDDK’nın kararı nedeniyle Seçil Erzan ve Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu hakkında ‘zimmet’ suçlaması nedeniyle açılan soruşturmada takipsizlik kararı veriliyor.
VERECEKLERİ BİLGİLER ÖNEMLİYDİ
Sonra bir film başladı.
Helikopter dağ başında ıssız bir köyde, top oynayan çocukları fark ediyor. Bir süre sonra askeri bir araç geliyor köye, top oynayan çocuklara ay yıldızlı forma ve futbol topu veriyorlar. Askerler ile çocuklar seviçle kucaklaşıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile medya buluşmamız işte bu sıcak görüntülerle başladı. Gazze’ye savaş uçaklarının bomba yağdırdığı, helikopterlerin ölüm kustuğu bir sırada jandarma ile çocukların sevinçle kucaklaşması içimi ısıttı.
İÇİŞLERİ BAKANI İLE BULUŞMA
Milletin tüylerini diken diken eden fenomenlerin tek tek hesaba çekildiği, Seçil Erzan’ın ünlü futbolcuları dolandırdığı fon olayının patlak verdiği, çetelerle amansız bir şekilde mücadele edildiği bir sırada İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile bir araya gelmek habercilik açısından önemliydi. Bakanlığındaki 180 günün hesabını verdi. Kısa adı NARVAS olan Narkotik Vaka Analiz Sistemi’ni anlattı. NARVAS’a gelen tüm ihbarlar doğru olarak kabul ediliyor, değerlendiriliyor.
HİTABETİ İYİYDİ
Ali Yerlikaya’ya farklı bir gözle baktım. İçişleri Bakanı kısa ama verilerle dolu bir konuşma yaptı. Söylediklerini yaptığı için, meydanı çetelere ve uyuşturucu tacirlerine dar ettiği için sözlerinin bir ağırlığı vardı. Dikkat ettim, prompteri çok iyi kullandı. Hitabeti iyiydi. Seçim meydanında kitleleri coşturur. Bakanlığı devraldığı gün, ‘Referansımız hukuk’ demişti. Son sözü de yine ‘Temel referansımız hukuk ve insan hakları’ oldu.
ÇETELERLE MÜCADELE
Geçen seçimlerde CHP ile ittifak yapan, 2019 yerel seçimlerinde CHP’nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmasını sağlayan İYİ Parti, yerel seçimlere kendi başına girme kararı aldı.
ÖZGÜR ÖZEL TEKLİF ETMİŞTİ
Daha doğrusu İYİ Parti Genel İdare Kurulu daha önce yerel seçimlere, “Hür ve müstakil olarak” girme kararı almıştı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Meral Akşener’i ziyaret ederek yerel seçimlerde işbirliği yapma teklifi üzerine İYİ Parti GİK toplandı. Tüm gözler GİK’ten çıkacak karara çevrilmişti.
HÜR VE MÜSTAKİL OLARAK
İYİ Parti seçimlere kendi başına girme kararının arkasında durdu. İYİ Parti sözcüsü Kürşad Zorlu kararın oy çokluğu ile alındığını açıkladı. 15 üye CHP ile ittifak yapılmasını isterken 35 üye seçimlere “Hür ve Müstakil” olarak girme kararının arkasında durdu.
ŞÜKÜR NAMAZI KILMIŞTI
Meral Akşener, CHP kurultayında seçim ittifakından dolayı HDP’ye, 6’lı Masa’nın diğer üyelerine teşekkür edilirken İYİ Parti’ye teşekkür edilmediği belirterek sitem etmişti. Hatta, “Şükür namazı kıldım” demişti.
AKŞENER’İN MANEVRASI
Akşener o gün “İttifak sisteminin bu yapısı içinde milli bir siyaset, sürdürülebilir bir başarı, milletin kazanması mümkün değildir” demişti
LİDERLERE ÇAĞRI YAPMIŞTI
Meral Akşener, Afyon Kocatepe’nin tarihi havası içinde siyasette büyük taaruzu başlatıyor gibi bir edayla konuşmuş, Erdoğan ve Bahçeli başta olmak üzere diğer liderlere de seçimlere ittifaksız girmeleri yönünde çağrı yapmıştı. Gürül gürül akan konuşmasıyla, “Tüm siyasi partilere açık ve net bir çağrıda bulunmak istiyorum; Gelin tüm siyasi partiler hep birlikte ayrı ayrı seçimlere girelim. Her birimiz ayrı ayrı seçimlere girelim, biz varız! Biz varız, sizleri de bekleriz” demişti.
ELÇİBEY’İ REFERANS GÖSTERDİ
5 Ekim’de Eskişehir’de yaptığı konuşmada ise ittifaksız seçime girme kararlarını Elçibey’in bir sözüne atıf yaparak açıklamış ve “Seçimi kazanmak için ittifak sisteminin başarılı olmadığını gördük. An itibarıyla rahmetli Elçibey’in dediği gibi, ‘Özü başımıza, yalnız başımıza peşine gideceğiz ve göreceğiz. Boyun kaçmış, kilon kaçmış. Hep beraber göreceğiz. Bu arada benim boyum kaçmış, kilom kaçmış, hep beraber göreceğiz” demişti.
İYİ PARTİ’Yİ KARIŞTIRDILAR MI?
Öyle ki Meral Akşener, partisinin son dönemde yaşadığı cinsel taciz ve parasal iddiaların, ittifaksız seçime girme kararı aldıklarından sonra başlamasına dikkat çekme gereği duymuştu.
İYİ Parti’nin en yüksek karar organı olan Genel İdare Kurulu da seçimlere tek başına girme kararı almıştı.
O da tahmin ettiğiniz gibi Dilan Polat olayı ile patlak veren ve bir çorap söküğü gibi devam eden fenomenler olayı ve Seçil Erzan ile ünlü futbolcuların içinde yer aldığı ponzi dolandırıcılığıydı.
Elbette öncelikle Gazze olayına ilişkin sorularla başladık. Geçici ateşkes bitmiş, İsrail’in katliamı kaldığı yerden daha şiddetli bir şekilde başlamıştı.
HAKAN FİDAN
Cumhurbaşkanı, Gazze olayına ilişkin çok ayrıntılı bilgi verdi. Öyle ki NATO ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısı için bulunduğu Brüksel’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programına eşlik etmek üzere Dubai’ye gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan temasları hakkında bilgi vermesini istedi.
STRATEJİ DEĞİŞİKLİĞİ
Yandaki haberde Erdoğan’ın cevaplarını okuyacaksınız. Cumhurbaşkanı kalıcı ateşkes konusunda umudunu kaybetmiş değil. Bu yönde çabalarını arttırarak sürdürecek. Ayrıca Erdoğan’ın verdiği yanıtlardan Gazze konusunda bir strateji değişikliğine de gidildiğini öğrenmiş olduk. Erdoğan, Gazze konusunun, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti tartışılmadan tek başına ele alınmaması gerektiğini savundu. Bu tezin Batılı muhataplar tarafından kabul edilmeye başlandığının altını çizdi.
NETANYAHU’NUN YARGILANMASI
Filistin konusunu da habere bırakıp hızla diğer konuya geçmek istiyorum ama
O nedenle şimdilik “Omerta” kuralı işliyor. Ancak bu bir yere kadar tabii ki. Sonuçta genç ömrünü hapiste çürütmek var.
İddianameyi yetersiz bulduğumu söylemiştim. Ama yargılama süreci sıkı tutuluyor. Eğer Seçil Erzan’a yeterli güvence sağlanırsa duruşmalarda birçok ifşaata tanıklık edebiliriz.
ŞİFREYİ VERDİ
Seçil Erzan, Denizbank’ta sorgulandığı sırada telefonunun alındığını ve sim kartın kırıldığını söylemişti. Futbolcuların avukatlarından Şekip Mosturoğlu, “Seçil Erzan mahkemede ‘Telefonumu aldılar, kır dediler kırdım. Temizle dediler, temizledim’ dedi. Mahkemeye de kırık bir telefon teslim etti. Neyi temizlediler acaba?” diye sormuştu.
Bu haklı ve yerinde bir soru. Denizbank’ın açıklamasında ise, “Seçil Erzan, mevcut telefonlarını, iddia sahiplerinin ve ismini veremeyeceği kişilerin devamlı olarak rahatsız etmesi dolayısıyla açamadığını beyan ettiğinden, gerekirse emniyet güçlerine veya bizlere haber vermesi maksadıyla Bankamıza ait bir hattı içeren telefon da kendisine teslim edilmiştir” denilmişti.
Seçil Erzan mahkemeye kullandığı telefonları teslim ediyor. Ama asıl önemli olan para toplarken kullandığı telefon hattında yer alan görüşme ve mesajlaşma trafiği. Telefonun sim kartı kırıldığı için mahkeme iPhone’a müracaat ederek, iCloud’da saklanan bilgileri talep edecek.
ICLOUD ŞİFRESİ
Edindiğim bilgiye göre
Netanyahu, Gazze kasabı. Sabra ve Şatilla katliamlarından sorumlu olan Ariel Şaron, Beyrut kasabıydı. Terör devleti olan İsrail’de kasap çok. Ama devlet adamı yok. Barış anlaşmasını imzaladığı için İzak Rabin’i ortadan kaldırdılar. Filistinlileri katlettiler. Ellerinde masum çocukların, kadınların kanı var.
Ama Netanyahu tek değil. Ona sınırsız destek veren, koşa koşa Tel Aviv’e giderek İsrail’in karşısında diz çöken Batılı liderlerin de bu katliamda payı yok mu?
BATILI LİDERLERİN ALNINA YAPIŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kara leke ona koşulsuz destek veren herkesin alnına yapışmıştır” derken haksız mıydı? Bu kara leke Biden’ın, İngiltere Başbakanı Sunak’ın, Almanya Başbakanı Scholz’un da alnına yapışmadı mı?
Hepsinin alnına Filistinli çocukların kanı yapıştı. Bu utanç onlara yeter. Peki Netanyahu bu katliamı yaptı ama kendileri güvende oldu mu?
NETANYAHU’YA DEĞİL ERDOĞAN’A GÜVENİYORLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Netanyahu, Gazze’deki cinayetlerle antisemitizmi körükleyerek İsrail halkıyla birlikte tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor” uyarısı boşuna mı? İsrail şu anda tüm dünyada nefret edilen bir ülke oldu. Gazze’yi ortadan kaldırmak istediler ama dünyanın tüm vicdanlı insanları Gazze oldu.
İsrailli rehinelerin aileleri dahi