Çünkü bir Özgür Özel, bir de Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş tehlikenin farkında. Neyi kast ediyorum?
1- CHP’li belediyelerde yakınlarını görevlere getirme konusu.
2- Arapça tabelaları indirme meselesi.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ FARKI
Haklarını teslim edelim. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş belediye başkanlığı dönemlerinde yakınlarını bir göreve getirdikleri konusunda haber olmadılar. Bu konuda dikkatli hareket ediyorlar. Doğru olanı yapıyorlar. Çünkü cumhurbaşkanı adayı olmak gibi büyük hedefleri var. Yollarına dikenli tellerin döşenmesine müsaade etmiyorlar.
BOZBEY VE AKIN ŞAŞIRTTI
Ama CHP’li belediye başkanlarının bir bölümü görevlere yakınlarını atadıkları haberleriyle gündeme geldiler. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Akın beni bu konuda şaşırttılar. Tecrübeli iki politikacının daha dikkatli davranmalarını beklerdim.
Nepotizm her zaman zararlıdır. Çünkü sırf yakınınız olduğu için birini göreve getirirseniz o zaman ehliyet ve liyakat kalmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MHP Lideri Devlet Bahçeli.
Bir de tüm siyasi denklemde dikkate alınması gereken iki siyasetçi var.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.
ÜÇ LİDER
Kılıçdaroğlu gerilim siyasetinin lideriydi. Özgür Özel ise yumuşama ve kendi tabiriyle normalleşme ile ön plana çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Özgür Özel’e randevu vererek, CHP Genel Merkezi’ni ziyaret edeceğini açıklayarak yumuşama siyasetinin lideri oldu.
Bu süreçte en kritik sorulardan biri MHP Lideri’nin duruşuydu. Bahçeli, yumuşama siyasetinin yanında yer alarak soru işaretlerinin dağılmasına neden oldu.
YUMUŞAMA S
“Yerel seçimlerden önce CHP’nin tek lideri vardı; o da Ekrem İmamoğlu. Seçimlerden sonra üç lider adayımız oldu. Bizi Ekrem İmamoğlu’na mahkûm olmaktan kurtardı. Seçimler Özgür Özel’in konumunu pekiştirdi, denkleme kattı. Artık Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel gibi üç alternatifimiz oluştu...” deniliyordu.
ÖZGÜR ÖZEL’İN KONUMU NETLEŞTİ
Özgür Özel’le ilgili olarak ise, “Yerel seçimler Özgür Özel’in koltuğunu sağlama aldı. Bizi Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel eksenli eşbaşkanlık sisteminden kurtardı. Özgür Özel’i ne olacağı belli olmayan genel başkan konumundan aldı, lider pozisyonuna yükseltti” şeklinde değerlendirmeler yapılıyordu.
MÜHÜR KİMDEYSE SÜLEYMAN ODUR
31 Mart yerel seçimleri CHP’yi sadece birinci parti yapmadı, partideki paradigmaları da değiştirdi.
Çünkü, Demirel’in dediği gibi, “siyasetin ilacı güçtür” mühür kimdeyse Süleyman odur. Güç Özgür Özel’de, Süleyman da O...
1977’de Ecevit’in yüzde 42’lik seçim zaferinden 47 yıl sonra CHP’yi birinci parti yaptı.
GÜCÜ YÖNETTİ
Bakmayın öyle ülke kutuplaşmadan çok çekti yumuşama olsun diye konuşanlara. İki lider görüştü mü, karşılıklı olarak adım atıldı mı, siyaseti yumuşatacak diyalog kuruldu mu gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Sağlanan yumuşama iklimini yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
RAHATSIZLIK NE ZAMAN BAŞLADI
Rahatsızlıkları Özgür Özel’in Yavuz Donat’a yaptığı açıklama ile başladı. Özgür Özel, bayramda Cumhurbaşkanı’nı arayacağını, görüşmek için randevu isteyeceğini açıkladı.
Sonraki süreci biliyorsunuz. Bayramda atılan bir adım, kartopu gibi büyüdü ve yeni bir siyaset olarak karşımıza çıktı.
Seçimden sonra ne düşünüyorduk? CHP birinci parti olmuş, AK Parti ikinci sıraya düşmüş. CHP şimdi erken seçim diye bastırır, iktidar bu genel seçim değil diye direnir; ülke gerilir, önümüzdeki 4 yıl böylece heba olur gider diye endişe ediliyordu.
EZBER BOZULDU
Ne oldu? Tam tersi oldu.
Ezber bozuldu. Cumhurbaşkanı
Özgür Özel 8 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 7 yıl sonra Devlet Bahçeli ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı oldu.
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun sert muhalefetinden sonra diyaloğu tercih eden siyasetiyle kendine ayrı bir alan oluşturdu.
Siyasi olarak saygınlık kazandı. Siyasette kendi tarzını oluşturdu.
Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem MHP Lideri Bahçeli seçimlerdeki başarısından dolayı kendisini tebrik etti.
Sıkılı yumruklarla tokalaşma olmaz. Erdoğan ve Bahçeli, Özgür Özel’in uzattığı eli havada bırakmayarak diyalog zeminin oluşmasına önemli katkı yaptılar.
KUTUPLAŞMA DEĞİL KUCAKLAŞMA
Bahçeli’nin dediği gibi, “Kutuplaşma yerine kucaklaşmak lazımdır”. Çünkü siyasi hayatımız kutuplaşmanın kötü örnekleriyle doludur.
12 Eylül’den önce
AK Parti ile MHP arasındaki Cumhur İttifakı devam ediyor. Erdoğan ve Bahçeli geçen hafta içinde bir araya geldiler. Cumhur İttifakı’nın devamı yönünde güçlü mesajlar verdiler.
ZAYIF HALKA
Cumhurbaşkanı adaylığı ise CHP açısından en kritik noktayı oluşturuyor. Erdoğan-Özgür Özel diyaloğu CHP içinden sabote edilecekse bu konudan dolayı edilir. Peki böyle bir tehlike var mı? Var.
Hem de iki açıdan:
1- CHP içinde Erdoğan’la diyaloğa karşı çıkanlar, Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçilmek için bunu yapıyor iddiasını öne sürüyorlar.
2- Ekrem İmamoğlu tüm hesaplarını 2028’de cumhurbaşkanı adayı olmak için yapıyor.
Kılıçdaroğlu’nun operasyonları nedeniyle 2023 seçimlerinde aday olamamıştı. Bu kez aday olmasının önünde engel istemiyor.
İMAMOĞLU ‘BANA KARŞI
Erdoğan, siyasi süreçleri doğru okuyup ona göre politikalar üreten bir siyasetçi. O nedenle 22 yıldır girdiği seçimleri kazanıyor ve Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli iktidarına imza atıyor.
YENİ SİYASİ DENGE
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri 5 yıl ülkeyi yönetme yetkisini Erdoğan’a verdi. 2024 yerel seçimleri ise CHP’yi birinci parti yaptı. AK Parti tarihinde ilk kez ikinciliğe geriledi.
Yeni bir siyasi gerçeklik oluştu. Erdoğan seçim gecesinde bunu gördü. Seçimden sonra oluşan siyasi tablonun ruhuna uygun olarak yeni bir siyaset geliştirdi. 2028 seçimlerine kadar Türkiye’nin önünde 4 yıllık bir süre var. Bu 4 yılda Türkiye’nin çözülmesi gereken devasa sorunları var. Bu 4 yıl kavgayla geçmez. 4 yılın yönetilmesi gerekiyor.
Özgür Özel’in de sandıktan çıkan mesajı doğru okuması Türkiye açısından bir şans oldu. Gömleğin ilk düğmesi doğru iliklendi. Demirel, “Siyaset yanlışı kaldırmaz” derdi. Siyasette geçmişten ders çıkaran kazanıyor. Ama süreçleri doğru okuyamayanlar tasfiye olup gidiyor. Örneğin Meral Akşener gibi.
ÖZGÜR ÖZEL’İN ELİNİ HAVADA BIRAKMADI
Özgür Özel, diyalog için elini uzattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da uzatılan eli havada bırakmadı. Böylece diyalog zemini oluştu. İki liderin görüşmesi kamuoyundan büyük destek gördü.
Siyasi tarihimiz kavgalar tarihidir. Çok ender zamanlarda diyaloğu sağlayabildik.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 8 yıl önce görüştüğü dikkate alındığında bu görüşmenin neden heyecan uyandırdığı daha iyi anlaşılır.
Erdoğan ile Özgür Özel arasında sağlanan diyalog siyasette yeni bir iklimin oluşması beklentisini doğurduğu için bu kadar ilgi gördü.
SICAK DİYALOG
Erdoğan, Özgür Özel görüşmesine gelince 1 saat 35 dakika süren görüşme beklenenden de öte olumlu bir havada geçiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuğunu asansörün kapısında karşılıyor.
İkili arasında kameralara da yansıyan şu diyalog yaşanıyor:
-Hoşgeldiniz.
-Merhabalar hoş bulduk efendim.