Önce polis, organize suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’a operasyon yaptı. Sonra bir gizli tanık üzerinden AK Parti’ye ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya karşı operasyon yapıldı.
O nedenle ilk günden itibaren hükümete karşı darbe girişimi mi, yoksa mafyanın siyasete operasyonu mu diye soruyorum.
Bu olayda üç kritik halka var.
Ayhan Bora Kaplan organize suç örgütünün iki numaralı ismi olan Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçması.
Çok açık ve net olarak belirteyim ki; Serdar Sertçelik’in gizli tanık olarak Kıbrıs’tan Türkiye’ye getirilmesi başta olmak üzere baştan sona skandalla dolu bir olay.
YAKALAMA EMRİ 9 GÜN SONRA
Hürriyet’in başarılı yargı muhabiri Mesut Hasan Benli’nin haberinden Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçtıktan 9 gün sonra yakalama emrinin çıkarıldığını öğrendik.
Serdar Sertçelik
Ancak İran Devleti bunu açıklar mı emin değilim. İran’da genel eğilim bunun bir kaza olduğu yönünde. Ama bilgiler geldikçe olayın suikast olabileceği yönündeki kuşkular da artmaya başladı.
Üç helikopter havalanıyor. Reisi’nin helikopteri arkada. Cumhurbaşkanı Reisi’nin Özel Kalem Müdürü Gulam Hüseyin Esmaili ise arkadaki üçüncü helikopterde yer alıyor.
Olayı anbean yaşayan Özel Kalem Müdürü’nün anlattıkları beni ikna etmedi, tam aksine soru işaretlerini artırdı.
HAVA AÇIKTI
Esmaili uçuşun başlarında havanın açık olduğunu, Songon Bakır Madeni’nin bitişiğindeki bölgede yaklaşık yarım saatlik yolculuk yaptıklarını, alanın bitişiğindeki vadide bulut kümelenmesi oluştuğunu anlatıyor. Vadi tabanının sisli olduğunu ancak havanın gayet açık olduğunu söylüyor.
PİLOTUN EMRİ
Reisi’yi taşıyan helikopterin pilotu Mustavi’nin filo komutanı olarak, diğer helikopterlere irtifa kazanarak bulutların üzerine çıkıp devam etmeleri komutunu verdiğini belirtiyor.
Buraya kadar her şey normal.
Bugün Tahran’da dini lider Ali Hamaney tarafından cenaze namazı kıldırılacak.
İran’da bir süredir kuşkulu suikastlar yaşanıyor. İran’a bir süredir İsrail ve ABD tarafından operasyonlar çekiliyor.
1- NÜKLEER FİZİKÇİNİN ÖLDÜRÜLMESİ
27 Kasım 2010 tarihinde Tahran’da nükleer bilimci Muhsin Fahrizade öldürüldü. Fahrizade’nin öldürülmesi bir başlangıçtı. Son 10 yılda İran’da 5 nükleer fizikçi öldürüldü.
Uçak kazasında hayatını kaybeden Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan suikastlardan İsrail’i sorumlu tutmuştu. Ama ilginç olanı bu suikastların İran’ın başkenti Tahran’da işlenebilmesiydi.
Peki İsrail, Tahran’da nasıl suikast yapabiliyor?
2- NÜKLEER TESİSLERE DRONLU SALDIRI
19 Nisan 2021 tarihinde İsfahan ve Tebriz şehirlerinde nükleer tesisler vuruldu. İran Dışişleri Bakanı
Sizi teknik ayrıntılara boğmak istemiyorum. İranlı yetkililer tam 15.46’da bu merkezi arayarak helikopter sinyalleri talep ediyorlar.
16.05’te Cospas-Sarsat firma yetkilisine dönülüyor. Helikopterden bir sinyal alınmadığı bildiriliyor. İşin ciddiyeti hemen kavranıyor.
16.05’te İranlı yetkililer bu kez telefonla gece 00.00’dan itibaren yapılan taramalarda herhangi ELT sinyali tespit edilemediğini belirtiyor. Helikopterde ELT cihazı olup olmadığı soruluyor.
“ELT cihazı kapatıldı mı yoksa helikopterde yok muydu?” diye soruluyor. Ayrıca verilen koordinatlarda herhangi bir kaza olay bilgisi olup olmadığı ve bir “beacon” yani işaret ışığı kaydı olup olmadığı sorusu yöneltiliyor.
MÜTHİŞ TRAFİK
Bu arada Ankara ile Tahran arasında müthiş bir trafik yaşanıyor. Daha çok biz arıyoruz. İran’dan önce herhangi bir ELT verisi olmadığı bilgisi geliyor. Tahran saat 18.28’de arayıp kısıtlı görüşte alçak uçuş yapabilecek gece görüşlü hava araçları talep ediyor.
GECE GÖRÜŞÜ OLAN HAVA ARAÇLARI
Bunun üzerine Türkiye’de gece görüş cihazı olan hava araçlarıyla ilgili trafik başlıyor. Van’da gece görüşü olan Cougar tipi helikopter olduğu bilgisi veriliyor ama aynı zamanda elektronik donanımı yüksek olan İHA’nın gönderilebileceği iletiliyor.
Ne de olsa Sertab Erener, Eurovision şarkı yarışmasını kazanmış dünyaca ünlü bir sanatçımız. Ayrıca sesine hayranım.
Yazıya bu kadar uzun bir tur attırdıktan sonra sadede gelelim.
Darbe iddialarına kadar uzanacak şekilde siyaseti karıştıran Ayhan Bora Kaplan operasyonunda gerçeklerin ortaya çıkmaya başlayacağı bir haftaya giriyoruz.
ORGANİZE KAÇIŞ
Önce sondan başlayayım.
1- Organize suç örgütünün iki numaralı ismi Serdar Sertçelik’in elektronik kelepçe takılıyken yurtdışına kaçırılması organize bir iş.
KAZINACAKLAR
2-
Entel bir hava vermek için Shakespeare’li bir giriş yapmak istedim.
Ayhan Bora Kaplan’ın lideri olduğu organize suç örgütünün iki numaralı ismi Serdar Sertçelik’in karışık ilişkileri olan Erk Acarer’e yaptığı açıklama, ardından yayınladığı videolarla başlatılan operasyondaki kritik noktayı söylüyorum.
DİJİTAL İNCELEMEDE KANIT BULUNDU MU
Bu operasyonun kilit noktası polis şefleri, itirafçı Serdar Sertçelik’in ifadesine AK Parti’nin önemli isimlerinin yerleştirilmesini istedi mi, istemedi mi?
Polis şeflerine yapılan aramalarda el konulan dijital materyallerin incelenmesi sonucunda Serdar Sertçelik’in iddiasını destekleyen kanıtlara ulaşıldı mı ulaşılmadı mı?
Bir soru daha sorup bırakacağım.
SERDAR SERTÇELİK Mİ EKLEDİ
Polis şefleri,
Eğer Erdoğan, “Son dönemde gündeme gelen her hadiseyi tüm boyutlarıyla, en ince detayına kadar takip ediyoruz” diyorsa orada durup düşünmek gerekiyor.
ERDOĞAN’IN BELİRLEDİĞİ ÇERÇEVE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin önde gelen isimlerinin bir organize suç örgütü soruşturmasına dahil edilmek istendiği yönündeki iddialar hakkında ilk kez konuştu. Yüksek profilli bir açıklama yapmadı. Kimseyi hedef almadı. Sakin olunmasını istedi. Ve en ince detayına kadar takip ettiğini söyledi. Erdoğan’ın belirlediği zemin en sağlıklı zemin. Bunun üzerinde kalmak ve bu çerçeveyi aşmamak gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın bildiği çok şeyler var.
OYUNA GELMEMEK LAZIM
Birileri bulanık suda balık avlamak isteyebilir. Birileri mafyanın, uluslararası istihbarat servislerinin sıkça yaptığı gibi bir sis ve toz bulutu oluşturup, her şeyi birbirine karıştırıp bir ‘bulamaç’ yapmak isteyebilir. Bu tuzağa düşmemek lazım. Bu oyuna gelmemek lazım.
FETÖ’CÜLERE DİKKAT
Cevheri Güven ve Said Sefa başta olmak üzere FETÖ’cülerin ağzı sulanarak bu işin üzerine atlamalarını iyi değerlendirmek lazım. Onların ekmeğine yağ sürmemek lazım.
ERDOĞAN: UCU NEREYE DOKUNURSA DOKUNSUN
Dün Osman Kavala dosyasında yeni bir gelişme yaşandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yargılanmanın yenilenmesi talebini görüşmek üzere yeni bir mahkeme heyeti oluşturulmasına karar verdi.
YENİ HEYET OLUŞTURULDU
Yeni mahkeme heyetinin 24. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şenol Kartal’ın başkanlığında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri Mücahit Kemal Yamak ve Enes Budak’tan oluşmasına karar verdi.
Hâkimler Mücahit Kemal Yamak ve Enes Budak, Osman Kavala’yla ilgili yargılamada yer almadıkları için yeni oluşturulan heyette görevlendirildiler.
Gezi davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala’nın avukatı Hilal Zengin, 30 Nisan 2024 tarihinde İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ne yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunuyor. Bu başvurusu mahkeme tarafından reddediliyor. Bunun üzerine Osman Kavala’nın avukatı, 3 Mayıs tarihinde Kavala hakkında mahkûmiyet kararı veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mesut Özdemir ile Hakim Murat Bircan’ın yeniden yargılama kararını verecek olan heyette yer alamayacağı gerekçesiyle İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunuyor.
TAHLİYE TALEBİ
Mahkeme dün Av. Hilal Zengin’in başvurusunu yerinde bularak CMK’nın 30-1’nci maddesine göre yeniden yargılama ile ilgili yeni bir heyet oluşturulmasına karar verdi.
Böylece