Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Kainatın sırlaı

Geçen gün notlarımı karıştırırken arasından Bedri Ruhselman’ın yazdığı çok ilginç bir örnekle karşılaştım. Kendisinin gözlediği bu olayı aynen aktarıyorum;

'Sabahleyin biraz su ısıtmak için havagazını yaktım. Henüz bir dakika geçmeden gazocağının ateşe yakın köşesinden tahta kurusu kadar ufak bir örümceğin dışarı fırladığını ve ocağın demir ayağından aşağıya doğru koşarak indiğini gördüm.

Hayvan besbelli yavaş yavaş kızmaya başlayan demirin sıcaklığından kaçıyordu. Ocak ayağının dibine kadar indi. Ve orada biraz durdu ve geri dönerek tekrar eski yerine doğru koşa koşa çıkmaya başladı. Fakat yukarı, yuvasına çıkmasıyla gene koşarak aşağı inmeye başlaması bir oldu. Zira ocağın, yuvasının bulunduğu üst kısmı at kısımlara nazaran daha çok kızıyordu. Ama aşağıda gene durumadı. Ve bu defa daha çok koşarak tekrar yuvasına doğru tırmandı.

Burada da duramadı aynı süratle aşağı indi. Fakat, bu defa ayağın dibine kadar inmedi, yarı yola gelince geri döndü ve bir daha yuvasına tırmanmaya başladı. Artık orası kendisinin dayanamayacağı kadar kızmıştı. Hızı kayboldu. Adeta zorla ve asıla asıla yuvasının bulunduğu ateşe doğru çıkmaya uğraştı. Bu sırada ön taraflarının renginin değiştiğini, kül rengi halini aldığını gördüm. Yani hayvan yavaş yavaş yanıyordu.

Dayanamadı geri döndü ve ancak bir kaç adım aşağı indikten sonra hayret verici bir cüretle yukarıya doğru yöneldi. Yüzü yuvasına doğru çevrilmiş olarak bir kaç adım daha ancak atabildi. Orada bütün vücudunun kül rengi haline geldiğini gördüm. Hayvan ne ileri gitti, ne de artık geri dönebildi. Orada öylece asılı kaldı, yani yandı.'



Yazarın Tüm Yazıları