‘Tech Visa’ programı Türkiye için bir fırsat

SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır açıkladı.

Haberin Devamı

 

Teknoloji dünyasında değer üretmek ve fark yaratmak isteyenleri Türkiye’ye davet etti.

 Ve onları ‘Tech Visa’ uygulamasıyla Türkiye’de girişimcilik hikayesi yazmaya çağırdı.

Ben bu adımı çok olumlu buluyorum ve destekliyorum.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Çağlayan Dündar imzasıyla bir rapor yayınladı.

Dündar, Tech Visa uygulamasının yeni fırsatlar getirdiğini söylüyor.

Ben de katılıyorum.

Kendine alan açması, dijital değişimden yararlanabilmesi ve uygulamalarla bir üs haline gelmesi için Türkiye’nin yeni bir öykü yazması gerekiyor.

Pandemi sonrasında değişen iş koşulları belki de Türkiye’yi daha da avantajlı hala getirdi.

Çağlayan Dündar diyor ki:

“Estonya, ABD, Kanada ve Singapur gibi ülkelerdeki benzer programlarla karşılaştırıldığında Türkiye'nin ‘Tech Visa’ programı, güçlü yönleri ve iyileştirme alanlarının bir karışımını ortaya koyuyor. Türkiye’nin programı, başvuru süreçlerinin basitleştirilmesi, girişimcilere yönelik hedefli destekler ve Türkiye’nin dijital dönüşüm hedefleri ile uyum gibi avantajlar sunuyor. Ancak bürokratik engellerin giderilmesi, rekabetçi teşviklerin sağlanması ve programın küresel teknoloji toplulukları arasında görünürlüğünün artırılması gibi bazı zorluklar da mevcut.”

Haberin Devamı

Bu girişimin yalnızca yetenek çekmek için bir araç değil, aynı zamanda ulusal kalkınma planın stratejik bir bileşeni olması da öneriliyor.

Çağlayan Dündar, bazı ülkelerin uygulamalarından şu derslerin çıkarılabileceğini söylüyor:

“Estonya ve Fransa gibi Türkiye de dijital dostu, sadeleştirilmiş bir süreç hedefleyerek idari engelleri azaltmalı. Kanada’daki gibi uzun vadeli ikamet veya kalıcı yerleşim için net bir yol sağlamak Türkiye’yi küresel yetenekler için daha cazip hale getirebilir. Kanada ve Birleşik Krallık modellerine benzer şekilde yerel ve uluslararası yatırımcılar, hızlandırıcılar ve inkübatörlerle işbirliği yapılması Türkiye’nin çekiciliğini artıracaktır.”

Bizim güçlü yanlarımız da var.

İşte şimdi onları anlatmanın zamanı geldi.

 

Haberin Devamı

Bu programın ideal adresi İzmir’dir

ÖZALLI yıllarda İzmir’i bir serbest şehir yapma fikri vardı.

Nitekim, Ege Serbest Bölge bu fikrin ne kadar doğru olduğunu kanıtladı.

Şimdi ESBAŞ’ın bir benzeri Bergama’da kuruluyor.

İzmir giderek bir sanayi üssü haline geliyor.

Ben de diyorum ki:

‘Tech Visa’ programı için de ideal şehir İzmir’dir.

Çünkü Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ndeki teknopark ve yeni girişimleri bize güzel fırsatlar sunuyor.

İzmir Ticaret Odası’nın önceliğinde başlayan ama kentteki bütün sivil toplum örgütlerini, derneklerini, meslek odalarını da içine alan bir girişime dönüşen İZQ, güzel bir sinerji yarattı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İzmir’i bir modellemeyle dünyaya anlatabilir.

Ve harika da olur.

 

Haberin Devamı

İzmir’de bir yetenek havuzu kurabiliriz

ÇAĞLAYAN Dündar’ın yazısından esinlenerek yazıyorum.

İzmir bu sayede…

Program, yapay zekâ, siber güvenlik, finansal teknoloji ve biyoteknoloji gibi alanlarda nitelikli profesyonelleri, girişimcileri ve yatırımcıları çeker.

Bu yetenek akışı, yerel iş gücündeki beceri boşluklarını doldurmaya ve çeşitli sektörlerde inovasyonu teşvik etmeye yardımcı olur.

Yabancı girişimcilerin ülkeye girişini kolaylaştırarak ve onlara kaynaklara erişim sağlayarak program, dinamik bir start-up ekosisteminin gelişmesine yardımcı olunur.

Türkiye'nin ekonomik büyümesi için kritik öneme sahip başarılar, yeni fikirler, teknolojiler ve uluslararası ağlarla önemli ölçüde desteklenebilir.

Haberin Devamı

Türkiye'nin, Avrupa ve Asya arasındaki benzersiz konumu, rekabet avantajı sunulur.

Türkiye'yi bu bölgeler arasında teknoloji ve inovasyon için bir geçit olarak tanıtarak, operasyonlarını yeni pazarlara genişletmek isteyen işletmeleri potansiyel olarak çekebilir.

Tezimin arkasındayım.

İzmir bütün bu özellikleri anlatabilecek, kapsayabilecek altyapıya sahiptir.

Gemin bu işin peşine düşelim.

 

Alper Çizgenakat’ın Türkiye’de benzeri yok

HARİKA bir iş yaptılar.

Tam 30 yıldır desteği bırakmadılar.

Çeşme gibi Türkiye’nin en önemli tatil beldesinin yıllarca tek hastanesi için ellerinden geleni yaptılar.

Hem gönüllü bir sivil toplum örgütü gibi çalıştılar hem de insanlık adına önemli hizmetlerde bulundular.

Haberin Devamı

Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi, 30’uncu yılını kutluyor.

Alper Çizgenakat Hastane Gönüllüleri Derneği’nin üyeleri her ay toplanıyorlar.

Hastane tarafından belirlenen eksikler konuşuluyor, üyelere duyuruluyor.

Ve ben de yakından takip ediyorum.

Bu eksikler bu gönüllü ordusu tarafından gideriliyor.

Türkiye’de çok az örneği olan bir modeldir bu…

1994’te açılan hastane bugün donanımlı bir sağlık tesisi haline geldi.

Sağlık Bakanlığı da hastaneyi B grubuna yükseltti.

Böylece fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi, kardiyoloji, göğüs hastalıkları nöroloji, patoloji, kulak burun boğaz, radyoloji, kadın doğum, ortopedi, mikrobiyoloji, üroloji kadroları da eklendi.

Başkan Emine Çizgenakat başta olmak üzere Alper Çizgenakat Hastane Gönüllüleri Derneği’ni tebrik ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları