Yasemince

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Kuşları koruyan kararlar

Merkez Av Komisyonu (MAK) yine toplandı. Geçen yıl bu zamanlar toplanmışlar ve av hayvanları ile ‘‘vahşet’’ sayılabilecek kararlar almışlardı.

Hepimizin sayesinde o zamanlar alınan bu kararlar iptal edilmiş ve av hayvanları ciddi bir katliamdan kıl payı kurtulmuşlardı.

Şimdiyse, alınan kararlar gerçekten umut verici. Bir defa mevsim içinde avcılık yapılabilecek toplam gün sayısı, geçen yıla oranla av hayvanlarının gruplandırılışına göre şöyle;

I. grup: (Bıldırcın bu gruba giriyor) 90 yerine 61 gün avlanabilecek,

II. grup: (Bu gruba da kekliği örnek verebiliriz) 33 günden 21 güne inmiş oluyor,

III. grup: (Bu grupta da ördek var) 61 gün yerine ancak 41 gün avlanabilecekler.

Benim gönlüm, hiç avlanmasınlar diyor. Lakin böyle bir indirim yine de çok büyük bir başarı.

27 Mayıs 1999 Perşembe günü Mak toplantısında Sayın Sezer'in yaptığı konuşma, çok önemli sorunlara dikkat çekiyor;

Türkiye, yaban hayatı ve av hayvanları yönünden en önemli ülkesi. Bu özelliğinin bir nedeni de ülkemizin kuzey-güney yönünde her yıl gerçekleştirilen kuş göçlerinin geçiş yolu üzerinde bulunmasıdır. Öte yandan bu durum ülkemize, yaban hayatının korunması yönünden, özel sorumluluklar ve görevler de getirmiştir. Türkiye, imzaladığı uluslararası sözleşmelerle, hem yerli, hem göçmen yaban hayatını korumak yükümlülüğü altındadır.

Kuşlarımızın sayısında geçtiğimiz yıllara oranla azalma, buna karşılık usulsüz avcılık etkinliklerinde, gözle görülür bir artış vardır. Bu böyle devam ettiği takdirde, kısa süre sonra avcılık aleyhine çok daha köklü önlemler almak gereği doğacaktır. Bunu arzu etmiyoruz.’’

Bütün bunlar doğrusu beni duygulandırdı. Ancak, köklü önlemlerin bence şimdiden alınması gerekiyor. Yaban hayatı diye bir şey kalmadıktan sonra önlem almanın ne gibi bir yararı olabilir, diyorum, Yasemin'ce...



Yazarın Tüm Yazıları