Yasemince

Yasemin BORAN

Hayalet silahşör

Savaşlarda askerlerin anlattıkları garip olayların küçümsenmeyecek sayıda çok olmasına karşılık hiçbirine açıklama getirilememektedir.

Bu anlaşılmayan tuhaf olaylardan biri de Birinci Dünya Savaşı sırasında 28 Ağustos 1914 günü Mons'ta meydana gelir.

Bir İngiliz birliği, Almanlar'a karşı bir tepeyi savunmaya çalışmaktadır. Ellerindeki silahlar yeterli sayıda olmadığı gibi Almanlar'a karşı hayli ümitsiz bir durumdadırlar. Tam Alman birlikleri kesin bir hücuma hazırlanırken İngilizler, Alman hatları üzerinde esrarengiz biçimde bazı bulutların kümelendiğini farkederler.

Biraz sonra bulutlar biraraya toplanır ve bulutlardaki ışıma kesilir. Birdenbire ortaya altın gibi parlayan bir zırh giymiş, başında bir şey bulunmayan, uzun sarı saçlı, elinde büyük bir kılıç tutan bir şövalye belirir.

Şövalye kılıcını kaldırıp Almanlar'a doğru savurur. Almanlar şaşkınlık içinde paniğe kapılarak kaçışırlar. İngiliz topçuları bu durumdan istifade edip ateş açar. Kısa bir süre sonra da takviye birlikler yetişir.

İngiliz hastabakıcılarından Phyllis Campbell bir sürü askerden bu ilginç olayı dinler. Bu garip şövalyeyi gören herkes farklı yönden baktıkları halde aynı açıdan görmüşlerdir. Uzun sarı saçları ve parlak zırhı konusunda tam bir fikir birliği vardır.

Savaştan sonra hemşire Phyllis bir Alman hemşire ile tanışır ve bir gün sohbet ederken Alman hemşirenin de aynı olayı Alman askerlerinden defalarca dinlediğini öğrenir.

Almanlar da beyaz bir ata binmiş, dev gibi büyük, kılıçlı, sarı saçlı, altın zırhlı bir şövalyenin kendilerine saldırdığını anlatmışlardır.

Ne olduğu anlaşılamayan bu tuhaf olayı, İngiliz ve Almanlar arasında hala hatırlayanlar bulunuyor.