Uluslararası Adalet Divanı'nda Türkiye'den sunum: "İsrail, Gazze'ye orta çağ karanlığını yaşatıyor"
Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail’in Filistin’i işgalinin hukuki neticelerine ilişkin duruşmada, Türkiye adına Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız başkanlığındaki heyet sunum yaptı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız'ın Lahey'deki açıklamaları şöyle:
Bu çatışma bir önceki yüzyıla kadar uzanmakta. Filistinliler işgal altında zor şartlar altında yaşamaktadır. İsrail'in merhametine bağımlı hale getirildi. Yaşam alanlarına, geçim kaynaklarına el konuldu. Bu uygulamalar orta çağa hatta daha kötüsüne benzemekte. Filistinliler kendi onurlarını istemekte. İsrail politikaları Filistinlilerin ülkelerinden edinmelerine neden oldu. Birçok nesil ortada kalmıştı.
Mahkemenin ortaya koyduğu sorular geniş ama Türkiye yazılı beyanı Kudüs'ün statüsü ile sınırlı kalıp buraya odaklanmıştır. Bu beyan herhangi bir konudaki mevcut hukuki durumu etkilememektedir. Kutsal toprakların statüsüne odaklanmamız diğer bölümleri etkilemeyecektir.
BM'nin büyük kısmı kınasa da maalesef BM güvenlik konseyi bu noktada böyle bir adım atmada başarısız olmuştur. Aynı minvalde işgal altındaki topraklardaki durum da çok sayıdaki karara rağmen iyileşmemiştir, İsrail hukuk dışı eylemlerine devam ederek BM kararlarını hiçe saymıştır. Hukuk dışı yerleşim çalışmaları genişleyerek devam etmiştir. Kalıcı barışa büyük balta vurmaktadır.
Yeni yerleşimciler için, Yahudi yerleşimciler için inşaatlar da devam etmektedir. Doğu Kudüs'te El Aksa ve Haremi Şerif dünya için kutsaldır. Geçmişten bugüne kutsallıkları korunmuştur. Osmanlı döneminde buraların korunmasına başlanmıştır. 2023 yılının Nisan ayında El Aksa Camii'ne İsrail güçleri saldırıp yüzlerce Müslümanı ibadet esnasında tutukladı. İsrail güvenlik kuvvetleri Haremi Şerif'e girmekte olan Yahudiler için yer açmıştır. Çok iyi bilinen bu gelişmeler ışığında İsrail, netice itibariyle daha fazla toprağı kontrol altına almıştır. BM kararını da ihlal etmiştir. Ortaya yeşil bir hat çıkmıştır. 1937 yılında haziran ayında İsrail Doğu Kudüs'e yasa dışı harekat başlatmıştır ve o günden bugüne BM defalarca karar alıp bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu teyit etmiştir. Kamulaştırmalar, el koymaların geçersiz olduğuna dair kararlar alınmıştır. Bunun da ötesinde BM Güvenlik konseyi Kudüs şehrinin statüsünün değiştirilmesi için atılan adımları kınamıştır. İsrail'in Kudüs için attığı adımın geçersiz kılınması için adım atmıştır.
Türkiye İsrail'in hukuk dışı, provokatif şekilde Haremi Şerif'teki eylemlerini kabul etmemektedir. Müslümanların insan hakları ihlal edilmekte. Güvenlik Konseyi 20 Şubat'taki toplantısında o bölgede kutsal mekanların statüsünün devam ettirilmesi konusunda çağrıda bulunmuştur. Kudüs'teki kutsal mekanların hiçbir şekilde değiştirilmemesi gerektiğinin altı çizilmiştir. Toplamda uluslararası anlamda bu bölgenin statüsünün kararlarına rağmen İsrail eylemlerine devam etmiştir. Binlerce İsrailli yerleşimci El Aksa'ya akın etmiş ve İsrailli siyasetçi onlara eşlik etmiştir. Müslümanların girişinin engellenemeyeceği kararlarına rağen İsrail bu eylemlerine devam etmiştir. Demografi yapının değiştirilmesi gibi adımlar vardır. Yahudu yerleşimcilere yol açmaktadır bu.