Kartal'da 5 yaşındaki çocuğa istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan öğretmen beraat etti
Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık S.A. ile avukatları katıldı. Duruşmada, mağdur çocuğun ailesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları da hazır bulundu.
Duruşmada söz verilen mağdur çocuğun ailesinin avukatları, sanığın bir önceki celse verilen mütalaa doğrultusunda cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep etti.
Sanık S.A'nın avukatı ise, mütalaaya katılmadıklarını ifade ederek, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair dosyada hiç bir delil olmadığı gerekçesiyle, beraatine karar verilmesini istedi.
Son sözleri sorulan sanık S.A. ise, "Mağdura yönelik hiç bir eylemde bulunmadım. Üzerime atılı suçu işlemedim. Tutuklama talebinin reddine karar verilmesini ve hakkımda beraat kararı verilmesini talep ederim." diye konuştu.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılı "çocuğun cinsel istismarı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarını işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden oy çokluğuyla beraatine karar verdi.
MAHKEME BAŞKANINDAN "DETAYLI" MUHALEFET ŞERHİ
Mahkeme başkanı, çoğunluğun kararına muhalefet ederek, karar tutanağına şerh düştü.
Mahkeme başkanı şerhinde, olaya ilişkin kamera görüntüleri tespit edilemese de, bu tür suçların gizli olarak işlendiğini ve bu tür suçların büyük bir kısmında da delil elde etme imkanının çok güç olduğunu ifade etti.
Mağdurun tüm aşamalarda verdiği değişmeyen beyanlarının gerçeği yansıttığını vurgulayan mahkeme başkanı, "Yüzme, beden eğitimi öğretmeni olan sanığın, 5 yaşında olan ve uyku saati bulunmayan mağduru, kendisinin ve mağdurun gitmemesi gereken uyku odasına götürerek, burada alt kıyafetlerini soyarak özel bölgelerine dokunmak suretiyle 'çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarını işlediği anlaşılmıştır." ifadelerini kullandı.
Olay tarihinde anaokulu müdürünün her aşamasındaki beyanları, tanık Anna Marie Erol'un ifadesi ve mağdurun terapilerini yürüten pedagog tanık Belgin Timur'un, mağdurun söz konusu eylemlere maruz kaldığını çok net bir şekilde tespit ettiğini ve bu konuyu açıklayıcı rapor tanzim ettiğini belirten mahkeme başkanı, ayrıca mağdurda bu olaylar sonrasında psikolojik değişimler yaşanması ve bu değişikliğin mağdurun aile ve bazı öğretmenleri tarafından fark edilmesi, olayın ortaya çıkmasının mağdurdaki bu değişiklikler ve özellikle mağdurun okula gitmek istememesi ve yüzme dersine gitmek istememesi üzerine mağdurun ailesinin araştırması neticesinde ortaya çıktığını anlatarak, sanık ile mağdur ya da mağdurun ailesi arasında herhangi bir husumet bulunmaması dolasıyla mağdur ya da ailesinin sanığa iftira atmak için bir sebeplerinin de bulunmadığını vurguladı.
Mahkeme başkanı, "Sanığın aynı zamanda çocuğun öğretmeni olması da gözetilerek, '12 yaşından küçük çocuğun istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından cezalandırılması, her iki suçtan alması gereken ceza gözetildiğinde ise hükmen tutuklanması gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım." ifadelerini tutanağa yazdırdı.
KADEM BERAAT KARARININ BOZULMASI İÇİN İSTİNAF MAHKEMESİ'NE BAŞVURACAK
Davayı takip etmek üzere adliyeye gelen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) üyeleri, kararın ardından adliye önünde açıklama yaptı.
KADEM Hukuk Kurulu Başkanı Avukat Canan Sarı, KADEM olarak cinsel istismar davasındaki mücadelede adil bir kararın çıkması için, davanın başından sonuna kadar mağdur çocuğun ve ailesinin yanında olduklarını dile getirdi.
Sarı, 4 yıl süren davada, sona gelindiğini ve sanığın beraatine karar verildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Dava konusu olayın gerçekleştiği ve sanığın çalıştığı İstek Vakfı ve okul yönetiminin yargılama sürecinin en başından beri yargılamaya yönelik engellemeleri, delil karartma çabaları, küçük bir çocuğa yönelik istismarın konu olmasına rağmen olağandışı bir şekilde 4 yıl kadar süren yargılama sonucunda sanığın beraatine karar verilmesi adalete olan inancımızı sarsmıştır. Adalet inancımızı zedeleyen bu yargı sürecinde; en başından beri şüpheli durumunda bulunan İstek Vakfı yönetimi ve okul yöneticileri hakkındaki takipsizlik kararı kaldırılmasına rağmen iddianame halen düzenlenmemiştir. Ayrıca olay gününe ilişkin görüntüler bilinçli bir şekilde ortadan kaldırılmış, olaya tanıklık edebilecek herkes baskı ile korkutulmuştur."
Taciz mağduru çocuğun ısrarlı, tutarlı ve yetkili kişiler önünde verdiği birden fazla ifadesi, elde edilen diğer deliller ve gösterilen tüm çabaların görmezden gelinerek faillerin cezasız bırakıldığını savunan Sarı, "Böylesi önemli bir davada, tüm yargılama sürecinde bir gün dahi tutuklu kalmayan, ardından da beraat kararı verilen sanık hakkındaki kararın bozulması için istinaf mahkemesine başvuracak ve bundan sonraki sürecin de takipçisi olacağız." ifadelerini kullandı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık S.A'nın, 5 yaşındaki mağdur çocuğa yönelik "çocuğun cinsel istismarı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarını işlediği gerekçesiyle, 9 yıl 6 aydan 17 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.